• DOLAR 34.527
  • EURO 36.195
  • ALTIN 2984.268
  • ...
Psikiyatri Uzmanı Türk: Her bir kullanım bir sonraki kullanıma davetiye çıkıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlı AMATEM’de görev yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Eralp Türk, bağımlılıktan kurtulmak için hastanın isteği, kararlılığı ve mücadelesinin çok önemli olduğunu belirtti.

Kişinin, bağımlılık yapıcı maddelerle mümkünse hiç karşılaşmaması, karşılaşsa dahi hiç denememesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Türk, "Hayır diyebilme becerisinin edinilmesi çok önemlidir. Kişilerde hayır diyebilme becerisi iyi gelişirse bağımlılık riski sıfır oluyor" dedi.

"Bazı maddelerde bu risk çok daha yüksek"

Merak ya da arkadaş etkisi sonucu ilk deneme söz konusu olursa her maddede farklı olmak üzere bağımlılık gelişme riski oluştuğunu dile getiren Türk, "Bazı maddelerde bu risk çok daha yüksek. Çoğunlukla ilk denemeyi takiben, madde etkisiyle kişilerin vücutlarında bazı değişiklikler görüyoruz. Vücuttan atılması esnasında beynimiz aşina olduğu maddeyi tekrardan istemeye başlıyor. Bu aşermeyle birlikte kişinin vücudunda kişiyi rahatsız eden belirtiler ortaya çıkıyor. Bu defa bu belirtileri söndürmek için kişi tekrardan madde kullanmaya kendini mecbur hissediyor. Her bir kullanım bir sonraki kullanıma davetiye çıkarıyor." dedi.

"Maddi güçlüklerle boğuşmaya başlıyoruz"

Bağımlılık geliştiğinde kişinin özel hayatında değişiklikler olduğunu ifade eden Türk, "Madde, hayatın büyük bir kısmında yer edinmeye başladığında, bireyin hayatında esas önem vermesi gereken aile hayatı, iş hayatı, arkadaşları ve çevresiyle ilgili ciddi aksaklıklar başlıyor. Onlara zaman ayıramamaya başlıyor. Maddi güçlüklerle boğuşmaya başlıyor. Bunu takiben işten ayrılma ya da atılma durumu yaşanabiliyor. Bu da hastamızı olumsuz bir kısır döngüye sokuyor." ifadelerini kullandı.

"Zorla yapılan bir tedavinin, daha az faydasını görüyoruz"

Bağımlı bir bireyin kendi rızası ile tedavi edilebileceğinin altını çizen Türk, "Bağımlılık hastalığının öncelikli iyileşme şartları, kişinin kendi isteği ve mücadele yeteneği olduğunu düşünüyoruz. Ne yazık ki dünyada ve ülkemizde bu hastalığı iyileştiren mucizevi tedavi henüz bulunmadı. Halen hastanın mücadelesi, kararlılığı ve isteği çok önemlidir. Zorla yapılan bir tedavinin, daha az faydasını görüyoruz. Ancak henüz karar vermemiş, bırakmak istemeyen ama kafasında ufak bir ışık yanmış, ‘Acaba bırakabilir miyim? Arkadaşım bırakmış, ben de onun gibi olabilir miyim?’ diye düşünenler, bize başvurabilirler. Akıllarındaki ufak ışık üzerinden yürüme şansımız olur. Ama faydalı olabilmemiz için o ufak ışığı yakalamamız gerekiyor" diye konuştu. (İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir