Sıcak çarpması nedir, nasıl önlem alınır?
Halk arasında “Güneş Çarpması” olarak da bilinen sıcak çarpması durumlarında yapılması gerekenlerle ilgili önemli tavsiyelerde bulunan Acil Servis Uzmanı Mehmet Tatlı, ani su ve tuz kayıplarının tehlikeli olduğunu söyledi.
Ülkemizde özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde son yılların en sıcak günleri yaşanıyor.
Yaşanan sıcaklıklara bağlı olarak vücutta oluşan ani sıcaklık artışları ise sıcak çarpmalarına ve ölümlere neden olabilmektedir.
Vücutta oluşan ani sıcaklık artışlarına bağlı olarak görülen sıcak çarpmalarına karşı dikkatli ve bilinçli şekilde müdahale edilmesi gerektiğine dikkat çeken Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis Uzmanı Mehmet Tatlı, özellikle çocukların, yaşlıların ve kronik rahatsızlığı olanların daha çok dikkat etmesi gerektiğini belirtti.
Tıpta güneş çarpması diye bir terimin olmadığını belirten Tatlı, sıcağa bağlı olarak gelişen durumların olduğunu, bunlardan bazılarının basit tedbirler ve basit tıbbi müdahalelerle toparlanabilirken, bazılarının ise yüzde 60-70 ölümcül olan, yoğun bakımda tedavi edilebilecek durumların da olabileceğini ifade etti.
“Sıcak çarpmaları ölümle sonuçlanabilir”
Sıcak çarpması durumunda ter bezlerine giden kanın arttığını ve hızlı bir şekilde terleme başladığına dikkat çeken Tatlı, “Solunum yoluyla da sıvı kaybı olur. Vücudun dengesi tamamen bozulduğunda vücut dış sıcaklık 40 derecenin üstüne çıkar ve nöbetler, koma halleri, ölüme kadar sonuçlanacak durumlar ortaya çıkar. Küçük çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar riskli durumdadırlar. Bu grupta olanlarda su ve tuz dengesi sağlanamadığından dolayı olumsuz sonuçlar yaşanabilir.” dedi.
“Sağlıklı bir vücut 2 haftada iklime uyum sağlayabilir”
Acil Servis Uzmanı Mehmet Tatlı
Sıcak bir iklime gidildiği zaman sıcaklık çarpma riskinin ilk 2 haftada olduğunu dile getiren Tatlı, şu tavsiyelerde bulundu:
“2 hafta sonra sağlıklı bir insanda ter bezleri ortama uyum sağlayabiliyor. Sağlıklı olmayan insanlara ise güneşin dik açıdan vurduğu saatlerde dışarı çıkmamalarını öneriyoruz. Ailelere çocuklarını kapıları kapalı olan araçlarda bırakmamalarını tavsiye ederiz ki bu şekilde ölümler oluyor. Özellikle yaşlı insanlarımızın elinde su şişelerinin olması gerekiyor. Sıcak havalarda su dengesini sağlamamız gerekiyor. Bunun dışında tuz kaybı yaşanıyor.
Bazı hastalara tuzdan fakir diyetler öneriliyor. Bu da bir dengesizliğe neden olabiliyor. Buna dikkat etmemiz lazım, her şeyin aşırısı zararlı oluyor. Tamamen tuzdan fakir bir diyet ve sıcakta kalma sonucunda tuz kaybına bağlı olarak da hasta kayıpları yaşayabiliyoruz. Bundan dolayı da belli bir miktarda tuz almamış olması gerekiyor. Dışarıda dolaştıktan sonra eve dönüldüğünde yorgunluk ve kaslarda ağrı varsa bir litre suyun içine bir çay kaşığı karbonat ve tuz koyarak içilirse vücuttaki tuz ve su dengesi hızlı bir şekilde sağlanabilir. Bunun dışında ayran çok güzel bir içecektir bu anlamda. Bu tür besinler alınarak da korunabilir. Dışarı çıktığımızda şapka takabiliriz. Onun dışında da hastalığı olanları da yakın takipte tutmak lazım. Sıcaklığa bağlı baş dönmesi varsa sıvı takviyesinde bulunmak lazım.
Genel durumu bozulmuş olanların ise mutlaka acil servislere başvurmaları gerekiyor çünkü damardan sıvı tedavisi de yapılabilir. Tedavilerin mümkün mertebe doğal yollardan yapılması lazım ama eğer bu mümkün değilse damardan serum verilerek de tedavi yapılabilir. Bunun dışında sıcak çarpması sonucu kritik durumda olan hastaların da yoğun bakımda tedavi altına alınmaları gerekmektedir. Onları hızlı şekilde soğutmamız gerekir. Bu soğutma işleminde dikkatli olunması gerekiyor. Damardan soğuk serum verilerek veya yemek borusu ve makattan da iç ısıyı düzenleyici işlemler yapılabilir. Özellikle küçük çocuklarda sıcak çarpması gibi durumlarda dışarıdan soğuk suya tutmak titremeyi arttırarak iç ısının artmasına sebep olabilmektedir. Onun için bilinçsiz şekilde tedavi yapmamak lazım. Özellikle şuur bozukluğu oluşmuşsa mutlaka acil servislere gidilmeli ve özel müdahaleler yapılmalıdır.” (İLKHA)