DOĞRUHABER HASAN IŞIK

 Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de rekor üstüne rekor kıran enflasyon oranları ve yeterli geliri olmadığı için alım gücünün düşmesi nedeniyle vatandaş kredi kartlarına ve bireysel kredilere yöneldi. Geçimini kredi kartları ve bireysel kredilerle sağlamaya çalışanların oranı o derece arttı ki bu artış aylar öncesinden bazı olumsuz gelişmelerin de alarmını vermeye başlamıştı. Geçen yılın ocak-mayıs döneminde, bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe düşen tüketici sayısı 409.000 iken, bu sayı 748.437 oldu. Tüketici Birliği Federasyonu da yedi ay önce söz konusu durumla ilgili analizini paylaşarak milyonlarca tüketicinin banka borçlarının tehlikeli bir yükseliş içinde olacağı öngörüsünde bulunmuştu.

“TÜKETİCİNİN BANKA BORÇLARI TEHLİKELİ BİR YÜKSELİŞ İÇİNDE”

Kredi kartı ve bireysel kredi borcunu ödeyemeyen tüketici sayısındaki bu tehlikeli artışı değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı: “Tüketici Birliği Federasyonu geçtiğimiz Aralık ayında, tüketicilerin kredi kartı ve bireysel kredi borçları konusundaki analizini kamuoyu ile paylaşmış ve milyonlarca tüketicinin banka borçlarının tehlikeli bir yükseliş içinde olacağı öngörüsünde bulunmuştu. Tüketici Birliği Federasyonu’nun bu öngörüsü ilerleyen aylarda gerçekleşmeye başlamış, yapılan uyarıya karşın önlem alınmaması nedeniyle tüketicilerin banka borçları kontrol edilemez noktaya ulaşmış bulunmaktadır. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre; Mayıs 2022 dönemine ilişkin bir ay içinde 167.403 tüketici bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe düşmüş bulunmaktadır. Bu rakam bir önceki ay olan Nisan 2022’ye göre, yüzde 5.33’lük artışa işaret etmektedir. Ocak-Mayıs 2021 döneminde, bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe düşen tüketici sayısı 409.000 iken, bu yılın aynı döneminde bu sayı yüzde 82 oranında artarak, 748.437 olmuştur.”

“YASAL TAKİBE DÜŞEN  TÜKETİCİ SAYISI, BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI”

“Tüketici Birliği Fede- rasyonu’nun gözlem ve analizlerine göre; bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe düşen tüketici sayısı, buzdağının görünen kısmıdır. Halen milyonlarca kredi kartı için asgari tutar ödenerek, yasal takibe düşmeme mücadelesi verilmektedir. Ancak bir yandan gıda, enerji, ulaşım kalemlerinde durdurulamayan fiyat artışları, öte yandan kredi kartlarında asgari ödeme oranlarının arttırılmış olması nedeniyle limitleri zorlanan kredi kart borçlarının çevrilebilirliği hızla ortadan kalkmaktadır. Yüksek olasılıkla önümüzdeki birkaç ay içinde banka borçları nedeniyle yasal takibe düşen tüketici sayısı milyonlarla ifade edilecektir.”

“YASAL TAKİP SÜRESİ 90 GÜN YERİNE, 180 GÜN OLARAK UYGULANMALI”

“Anımsanacağı üzere, COVID-19 nedeniyle kapanmaların yaşandığı dönemde, banka borçlarının yasal takip süresi, geçici olarak 90 günden 180 güne çıkarılmış, böylelikle milyonlarca tüketicinin banka borçları nedeniyle icra takibine uğramalarının önüne geçilmiş ve ekonomideki akışkanlığın devamı sağlanmıştı. Eylül 2021’den bu yana Türkiye ekonomisinde yaşanan olumsuzluklar, tam kapanma dönemlerine nazaran daha derin ve yaygın durumdadır. Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu bu olağanüstü dönemde, daha önce uygulanmış ve olumlu sonuçları görülmüş olan bu önlemin yaşama geçirilerek, banka borçları nedeniyle yasal takip süresi, Haziran 2023 tarihine kadar 90 gün yerine, 180 gün olarak uygulanmalıdır. Böylelikle milyonlarca tüketicinin ekonominin dışına çıkması önlenecek, milyonlarca icra dosyası ile toplumsal barışın tehdit altında olmasının önüne geçilecektir.”

İCRALIK DOSYALAR TOPLUMSAL BARIŞI TEHDİT EDİYOR

TBF Genel Başkanı Deniz gazetemize yaptığı değerlendirmede, daha önce ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemlerde vatandaşın eşinden-dostundan borç alarak durumu idare etmeye çalıştığını ancak bugün böyle bir çözümünde yaşanan kriz nedeniyle çok zor olduğunu dile getirdi. “Kredi kartı ve bireysel kredilerin ödenememesi durumu en son 2004 yılında olmuştu. Ve beraberinde toplumsal kırılmalar yaşanmış intiharlara varan sonuçlarla karşılaşmıştık” diyen Deniz, borçları nedeniyle ekonominin dışına itilen, icralık dosyalar nedeniyle bunalıma giren milyonlarca insanın içinde bulunduğu durumun toplumsal barışı da tehdit ettiğini dile getirdi.