Okula uyumu kolaylaştırmak için neler yapılabilir?
Özellikle okulla ilk kez tanışan çocuğun okul olgunluğuna sahip olması gerektiğini ifade eden uzmanlar, çocuğun zihinsel, sosyal, duygusal ve fiziksel yeterliliklere sahip olmasının okula adapte olmasında etkili olduğunu söylüyor.
Okullar açılıyor. Özel okullarda ders zili çaldı. Birinci sınıfa başlayan çocuklar oryantasyon süreci ile okula merhaba dedi.
Uzman Klinik Psikolog Gökçe Vogt, özellikle birinci sınıfa bu yıl başlayacak çocukların okula uyumu ve okul olgunluğu hakkında değerlendirmede bulundu.
Heyecan, korku ve kaygı aynı anda hissedilebilir
Okula başlama sürecinin çocuk açısından heyecanın yanında kaygı ve korkunun da hissedildiği önemli bir olay olduğunu kaydeden Vogt, "Okula başlama süreci, çocuğun okula hazır olmasıyla çok daha rahat geçirilebilir. Diğer taraftan, çocuk eğer okula hazır değilse, okul onun için olumsuz duygular yaşadığı bir yer haline gelebilir ve çocuk okula gitmek istemeyebilir. Okula hazırlık, bir çocuğun okula kolay ve başarılı bir geçiş yapmaya hazır olup olmadığını ifade etmektedir." dedi.
Çocuğun zihinsel, sosyal, duygusal ve fiziksel gelişimi şart!
Pek çok kişinin çocuğun adını yazmasını, 10'a kadar saymasını, renkleri bilme gibi becerilerinin en önemli okula hazır bulunuşluk becerileri olarak düşündüğünü ifade eden Vogt, "Okula hazır bulunuşluk aslında neden sonuç ilişkisi kurabilme ve problem çözme gibi zihinsel, kendisini ifade edebilme, sırasını bekleyebilme, kurallara uyma gibi sosyal, anneden ayrılabilme, sorumluluklarını yerine getirebilme gibi duygusal, kendi kendine giyinebilme, kendi kendine yemek yiyebilme gibi fiziksel yeterliliklerin yanı sıra hafıza, dikkat ve öz bakım gibi çok daha geniş bir beceri yelpazesini ifade etmektedir." diye konuştu.
Gerekli beceriye sahip olmamak çocuğun motivasyonunu olumsuz etkiliyor
Bu becerilere sahip çocuğun rahat bir şekilde okulda ondan bekleneni gerçekleştirebileceğini belirten Uzman Klinik Psikolog Vogt, "Ancak gereken becerilere sahip olmayan çocuklar, okuldaki beklentileri gerçekleştirmekte zorlanabilmekte, okula yönelik olumsuz duygular hissedebilmekte ve bu durum da öğrenmeye dair motivasyonlarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Çocukların okula hazır olup olmadıkları çeşitli testlerle uzmanlar tarafından değerlendirilebilmektedir." ifadelerini kullandı.
Gideceği okul tanıtılmalı, okul ihtiyaçları birlikte alınmalı
Okula başlarken ortaya çıkabilecek anne ve babadan ayrılma kaygısıyla ilgili olarak da yapılabileceklere değinen Vogt, okula başlama sürecinde anne ve babaların çocukların minimum düzeyde kaygı yaşaması için yapabilecekleri ön hazırlıklara da işaret ederek şunları söyledi:
İlk olarak okula yeni başlayan çocuğa gideceği okulun tanıtılması gerekmektedir.Okul açılmadan önce bir kaç kere okulu ziyaret etmek, öğretmenleri ile tanışmasına imkân sunmak ve okulda yapacağı aktivelerle ilgili çocuğunuzu bilgilendirmek, çocuğun aklındaki belirsizliklerin ortadan kalmasına ve okula alışma sürecinin hızlanmasına yol açacaktır.
Çocuğunuzun okula hazırlanması için okul ihtiyaçlarını birlikte alın, onun seçmesine izin verin.
Çocuğunuzun okul düzeninde sorun yaşamaması adına uyku ve yemek saatlerini okullar başlamadan düzenlemeye başlamanız gerekmektedir.
Çocuğunuza okulun ilk günü neler yapacağınızı daha önceden anlatmaya başlayın. Okula nasıl gideceğinizi, okulda neler yapacağını ve okuldan onu ne zaman alacağınızı anlatın. Kendi ilkokul günü anınızı çocuğuna anlatıp onun alışma sürecine yardımcı olabilirsiniz.
Okulun ilk günü sizin nasıl hissettiğiniz ve duygularınızı kontrol etme becerileriniz çocuğunuzun nasıl bir tutum içerisinde olacağını etkileyecektir.
Sakin olmanız ve çocuğunuza cesaret veren cümleler söylemeniz onun da sakinleşmesine ve sizden rahat bir şekilde ayrılmasına olanak tanıyacaktır.
Okulda öğretmeni ile tekrar tanıştırdıktan hemen sonra vedalaşmayı kısa tutun. Ne kadar bu süreci uzatırsanız, vedalaşmanız o kadar zorlaşır.
Kaygısı hakkında konuşun
Okula gitmek istemeyen çocuğa yaklaşıma ilişkin de önerilerde bulunan Vogt, "Çocuğun en güven duyduğu ortamdan belirsizliklerle dolu bir ortama gitmesi kaygı vericidir. Onunla kaygısı hakkında konuşun. Kesinlikle kaygısını küçümsemeyin ve eleştirmeyin. Onu anladığınızı belirtip güven vermeniz gerekmektedir. Onu beklediğiniz yeri ona gösterip, onu bekleyeceğinizi söyleyip sakinleşmesine yardımcı olun." dedi.
Okula adaptasyonda güçlük ipuçları veriyor
Vogt, çocuğun okula başladıktan sonra aşırı ağlama, fazla ya da hiç tepki vermeme, içe kapanma, uyku ve yeme problemleri gibi sorunlar yaşamaya başladıysa okula adaptasyonda sorun yaşadığı düşünülebileceğini söyledi.
Vogt, sözlerini şöyle tamamladı: "Ebeveynlerin tutumları ve davranışları bu süreci çocuğun sağlıklı bir şekilde atlatması açısından çok önemlidir. Eğer ebeveynlerde bu durum ile ilgili kaygılanmaya başlarlarsa çocuğunda kaygısının yoğunlaşması kaçınılmaz olacaktır. Diğer taraftan çocuğun sorununa karşı kayıtsız kalmak, küçümsemek ve eleştirmek yapılmaması gereken davranışlardır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta ise çocuğu okula göndermemenin bir seçenek olarak gündeme alınmasıdır. Bu durum maalesef çocuğun okula adaptasyonunu olumsuz yönde etkileyecek ve uyum sürecini zorlaştıracaktır." (İLKHA)