Şarku'l Avsat'ın CNN’den aktardığı habere göre, araştırmacılar bu ‘bencillik’ etkisini inceleyen, sinirsel aktivitede ve başkalarına fayda sağlayan davranışlardaki değişiklikleri analiz eden üç çalışma yürüttü.

İlk çalışmada, araştırmacılar 2001 ve 2016 yılları arasında 3 milyon hayırsever bağıştan oluşan bir veri tabanını inceledi ve bir saat az uyumaya neden olan yaz saati uygulamasından sonra bağışlarda yüzde 10’luk bir düşüş gördü.

Kış ve yaz aylarında saatleri değiştirmeyen eyaletlerde bu düşüş görülmedi.

Araştırmacılar ikinci çalışmada ise, sekiz saatlik uykudan sonra ve bir gece uykusuz kaldıktan sonra 24 kişinin beyin aktivitesine bakmak için fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme kullandı.

Bu çalışma, insanları başkalarıyla olumlu etkileşimde bulunmaya teşvik eden prososyal sinir ağının (beynin zihin teorisiyle ilişkili bölgelerinin), uyku yoksunluğundan sonra daha az aktif olduğunu ortaya çıkardı.

Zihin teorisi, tipik olarak erken çocukluk döneminde sosyalleşme ile gelişen diğer insanların ihtiyaçları, durumları ve duygularını dikkate alma yeteneğidir.

Üçüncü çalışmada da, üç ila dört gece boyunca 100’den fazla kişinin uyku kalitesi ve miktarı ölçüldü.

Araştırmacılar, bir dizi ankete verdikleri yanıtlara dayanarak katılımcıların bencillik düzeylerini değerlendirdi.

Ekip, bencilliği ölçerken uyku kalitesinin uyku miktarından daha önemli olduğunu buldu.

Araştırmayı yöneten, İnsan Uyku Bilimi Merkezi’nden Eti Ben Simon, “Sadece bir saatlik uyku kaybı bile bir başkasına yardım etme isteğini olumsuz yönde etkilemek için yeterlidir. Gelişmiş ülkelerdeki insanların yarısından fazlası, çalışma haftasında yeterince uyumadıklarını söylüyor, buna ekibimiz ‘küresel uyku kaybı salgını’ adını veriyor” dedi.