Ülkemizde sağlıklı yaşamın temel unsuru olan helal ve sağlıklı ürünleri araştırma ve sertifikalandırma çalışmaları alanında faaliyet yürüten Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES), sürdürdüğü çalışmalarda özelde Müslümanlara, genelde ise tüm insanlığa helal ürünlerin ulaşması noktasında faaliyetlerine devam ediyor.

Helal gıdaya ulaşabilme, artan gıda tüketimi ve birlikte yaşanan israfa ilişkin İLKHA muhabirine konuşan GİMDES Başkanı Hüseyin Kâmi Büyüközer, Allah ve resulünün koyduğu ölçülere göre tüketim yapılması gerektiğini vurgularken GİMDES Baş Denetçisi Kimyager ve Gıda Uzmanı Timuçin Günesen ise israfın insanların aç gözlülüğünden kaynaklandığını ifade etti.

Dünyada üretilen gıdaların sadece Müslümanlar tarafından değil farklı inanca sahip kişiler tarafından da üretildiğini, bu yönüyle helal-haram ayrımının yapılmadığını belirten GİMDES Genel Başkanı Hüseyin Kâmi Büyüközer, "Bizim bir kitabımız, bir peygamberimiz, bir Allah'ımız var. Onlar bu konuda ne diyorlar? Onların dediklerine göre hareket etmeliyiz. Farz ise farz, sünnet ise sünnet. Tüm bunları bilmek zorundayız. Helali konuşmak istiyorsak önce rabbimiz ne diyor? Peygamberimiz ne uygulama yapmış? Kur'an-ı Kerim'de neler belirtilmiş? Diye bilmek lazım." dedi.

GİMDES Başkanı Hüseyin Kâmi Büyüközer

"Müslümanlar, Allah'ın belirlediği ölçülere uygun gıda tüketmeli"

Bakara Suresi 168'inci ayeti olan "Ey insanlar! Yeryüzündeki helâl ve temiz nimetlerden yiyin. Şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır" ayetini hatırlatarak helal ve tayyib olan nimetlerin tüketilmesi gerektiğinin bizzat Allah tarafından emredildiğini hatırlatan Büyüközer, "Ayetin başında, 'Ey insanlar! Deniliyor. Demek ki, ister Müslüman olduğunu iddia etsin ister Hristiyan, ister Yahudi, isterse de dinsiz olduğunu iddia etsin fark etmeksizin herkes bu ayete muhataptır. Bizim ortaya çıkışımızın sebebi budur. Gıdayı herkes üretim yapıyor. Sadece belli bir inancın sahipleri üretmiyor. Milyarlarca ürün var ve bunları üreten yüzbinlerce üretici var. Bunlar meseleye Müslümanların inancına göre bakmıyorlar. Müslümanlar bugün küresel dünyada böyle büyük bir problemle karşı karşıya kaldı. Dünyada 2 milyar Müslüman var. Bunlar mutlaka bu ayete uygun olarak gıdalarını seçmeli. Bu noktada biz sizin adınıza üretilen ürünleri denetleyerek uygun olup olmadığını belirliyoruz. Ona göre isterseniz verdiğimiz bilgilere göre tüketiminizi ayarlarsınız. Yapabileceğimiz en büyük hizmet bu olabilir. Dünyada bizim gibi belki 50 firma var. Onlardan birisi olarak Türkiye'de bu işi yapıyoruz. GİMDES'in temel fonksiyonu, Müslümanlara uygun ürünlerin üretilip üretilmediğini inceleyip sertifika vererek o firmaları Müslümanlarla buluşturmaktır." diye konuştu.

Kimyager ve Gıda Uzmanı Timuçin Günesen

"Türkiye'deki israfı durdursanız dünyada aç insan kalmayacak"

Gıda israfı ile ilgili konuşan GİMDES Baş Denetçisi Kimyager ve Gıda Uzmanı Timuçin Günesen, "Zenginleri doyuramadığımız için insanlar aç kalıyor. Allah dünyada herkes için rızık yaratmış ama bir gelir adaletsizliği olduğu gibi gıda dağılımında da adaletsizlik var. Özellikle pandemi ile başlayan süreçle birlikte insanlar yoğun bir tüketime alıştırıldı. Şu anda bir kıtlık varmış gibi sanal olarak insanların psikolojilerini bozuyorlar. Bu bağlamda insanlar ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Pandemi döneminde ülkemizde de gördük ki insanlar o kadar gıda saldırdılar ki, bazı yerlerde marketlerde ben bile 'yeter artık. Yarın ölseniz aldığınız gıdalar evinizde kokacak' diye tepki gösterdim. Bu kadar tüketim niye? Belki yarın yaşayamayacağız. İnsanlar kısa ömürlerinde o kadar uzun vadeli düşünüyorlar ki bir sürü şeyi evlerinde stok etmeye çalışıyorlar. Bunların çoğu da israf oluyor. Türkiye'de bile tonlarca gıda israfı var. Türkiye'deki israfı durdursanız dünyada aç insan kalmayacak. İnsanların aşırı aç gözlülüğü, hırsı buna sebep oluyor." şeklinde konuştu.

"Hızlı ve aşırı tüketim çeşitli hastalıklara sebebiyet veriyor"

İnsanlar hızlı tüketime alışması ile birlikte çeşitli rahatsızlıkların da meydana geldiğini hatırlatan Günesen, "Allah resulü 'midenizin üçte birini yemekle, üçte birini su ile diğer kısmını da boş bırakın' diye bir ölçü koymuş. İnsanlar o kadar çok yiyorlar ki, obezite büyük bir sorun haline geldi bunun yanında çeşitli kanser hastalıkları, tansiyon hastalıkları gibi hastalıklara sebebiyet veriyor. Bu sefer de bunlarla mücadele etmeye, daha çok para harcamaya başlıyorlar. İnsanların aç gözlülüğü ve hırsından dolayı bazı insanlara gıda ulaşımı az oluyor. Bu sebeple sanal bir açlık çekiyorlar." dedi.

"Gıda israfı insanların aç gözlülüğünden kaynaklanıyor"

2011 yılında Somali'de yaşanan kıtlığı hatırlatan Günesen, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Hâlbuki toprakları çok verimli. İnsanlara tarım yapmayı unutturmuşlar. Bunun için ürün yetiştiremiyorlar. Bu zaaflarından dolayı bazı ülkeler onları sömürüyor. Ne kadar verseler o kadar tüketiyorlar. Onun için Müslümanların bu konularda akıllı olmaları gerekir. Sahabe evindeki fazla yemeği ihtiyaç sahiplerine veriyordu. Biz ise evlerimizde şimdi buzdolaplarımızı açsak, derin dondurucularımız açsak ve bakkaldan sadece ekmek alsak aylarca yetecek kadar gıdamız var. Bunun üzerine hala alışveriş yapıyoruz. Çoğu da israf olup çöpe gidiyor. Bu da dinimizde haram kılınmıştır. Müslümanların buna dikkat etmeleri gerekiyor. Gıda israfı insanların aç gözlülüğünden kaynaklanıyor. Evde bir ekmek veya 2 ekmek yetiyorsa 5 ekmek alınmamalı. Haftada 2 makarna yiyorsa 5 değil 2 tane almalı." (İLKHA)