• DOLAR 34.352
  • EURO 37.47
  • ALTIN 3027.771
  • ...
Memur-Sen'den sözde sanatçıya suç duyurusu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İmam Hatiplilere yönelik "Nefret ve Ayrımcılık ile Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçları"nı işleyen, "İnsan Hakları ve Ayrımcılık Yasağı İhlali" yapan Gülşen Bayraktar Çolakoğlu'nun ifadelerine karşı suç duyurusunda bulunulduğu ve TİHEK'e başvurulduğu belirtilen Memur-Sen açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Verdiği bir konser esnasında imam hatiplilere yönelik çirkin ifadeler kullanan Gülşen Bayraktar Çolakoğlu hakkında; nefret suçuna, halkı kin ve düşmanlığa tahrike, inanca dayalı ayrımcılığa neden olan insan haklarına, insan onuruna açık saldırı niteliğindeki, ayrımcılık yasağına dair kesin ihlal kapsamında olan söylemlerine yönelik olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduk ve gerekli işlemleri yerine getirmesi için TİHEK'e başvuruda bulunduk.

İnançlı ve değerlerine bağlı milleti tasfiye, vesayeti takviye etmeyi amaçlayan 28 Şubat darbeci zihniyetinin bir dışa vurumu olan, milletin değerlerini temsil eden en önemli kurumlardan biri olan İmam-Hatip liselilerin önünü kesmek için bütün meslek liselerine katsayı engelinin uygulandığı, üniversiteye girişlerinin engellendiği, başörtülü kızlarımızın üniversitelerde başörtülerini çıkarmaları amacıyla ikna odalarında imha süreçlerine sokuldukları, kamu görevlilerinin fişlendiği karanlık dönemin günümüzde hala yaşadığını örnekleyen söz konusu şahsın tutumu; nefret suçuna, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçuna, inanca dayalı ayrımcılığa neden olmuş, insan haklarına, insan onuruna açık saldırı, ayrımcılık yasağına dair kesin ihlal kapsamındadır.

Nefret söylemlerinin arttığı ve daha çabuk yayılabildiği günümüzde, nefret, hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık sebebiyle İmam-Hatip Liselilerine karşı haksız, kin ve düşmanlık niteliğinde ifadeler kullanarak hesaplaşma sevdasına düşen, geçmiş dönem uygulamalarını çağrıştıran kişinin ifade ve davranışları; toplumsal barışı zedelemeyi, nefret suçlarına, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlarına yönelik fiillere azmettirmeyi daha geniş bir çerçeveyle ayrımcılık yasağını yok sayıp ötekileştirmeyi makul göstermeyi hedefleyen bir yaklaşımın tezahürüdür.

Diğer taraftan bu ifadeler, inanca dayalı ayrımcılığı körüklerken değerlerine uygun olarak eğitim tercihi yapan kişilere karşı da dünya görüşleri ve kişisel tercihleri nedeniyle bir kin ve nefret dolu ötekileştirmeye yol açmaktadır. Bu kapsamda Türkiye'nin birçok alanda ortaya koyduğu değişim, dönüşüm ve yenilenme çabasının akamete uğratılması sonucunu hedefleyen her çabayı, hazırlığı, eylemi ve söylemi milletin iradesiyle tarihin çöp sepetine gönderilen 28 Şubat benzeri bir ara sürecin hayat bulması çabasına katkı olarak görülmesi gerektiğine inanıyoruz." (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir