İntihar edenin uhrevi cezası
Fetva Kurulu, "Hayat şartları her ne kadar zor olursa olsun intihar etmeye meşru gerekçe sayılamaz." diye belirtti.
İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu "İntihar edenin uhrevi cezasıyla ilgili bilgi verir misiniz?" sorusuna yanıt verdi.
Fetvada, şu ifadelere yer verildi.
"İntihar etmek, bir kimsenin kendi nefsine yaptığı en büyük zulümdür. Ebu Hureyre’nin (radiyallahu anh) rivayet ettiği bir hadiste Efendimiz (aleyhissalatu vesselam), kendi canına kıyan kimsenin ahirette göreceği azapla ilgili şöyle buyurmuştur:
Her kim bir dağdan kendisini aşağıya atıp öldürürse, bu intihar eden kimse cehennem ateşinde ebedî ve daimî surette kendisini yüksekten aşağıya bırakır. Bir kimse de zehir içer, canına kıyarsa zehri elinde içer bir halde ebedî ve daimî bir surette cehennem ateşinde (azap olunacak)'tır. Herhangi bir kimse de kendisini (bıçak gibi) bir demir parçasıyla öldürürse, o da bıçağı elinde karnına vurarak ebedî ve daimî surette cehennemde (azap olunacak)'tır (Buhârî, Tıb 56, No: 5778). Yine bir başka hadiste sevgili peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam) şöyle der: Sizden önceki kavimlerde vücudunda yarası olan bir adam vardı. Sabredemedi, bıçak alıp elini kesti. Kan hiç durmadan aktı, ta ki öldü. Bunun üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurdu: "Kulum benden önce davranıp canına kıydı, ben de cenneti ona haram kıldım” (Buhârî, Enbiya 50, No: 3463).
Hadislerde; kâfirlerin ve müşriklerin ahirette ebedi olarak cehennemde kalmalarının intihar edenler için zikredilmesi, meselenin vahametini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Hayat şartları her ne kadar zor olursa olsun intihar etmeye meşru gerekçe sayılamaz. Söz konusu bu fiil savaş sırasında alınan yaralardan dolayı büyük acı çekenler için dahi caiz görülmezken; borç, hastalık ve psikolojik sorunlar gibi geçici sebeplerden dolayı nasıl meşru olabilir ki!
İntihar edenin cenaze namazı kılınır
İntihar eden kimse her ne kadar büyük bir günah işlemiş olsa da intiharı helal görmediği ve son nefesinde İslam dininde olduğu bilindiği takdirde Müslüman sayılır. Dolayısıyla bu kimsenin cenazesiyle ilgili hazırlıkları üstlenme, diğer Müslümanlarda olduğu gibi farz-ı kifayedir. Dolayısıyla bu kimsenin üzerine cenaze namazı kılınır ve Müslümanların kabristanına defnedilir." (İLKHA)