Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile...

Bu günlerde daha da hissedilebilir derecede şiddetini arttıran Müslümanlara karşı şiddet, zulüm ve baskılar ile karşı karşıyayız. Bir yandan Esad firavunu, diğer yandan Hindu ve Budistlerin Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanlara karşı yakma, tecavüz etme gibi zulümkâr saldırıları bizleri derinden sarsmakta. Biz Müslümanları böyle davranışlar yıldırmamakta aksine bizlere cesaret vermekte.

Dünyanın birçok yerinde Müslümanlar öldürülmekte: Filistin, Suriye, Arakan, Afganistan, Pakistan, Irak, Çeçenistan, Doğu Türkistan, vs... Daha adını sayamadığımız yüzlerce ülkede Müslümanlar, ben Müslümanım diyenler öldürülüyor. Kadınlara tecavüz ediliyor, insanlar diri diri yakılıyor, çocuklar, bebekler katlediliyor ve daha akıl almaz şeyler. Buradan o yüreksiz, insafsız Müslümanlara, ben Müslümanım diyenlere sesleniyorum. Sizler ey kör sağır insanlar, vicdansız Müslümanlar duymuyor musunuz bu Müslümanların seslerini. Ey göbeklerini kaşıyan, ramazanda sofraları donatıp keyif yapan doymaz insanlar, dünyevi şeyleri kendilerini kaptıran Müslümanlar, siz ey dünyaya sahip olsanız dahi aç olacak olan insanlar ibret almaz mısınız? Afrika’da insanlar açlıktan ölürken, bir anne çocuğuna açlıktan süt veremez ve onun ölümünü çaresizce seyrederken siz hâlâ doymaz mısınız? Ne bekliyorsunuz ki kana susamış kâfirlerin gün gelip sizin başınıza da mı bombalar atmasını bekliyorsunuz. Sizin o işe yaramaz malınıza mülkünüze el koymalarını mı bekliyorsunuz. Sonra namuslarınıza saldırmalarını mı bekliyorsunuz yoksa. Sizler işitmediniz mi Filistin’de zalim İsrail’in füze ile şehit ettiği Şey Ahmet Yasin’in yakarışını. O zalim insanların Mavi Marmara’da insanlara nasıl saldırdıklarını görmediniz mi? Vallahi onlar Müslümanlıktan, Müslümanlardan, İslam ve Kur’an’dan korkuyorlar. Ondandır böyle saldırışları.

Sizler bu rahatlığınızdan ne zaman kurtulacaksınız? Bu mübarek ramazan ayında Müslümanların suçsuzca şehit edilişlerini ne zamana kadar görmezden geleceksiniz? Sofralarınızdan coca-cola’yı eksik etmezsiniz. Ona verdiğiniz her kuruş Müslümanlara kurşun olarak geri dönüyorken sizler hâlâ ben nasıl bir Müslümanım demiyor musunuz? Ekonomik güçlerini artırmaya çalışan, söz sahibi olmaya çalışan, çeşitli alanlarda organizasyonlar düzenleyip hiçbir masraf ve gösterişten kaçınmayan üstün şahsiyet Müslümanlar. Ne zaman bunları göreceksiniz? Ne zaman bu Müslümanların üzerlerine yağdırılan bombaları, diri diri yakılışlarını göreceksiniz?

Gücünüzün yettiği kadar kötülüğe karşı durun buyuruyor Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav): "Bir kötülük gördüğünde gücün yetiyorsa elinle engellemeye çalış. Değilse dilinle engellemeye çalış. Değilse, ona da gücün yetmiyorsa kalbinle buğz et. Bu üçüncüsü imanın en zayıf noktasıdır." Bundan sonrasında iman yoktur.
 

M. Furkan Coşar / Van