• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Dijital İstihdam sayesinde istihdam hareketliliği daha hızlı ve etkin yürütülecek
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğü ile İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) iş birliğiyle Dijital İstihdam Eşleştirme Platformu yazılımının tanıtımı, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in katılımıyla gerçekleştirildi. 

Platformla birlikte mesleki eğitim merkezi programı ile oluşan istihdam hareketliliğin daha hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesi; işletmelerin çırak, stajyer ve mezun durumdaki kişilerin alanında ve nitelikli istihdamlarıyla ilgili önemli bir ihtiyacının giderilmesi amaçlanıyor.

İstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu'nda gerçekleşen toplantıda konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Türkiye'de son 20 yılın eğitimde evrenselleşme ve kitleselleşme süreçlerinin yaşandığı bir dönem olduğunu belirtti.

Özer, "Bu dönem, daha önce uygulamaya sokulan yanlış eğitim politikalarının da ortaya çıkardığı hasarları tedavi etme dönemi oldu. Yani başörtüsü yasakları, katsayı uygulaması, eğitime yönelik toplumsal taleplerin bir şekilde engellenmesi, eğitime erişimle ilgili kısıtlamaların konulması sorunlara yol açmış hasarlardı. Allah'a şükür, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 20 yılda bu problemlerin hepsi aşıldı. Artık Türkiye'nin neresinde olursa olsun tüm evlatlarımız, tüm gençlerimiz bu ülkenin rekabet edilebilme gücündeki ana itici güç. Türkiye'nin neresinde olursa olsun; Cizre'de, Silopi'de, Hakkari'de, Muğla'da, Ankara'da, İstanbul'da, Kars'ta, Edirne'de, Kırklareli'de artık okul öncesinden yükseköğretime kadar vatandaşlarımızın tüm çocukları çok kolay bir şekilde eğitime erişebiliyorlar. Eğitimin önündeki antidemokratik tüm engeller kaldırıldı." diye konuştu.  

"Bir eğitim politikasının toplumda çok boyutlu nasıl hasar yaptığını görebiliyorsunuz"

Uygulanan yanlış eğitim politikaları nedeniyle akademik olarak başarılı olan gençlerin, meslek lisesi mezunlarının yükseköğretime erişimlerinin engellediğini anımsatan Özer, "Meslek liseleri, akademik olarak başarısız olan gençlerin homojen olarak kümelendiği bir lise türüne dönüşmeye ve hızla irtifa kaybetmeye başladı. Mesleki eğitimdeki bu uygulamadan kaynaklanan hasar, eğitim sistemimizde veya toplumumuzda üç büyük maliyete yol açtı: Birinci maliyet; sanayicilerimizin yıllardan beri konuştuğu 'Aradığım elemanı bulamıyorum.' şikâyetlerinin bu semada sürekli yankılanmasıydı. Bu maliyeti iş gücü piyasası ödedi 2012 yılına kadar. İkincisi, okullar arası başarı farkı. Yani fen liseleriyle meslek liseleri arasındaki başarı farkı, sosyal bilimler lisesiyle imam hatip lisesi arasındaki başarı farkı. Bu, uluslararası PISA araştırmalarında sık sık karşımıza çıkan en kök problemlerimizden biri. Üçüncüsü, hiç öngörülmeyen bir şey ortaya çıktı. Akademik olarak başarısız öğrenciler bir yerde kümelendiği zaman devamsızlıklar artmaya başladı, disiplin vakaları artmaya başladı, madde bağımlılıkları bazı okul türlerinde homojen bir şekilde yaygınlaşmaya başladı. Sosyolojik olarak hiç beklenmeyen bir maliyet ki bu gençlerimizin ödemesine yol açtı. Bakın, bir eğitim politikasının toplumda çok boyutlu nasıl hasar yaptığını görebiliyorsunuz." değerlendirmesini yaptı. 

Türkiye'de bu sorunlara neden olanların daha sonra hiç görünmez olduklarını veya akıl vermeye çalıştıklarını ifade eden Özer, neden oldukları sorunlardan dolayı toplumdan özür dilemediklerini kaydetti.

Millî Eğitim Bakanlığı olarak gece gündüz demeden mesleki eğitimi güçlendirmek için çok büyük çaba sarf ettiklerini dile getiren Özer, bu hikâyenin bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti. 

Geçmişte mesleki eğitimle ilgili devletin hem eğitimin hem de üretim ve hizmet sektörünün içinde olduğunu kaydeden Özer, "Devlet üretim ve hizmet sektöründen çekildikçe mesleki eğitim devletin üzerine ama istihdam özel sektöre kaldı, bir türlü bir araya gelemiyordu. Becerilerin uyumlaştırılması, eşleşme ile ilgili süreçlerde hep sıkıntı yaşandı. İşte bizim yaptığımız şey, bunu değiştirmek oldu. Dedik ki iş dünyasının temsilcileri bizim verdiğimiz mesleki eğitimle ilgili alanları gelin birlikte yönetelim, müfredatı birlikte güncelleyelim, öğrencilerimizin işletmedeki beceri eğitimlerini birlikte planlayalım, öğretmenlerimizin işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte planlayalım ama tek bir şey istiyoruz: istihdamda öncelik olsun." ifadelerini kullandı. 

Bu modelin ilk olarak İstanbul'da uygulandığını anımsatan Özer, mütevazı başlangıçlarla gelinen noktada artık mesleki ve teknik Anadolu liselerinde farklı hikâyelerin yazılmaya başlandığını belirtti.

Bakan yardımcısıyken sektörün kümelendiği hiçbir şehrin döner sermaye kapsamındaki üretim listesinde yer almadığını tespit ettiklerini dile getiren Özer, amaçlarının üretim değil; üreterek, yaparak, uygulamalı bir şekilde eğitim yaptırabilmek olduğunu kaydetti.

Mesleki eğitimde farklı bir açılım daha yaptıklarını dile getiren Özer, yaptıkları düzenlemelerle 10 ay gibi kısa bir sürede Türkiye'de tüm mesleki eğitim merkezlerinde 159 bin çırak ve kalfa varken bugün itibarıyla bu sayının 570 bine ulaştığını kaydetti.

 Yıl sonuna kadar hedeflerinin 1 milyon çırak ve kalfayı mesleki eğitim merkezleriyle buluşturmak olduğunu vurgulayan Özer, "Sizlerle birlikte el ele vererek hareket ediyoruz. İstediğiniz niteliklerde elemanı nasıl birlikte yetiştirebiliriz, bunun derdi, bunun sevdası içinde çalışıyoruz. Bu ülkenin çok daha güçlü olması lazım. Millî Eğitim Bakanlığı olarak sizlerin istediği elemanı yetiştirmek, gençlerimizi çok daha güçlü, dirayetli bir şekilde yetiştirip bu ülkenin çok daha güçlü olması için çok daha çaba sarf edeceğiz. Ben bu iş birliğinin çok hayırlı bir iş birliği olduğunu düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın sıklıkla dile getirdiği 'eğitim-üretim istihdam' döngüsünü güçlendiren çok hayırlı bir adım. Böylece hem mesleki eğitim merkezimizdeki gençlerimiz kayıt yaptıkları zaman hızlı bir şekilde işletmelerini bulabilecekler. Dedik ki birlikte hareket edelim, öyle bir dijital portal oluşturalım ki öğrenci kayıt yaptırdığı zaman ekrana düşsün. İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Sanayi Odasının da tüm üyeleri baksınlar, hemen kendi alanlarıyla ilgili hangi talep varsa eşleştirme yapılır, en önemli işletmede eğitim almaya başlanır. Buna İstanbul Ticaret Odasıyla, Sanayi Odası Başkanımız bir ilave daha yaptı, istihdamı da koydu." diyerek projenin hayırlara vesile olmasını diledi. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir