• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...
Güneş ışınları yanıkları; mantarı ve cilt hastalıklarını da beraberinde getiriyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yaşanan aşırı sıcaklarla ilgili bir değerlendirmede bulunan Deri ve Zührevi Hastalıkları Doç. Dr. Fatma Elif Yıldırım, güneş çarpmalarından korunmak için vatandaşların sıcaklığın yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmamaları gerektiğini ifade etti.

Yaz aylarında oluşabilecek cilt hastalıkları konusunda uyarılarda bulunan Yıldırım, yaz mevsiminin sağlık açısından birtakım riskleri de beraberinde getirdiğini ve bu aylarda sık rastlanılan sağlık sorunlarından birinin de cilt hastalıkları olduğunu belirtti.

"Yaz sıcaklıkları uzun vadede ciltte kırışmalar, renk değişiklikleri ve deri kanserine neden olabilmektedir"

Güneşin cilt sağlığına olumsuz yönde etkileri olduğunu söyleyen Yıldırım, şu bilgileri paylaştı:

Yaz aylarında ülkemize gelen güneş ışınlarının artması ve hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesi bu durumun temel nedenleridir. Yaz mevsiminde özellikle tatil döneminde dikkat etmediğimiz pek çok ayrıntı cilt sağlığımızı bozabilmektedir. Uzun vadede ciltte kırışmalar, renk değişiklikleri, deri kanseri öncüsü bazı değişiklikler ve çeşitli deri kanserlerine neden olabilmektedir. Güneş ile yinelenen temaslara bağlı olarak yıllar içinde birikerek ortaya çıkan bu yan etkiler, güneşin içerdiği bazı çok zararlı ışınların, sık yenilenen hücrelerin yapısında değişiklik meydana getirmesiyle oluşmaktadır. Güneşe sık maruz kalan yerlerde; çiller, farklı renkte lekeler, deride sertleşme ve kalınlaşma oluşabilmektedir. Güneşin uzun sürede ortaya çıkan bu etkileri erken deri yaşlanması olarak da adlandırılmaktadır.

"Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için gölgede bile şapka ve gözlük takılmalı"

Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için güneş koruyucu krem kullanımının önemine vurgu yapan Yıldırım, "Güneş koruyucu içeren nemlendiriciler ise çok fazla önerilmez çünkü nemlendiricilerin içindeki güneş koruyucuların etkisi bozulabilir. Cilt bakımı açısından onun yerine içinde nemlendirici baz bulunan güneş koruyucuları tercih edilmelidir. Güneş koruyucu ürünlerin kullanım miktarına da dikkat etmek gerekir. İdeal bir güneş koruyucu ter ve ıslanmaya dayanıklı olmalıdır. Bazı kremlerin su geçirmez özelliği bulunsa da gün boyu koruma sağlamaz. Vücut ıslandığında, el ve yüz yıkandığında koruyuculuk azaldığından bunları 2-3 saatte bir yenilemek gerekir. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için gölgede bile şapka ve gözlük takılmalı ve koruyucu giysiler giyilmelidir." dedi.

Cilt Bakımında Nelere Dikkat Edilmeli?

Cilt bakımı için yaz aylarında gözenekleri tıkayacak yağlı ürünler kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, şu önerilerde bulundu:

 "Kışın nemlendirici olarak sürülen pek çok yüz ve vücut ürünü yaz mevsiminde su bazlı ürünlerle değiştirilmeli, parfümlü ürünler güneş lekesine yol açabileceği için bakım ürünleri renksiz ve kokusuz olmalı, tonik, kurutucu sabun ve maske kullanırken aşırı yağlı olmayan, su bazlı ürünler tercih edilmelidir."

Hijyenik olmayan havuzların bazı hastalıklara zemin hazırladığına dikkat çeken Yıldırım, "Duş alınmadan girilen havuzlar, ya da çıktıktan sonra duş almamak enfeksiyon hastalıklarının bulaşmasını ve oluşmasını kolaylaştıran en önemli yoldur. Bu enfeksiyonlardan en sık rastlananı da molluskum, siğiller, mantar enfeksiyonlarıdır ki; bazen tedavileri uzun zaman alabilir veya tedaviye yanıt vermeyebilir. Havuz kenarlarında çıplak ayakla yürümek de bu hastalıkları bulaştırmamıza ya da kapmamıza neden olur." ifadelerini kullandı.

"Yaz Mevsiminde Terlik Kullanımı Önemli"

Yaz aylarında mutlaka terlik kullanma alışkanlığı edinilmesi gerektiğinin altını çizen Yıldırım, yapılması gerekenleri ise şöyle özetledi:

"Terlik seçiminde de bilinmesi gereken önemli hususlar var. Parmak arası ya da kapalı terlikler yazın pişiklerin ya da nasırları temel nedeni olabilir çünkü sürtünme travması deri sağlığı için istenilen bir pozisyon değildir. Yumuşak, hava alan, deriye sürtme ya da terletme duygusu vermeyen terlikler kullanmak daha doğrudur. Otellerde kullanılan ortak alanlar ne kadar hijyenik görülürse görülsün, bu mekanlarda kullanılacak ya da temas edilecek yerlere şahsi eşyalarımızla gidersek yine bulaşıcı hastalıklardan korunmak için önemli bir adım atmış oluruz. Sauna, hamam, buhar odaları gibi yerlere terlikle girmek, bu alanlarda oturacağımız yerlerde havlu kullanmak riskleri minimuma indirecektir." (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir