Medya Uzmanı Kılınç: Sanal alem insan için bir afete dönüşebilir
İnternetteki güvenli olmayan sosyal paylaşım sitelerinde gençlerin istismar edildikleri uyarısında bulunan Medya Uzmanı Kurtuluş Kılınç, ailelerin dikkatli davranmalarını istedi.
Çocuklara ve gençlere sanal alem, sosyal medya, filmler ve dizilerin yasaklanarak değil, denetlenerek fayda sağlanabileceğini söyleyen Kılınç, bu konuda kolektif bir mücadelenin yapılması gerektiğini vurguladı.
Ebeveynlerin aile fertlerini korumak için evlerde güvenli interneti tercih etmeleri tavsiyesinde bulunan Kılınç, kullanılan internet sağlayıcılarının bu işlem de için herhangi bir ücret almadıklarını hatırlattı.
Müslümanın zamanını boşa geçirme veya zamanını öldürme gibi bir yanlışa düşmemesi gerektiğini vurgulayan Kılınç, Allah’ın, üzerine yemin ettiği zaman mefhumunun israf edilmemesi ve doğru bir şekilde kullanılması gerektiğini belirtti.
"Bir tuşa dokunmamız dahi kayıt edilebiliyor"
Kullanılan elektronik cihazların bir IMEI numarası bir de IP numarası olduğunu belirten Kılınç, "İster bilgisayarda ister cep telefonunda, kullandığınız uygulamalarla ve onlara verdiğimiz izinlerle; depolama, fotoğraflara hatta cep telefonumuzdaki rehbere erişebilme izinleri gibi, zaten onları direk kendi dünyamızın, hayatımızın içine alıyoruz ve yaptığımız her iş, bir tuşa dokunmamız dahi kayıt edilebiliyor." diye konuştu.
"Sanal alem insan için bir afete dönüşebilir"
Medya Uzmanı Kurtuluş Kılınç
İnsanlar, özellikle de gençler burada kendilerini bulduğunu ve daha rahat ifade ettiklerini düşünüyorlar. Hele ki sahte isimlerle sosyal medyadan bir kullanıcı adı aldıklarında, toplum önünde, ailesiyle ve arkadaşıyla konuşamayacağı şeyleri burada söylüyorlar. Ancak ipin ucunu kaçırdığımızda sanal alem insan için bir afet olabiliyor. Nasıl ki uygulamalar bizi takip ediyor, devletler de bizi takip edebiliyor. Onlar kayıt altına alınıyorsa işte o sosyal medyada yaptığımız her işin, -biz kendi inancımız açısından söyleyelim- yine melekler tarafından da kayıt altına alındığını bilerek hareket etmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
"İnsanların Yüzde 90’lık kısmı interneti oyun ve eğlence amaçlı kullanıyor"
İnternetin bilgi edinme ve hayatı kolaylaştırmasının yanında dikkatli kullanılmamasının doğuracağı zararları ve sonuçları olduğunu ifade eden Kılınç, "Çocuklarımızın yaklaşık olarak yüzde 37’lik bir dilimi denetimsiz bir şekilde internete geziyorlar. Çocukların yüzde 10’u interneti araştırma amaçlı kullanıyor. Geriye kalan yüzde 90’lık kısmı ise müzik dinleme, oyun oynama, sosyal medyada dolaşma gibi oyun ve eğlence amaçlı kullanıyor." dedi.
"Oyunlar masum değil"
Kılınç, "Özellikle geçtiğimiz yıllarda, sonradan birçok ülkede yasaklanan bir oyun oynadığını düşünen insanlar, oynadıkları oyundan kendilerine direktif geldiğini iddia ederek intihar etti. Yine yüzlercesi bir başka insanın canına kastetti. Yaralanmalarla veya ölümlerle sonuçlandı. Demek ki oyunlar o kadar masum değil. Bu yüzden çok dikkat etmemiz lazım." diye belirtti.
"Ebeveynlerle kaliteli vakit geçirmeyen çocuklar, bu boşluğu sosyal medyayla doldurmaya çalışıyor"
Çocukların sahte profillerle kendilerine gelen mesajlardan çok etkilendiklerini belirten Kılınç, "Eğer biz anne baba olarak ebeveynler olarak çocuklarımıza doğruları öğretememişsek çocuklarımıza gerekli ilgiyi gösterememişsek onlara doğru zaman harcayamamışsak kaliteli vakit geçirememişsek çocuklar bu boşluğu bir şekilde sosyal medyadan doldurmaya çalışıyor ve kendilerine gönderilen mesajlara inanabiliyor. Maalesef sonrasında çok daha büyük travmalar yaşayabiliyorlar. Farklı olaylarla karşı karşıya kalabiliyorlar." şeklinde konuştu.
"Film ve dizilerde güvenilir kişi karakteri yanlış işlenerek, algılar değiştirilebiliyor"
İnsanların sosyal medya platformları dışında film ve dizilerdeki karakterlerden de etkilendiğine ve algılarının değiştiğine dikkat çeken Kılınç, "Yetişkinlerin zarar gördüğü bu durumdan çocukların zarar görmemesinin mümkün değil. Televizyon dizileri ve sinema filmlerine baktığımız zaman, orada aksiyon filmlerinde ya da dizilerde güvenilir karakterlerin çeşitli kanun dışı işlere girdiğini görüyoruz. İzleyici de diyor ki: ‘Bu kötü bir şey değilmiş' hatta o karakterlerle kendini özdeşleştirip 'sahte kabadayı' olmaya başlıyor ve kendi dünyası içerisinde onun gibi konuşmaya, onun gibi söylemeye çalışıyor. Tabi bundan büyük insanlar etkileniyorsa çocukların etkilenmemesi diye bir şey söz konusu değildir." ifadelerini kullandı.
"Hem bireysel anlamda hem de kitlesel anlamda bir karşı duruş sergilememiz gerekiyor"
Çıkarılan kanunların güncel sorunlara bir çözüm getirmesi gerektiğini söyleyen Kılınç, "Ben birçok kişinin internetten araştırdığı videolar, özellikle bu el yapımı bombalar (EYT) nedeniyle hayatını kaybettiğini ya da yaralandığını gördüm. Bizzat tanıdığım insanlar da vardı içerisinde. Dolayısıyla işte bunlardan korunabilmemiz için hem bireysel anlamda hem de kitlesel anlamda bir karşı duruş sergilememiz gerekiyor. Toplumu, karşı karşıya olduğu bu tehlikeden korumak için atılan adımların, çıkarılan kanunların güncel soruna odaklı bir çözüm getirmesi ve cezalarının da caydırıcı olması gerekir." diye belirtti.
"Çocukların internet erişimini yasaklayarak değil, denetleyerek kontrol altına almalı"
Kılınç, "İnternet ve sosyal medya zararlarını yasaklayarak değil, denetimler getirerek azaltılması, gözlem altında tutulması konusunda anne babalara uyarılarda bulunan Kılınç, belli hedefler katarak ve ödüllendirme yoluyla zararlara karşı tedbir alınmalı." ifadelerini kullandı.
"İnternetin kullanıcısı mıyım, bağımlısı mı?"
İnternetin, insanlığın hizmetine sunulmuş bir araç olduğunu belirten Kılınç, "Bu hizmeti elbette kullanmalıyız. Ama bağımlı olmuşsak, işte o zaman onlar bizi kullanmış oluyorlar. Bizim hakimiyetimiz altında olan bir şeyin kölesi olmuş oluyoruz." dedi.
"Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların zamanına göre yetiştirin"
Hazreti Ali’nin: ‘Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların zamanına göre yetiştirin’ dediğini aktaran Kılınç, "Bu aslında şu demek ‘Biz bir önceki nesildik. Bugünkü yaşayan bir nesil var ama bizim çocuklarımızın zamanı bir sonraki zaman. Biz kendi yetiştiğimiz gibi değil, iki nesil sonrayı düşünerek nesillerimizi yetiştirmemiz gerekir." şeklinde konuştu.
"Allah’ın üzerine yemin ettiği zaman mefhumunu israf etmemeli"
İnanan bir Müslümanın zamanını boşa geçirme veya zamanını öldürme gibi bir yanlışa düşmemesi gerektiğini vurgulayan Kılınç, son olarak şunları söyledi: "Allah zamana yemin ediyor, boşuna mı? Durup bir düşünmemiz lazım. Allah zamana neden yemin eder? Allah’ın üzerine yemin ettiği zaman mefhumunu israf etmemeli ve doğru bir şekilde kullanmalıyız." (İLKHA)