Ege Bölgesi gezilerinin finalinde Yapıcıoğlu, İzmirlilere hitap etti
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İzmir'de yaptığı salon programında İzmirlileri hitap ederek partisi hakkında bilgilendirmede bulundu.
Yapıcıoğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Ege Bölgesindeki gezilerinin son durağı olan İzmir'de, final programında İzmirlilere hitap etti.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, İl Başkanın Mehmet Tayyip Duran'ın selamlama konuşmasıyla devam etti.
Programda konuşan Yapıcıoğlu, İzmirlilere partisinin tanıtımını yaptı.
Konuklara hitap eden Yapıcıoğlu, "Bir yıl önce yani 2021 yılının temmuz ayında memleket gezilerine başladık. Bir haftadır Ege Bölgesi'ndeyiz Geçtiğimiz pazartesiyi salıya bağlayan gecede İzmir'e geldik, buradan Manisa, Uşak, Denizli, Aydın… Şimdi tekrar İzmir'deyiz. İnşallah bugün buradaki programımızı bitirip memleketin başka bir köşesine doğru yol almaya başlayacağız." ifadelerini kullandı.
"Dürüst Siyaset Gerçek Adalet şiarıyla yola çıktık"
Partisinin kuruluş amacını aktaran Yapıcıoğlu, "10 yıl önce 2012 yılında, 'Dürüst Siyaset Gerçek Adalet' şiarı ile yola çıktık ve yola çıktığımız andan itibaren de söylediğimiz bir şey var: Dedik ki bizimkisi bir parti davası değil, bizim bir davamız var ve inşallah biz o davamızı insanlara götüreceğiz, davamızın da ne olduğunu parti programımızda izah ettik. Gittiğimiz yerlerde de eğer imkân bulursak basın aracılığıyla değilse böyle salon toplantılarında yüz yüze insanlarımıza anlatmaya, davamızın ne olduğunu izah etmeye gayret sarf ettik." diye konuştuk.
HÜDA PAR nedir?
"HÜDA PAR nedir? Meselelere nasıl yaklaşıyor, memleket meselelerine ne tür çözüm önerileri getiriyor ya da bizim kimliğimizi oluşturan temel yaklaşımımız nedir, hayata bakışımız nedir, eşyaya bakışımız nedir, kâinata bakışımız nedir, siyasete ve devlete bakışımız nedir, hürriyetten ne anlıyoruz, temel hak ve hürriyetler derken bunların içini nasıl dolduruyoruz, iktisat politikamız nedir, dış siyasete nasıl bakıyoruz, uluslararası ilişkilerinin nasıl olması gerektiğine inanıyoruz?" sorularına ana hatlarıyla cevap veren Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
İnsanlık bugün bir buhran içerisindedir. Fıtratı bozulmuş olan insanlık kimliğini arıyor, bir çıkış yolu arıyor. Eğer insan özüne, fıtratına dönebilirse, içerisine düşürülmüş olduğu bu buhrandan, bu çukurdan çıkabilir. Sadece kendisi kurtulmuş olmakla kalmaz, kurtuluş bekleyen kitlelere de inşallah bir kurtuluş ümidi olur, onları kurtarma görevini de bundan sonra üstlenebilir. Ama bunun için önce bizim özümüze, fıtratımıza, yaradılış kodlarımıza, tabiri caizse fabrika ayarlarımıza geri dönmemiz gerekir. Batı'dan bize empoze edilen, Batı'nın malı ve yaklaşım tarzı olan bir fikir vardı ona göre 'insan insanın kurdudur', hayatın temel kanunu savaştır, mücadeledir. Hatta dikkat etmişsinizdir… bizim topraklarımızda yetişen, büyüyen, bu memleketin suyunu içmiş, havasını solumuş, ekmeğini yemiş, bu memleketin servetiyle belki mal mülk edinmiş, bir mevki makam edinmiş insanların bile dilleri o kadar Batılılaştı ki, o kadar dünyevileşti ki, o kadar seküler bir hale geldi ki vefat eden birisi ile ilgili bir haber verdiklerinde bile 'ölümle pençeleşen falankes savaşı kaybetti' ya da 'mücadeleyi kaybetti'… Böyle bir dil, böyle bir yaklaşım maalesef her gün ilmek ilmek dokunuyor. Bakın evlerinizdeki belgesel kanallarına, tabiatın herhangi bir parçası, herhangi bir canlı ile ilgili bir belgesel yapıldığında, orada hayatın temel kanununun mücadele, savaş, çekişme olduğu yönünde ince ince şuur altımıza bazı şeyleri yerleştirmeye çalışıyorlar. Oysa temel kanun; çekişme, savaş ve birbirini yutma üzerine değil, hayat; dayanışma ve yardımlaşma ile güzeldir ve aslında temel kanun da bu olmalıdır.
Yapıcıoğlu, HÜDA PAR'ın sadece bir parti olmadığını, siyasi hareket olarak adlandırmanın daha doğru olacağını söyledi.
Partisinin temel ilke ve hedefleri hakkında bilgilendirmede bulunan Yapıcıoğlu, "Yola çıktığımız andan beri ilan ettik. Biz adaletin hiçbir şeye feda edilemeyeceğine inanıyoruz. Hiç kimsenin toplumun beden veya ruh sağlığını, akıl sağlığını bozacak fikirlerde bulunmasını, söz söylemesini de hürriyet olarak tanımıyoruz. Vatandaşların hürriyet, eğitim, sağlık, güvenlik ve insanca yaşama hakkını sağlamak için her türlü tedbirin devlet tarafından alınmasının zorunlu olduğuna inanıyoruz. Hiçbir kişi ve kurumun sahip olduğu mal, servet ve diğer imkanları başka kişilerin, kurumların ya da toplulukların zararına olacak şekilde kullanma hakkına sahip olduklarına inanmıyoruz. Adaletin yeniden tesis edilmesini, bozulan adalet terazisinin tamir edilmesini birinci öncelikli hedefimiz olarak ilan ettik. Başka hedeflerimiz de vardı. Neydi onlar? Başlıklar halinde sıralamak gerekirse;
-Devleti ve siyaseti yeniden tanımlamak, ona yeniden bir tarif getirmek,
-Toplumun temel değerlerini siyasete de taşımak ve onu hâkim kılmaya çalışmak,
-Halkı, milleti sisteme değil, sistemi halkın temel değerleriyle barışık hale getirmek,
-Bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde içi boşaltılmış değerlerimizi ve bizi biz yapan insani ve İslami değerleri yeniden ihya etmek ve yaşanılır kılmak, insanların din, can, mal, akıl ve nesil emniyetini sağlamak,
-İnsani temel hak ve hürriyetlerin gerçek anlamda tanınmasını temin etmek, inanç ve ibadet hürriyetinin önündeki engelleri kaldırmak,
-Kürd meselesinin adalet temelinde çözümünü sağlamak,
-Maneviyatsızlık ve ahlaki yozlaşmaya dur demek, hakça bölüşümü ve adaleti sağlamak, gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldırmak ve refahı tabana yaymak,
-Toplumsal huzur ve barışa katkı sunmak, yargının adil bağımsız ve tarafsız olmasını temin etmek, dış ilişkilerin mihverine de adaleti yerleştirmek, komşularla iyi geçinmek." şeklinde konuştu.
Yapıcıoğlu, son olarak "Toplumu ifsad eden, maneviyatsızlık ve ahlaki yozlaşma ile mücadele etmek, siyasete erdem ve itibar kazandırmak, bizim davamız, gayemiz ve prensiplerimizdir. Davamız hürriyettir, adalettir hakkaniyettir, zulmün sona ermesidir, huzurdur, barıştır, insanların kaynaşmasıdır, kardeşliktir… gayemiz budur. Bu gayede bizimle ortaklaşan insanlarla azimle inşallah takatimiz elverdiği ölçüde, nefesimiz yettiğince yürümeye azimliyiz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık eylesin." ifadelerini kullandı.
İzmirlilerin yoğun teveccühleriyle biten program sonrası katılımcılar, Yapıcıoğlu ile hatıra fotoğrafı çekti. Yapıcıoğlu, hatıra fotoğraf çekmeye çalışan çocuklarla kendisi selfi çekerek çocukları sevindirdi.
Program sonrası Yapıcıoğlu, İzmir'den ayrıldı. (İLKHA)