Uyuşturucuyla mücadelede yeni öğretim yılında aile ve yöneticilerin sorumlulukları nelerdir?
Yeni eğitim öğretim yılında çocukların uyuşturucu ve kötü niyetli şebekelerin ağına düşmemesi yönünde alınması gereken tedbirleri aktaran Yeşil Yıldız Derneği Başkanı Yahya Öger, ebeveyn ve idarecilere bazı hatırlatmalarda bulundu.
2021-2022 öğretim yılında okul ve adres değiştirerek farklı bir çevre edinme süreci içerisinde olan birinci sınıf öğrencilerinin arkadaş edinme süreci, bu süreci fırsat bilen uyuşturucu çetelerinin özellikle orta ve lise önlerini mesken edinerek gençleri ağlarına düşürme çabaları çocukların daha sağlıklı ve güvenli ortamda eğitim faaliyetlerini yürütebilmeleri için alınması gereken tedbirler hakkında konuşan Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, bu konuda özellikle ailelere büyük görevler düştüğünü söyledi.
Uzun bir yaz tatilinden sonra yakın zamanda okulların açılmasıyla beraber öğrencilerin yeni bir eğitim-öğretim hayatına gireceklerini belirten Öger, "Hem ilkokul hem orta hem de lise birinci sınıf öğrencileri için yeni bir çevre değişimi olacak. Ayrıca yaklaşık 6 bin öğrenci sınavı kazanmış olarak Dicle Üniversitesinde okumak üzere Diyarbakır'a gelecek. Öğrencinin mekân değiştirmesi veya seviye atlatması beraberinde bazı sıkıntıları getirecektir. Çünkü uyum problemi muhakkak yaşayacaktır. Ailelere düşen görev özellikle birinci sınıfa başlayan öğrencilere yönelik oryantasyon sağlama noktasında destek sağlamalarıdır." dedi.
"Dışarıdan bir şey almaya çalışan veya parası olan çocuk her zaman risk altındadır"
Yaz tatili süresince kimi tatil yaparken kimilerinin bağ-bahçede çalıştığını ve bu süre zarfında derslerden uzak kaldığını, belki biraz daha teknolojiyle haşir neşir olduğunu dile getiren Öger, "Bu uyum sürecinde öğrencinin tekrar derse adaptasyon sağlama noktasında veliler kızmadan, bağırıp çağırmadan öğrenciyle ders arasında diyalog kurmalıdır. Çocukların okula gidiş gelişlerini beraber yapmaya çalışmalıdır. Bunu yaparken çocuğa tehdit gelecek endişesiyle değil, evladıyla zaman geçirme mahiyetinde diyalog oluştursun." ifadelerini kullandı.
Beslenme konusuna da değinen Öger, çocukları bekleyen tehlikeye dikkat çekerek şunları söyledi:
Evde hazırlanan beslenmeler çantaya konulsun, çocuğun okulda aşırı derecede abur-cubur yemesine engel olunsun. Çünkü dışarıdan bir şey almaya çalışan veya parası olan çocuk her zaman bir risk altındadır. Aileler çocuklarıyla iletişim içerisinde olsunlar. Çocuk kimlerle arkadaşlık yapıyor? okulda neler yaptı? Beraber ders çalışma ve günü geçirme noktasında çocuğun durumunu göz önünde bulundurarak öğrenciyle ilgili olabilecek bir problemi okul idaresi ve rehber öğretmenle paylaşsın.
"Şikâyet oluşmadan okul ve çevresinde gerekli önlemler alınmalı"
Her yerde olduğu gibi Diyarbakır'da da dezavantajlı okulların olduğunu ve pek çoğunda görevlendirilmiş sivil polislerin varlığının uyuşturucu satıcıları konusunda özellikle orta ve lise düzeyinde okula yeni başlayanlar açısından caydırıcılık teşkil ettiğini sözlerine ekleyen Öger, "Bu yönde istirhamımız, risk teşkil etmeden yani herhangi bir şikâyet gelmeden okullarda polislerin görevlendirilmesi sağlansın ve okul çevresinde vardiya atsınlar. Çünkü genç yaştaki çocuklar maalesef uyuşturucu satıcılarının hedefinde olan kitledir. Dolayısıyla alanı boş bulduklarında bu çocuklara ulaşarak kandırabiliyorlar." şeklinde konuştu.
Kentin mülki idare amirlerine de taleplerini ileten Öger, "Aynı şekilde mülki amirlerden talebimiz; okul etrafındaki kantin, kafe ve büfeler sıklıkla denetlenmeli, 'dal sigara' olarak adlandırılan açık sigara gibi özellikle çocuklara satılması sakıncalı ve yasak olan maddelerin satışı engellenmelidir. Okulların etrafında olması gerekmeyen, yasak olan alkollü içecek satışı yapılan yerlerin denetlenmesi ve kapatılması gerekir. Bu da mülki amirlere düşen görevdir." diye belirtti.
Öger, "Veli, okul idaresi ve emniyetle hareket edildiğinde çocuklarımızı bir nebze de olsa bunların ağına düşme noktasında önleyici güç olabiliriz. Şunu unutmamak gerekir ki çocuğumuzu okul idaresine veya öğretmene teslim ederek kendimizi paka çıkaramayız. Ebeveynler olarak çocuklarımızdan sorumluyuz ve sorumluluğumuzu yerine getireceğiz, okul idaresi konusunda idareyi zorlayacağız, bir ihmal varsa gücümüzle mahalle baskısı uygulayacağız ve çocuğumuz olmasa dahi böyle bir şeye bulaşmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz." dedi. (İLKHA)