İşgalci Darbeye Halkın Devrimi 15 TEMMUZ HALKIN DİRENİŞİYDİ
Takvim yaprakları 15 Temmuz 2016 tarihini gösterdiğinde, küresel haydut ABD’nin taşeronu eliyle Türkiye’de darbe yapılmak istendi. Ancak, unutulmayacak acıların yaşandığı o kara gecede, gelecek nesillere örnek olacak izzetli bir direniş sergilendi. Bomba ve kurşunlara rağmen geri adım atmayan Müslüman halk, adeta devrim yaptı. Darbe girişiminin yıldönümünde önemli değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Hükümet, kendisine yönelen çok tehlikeli kalkışmadan kurtuldu. Ama bunu Allah’ın izni ve iradesiyle Müslüman halkın gösterdiği cesaret ve kahramanlığa borçludur.” İfadelerini kullandı.
Mehmet Erkan Yavuz-DOĞRUHABER
Türkiye için dönüm noktalarından biri olan 15 Temmuz darbe girişiminin, halkın benzerine az rastlanacak direnişiyle akamete uğratılmasının üzerinden 6 yıl geçti. Küresel haydut ABD’nin destek verdiği darbe işgal girişimi, Allah’ın yardımı ve halkın imanlı direnişiyle bertaraf edildi. İstikbalin istiklal şafağına uzanacak o gece büyük bir mücadele gösteren imanlı yürekler; kadınıyla, erkeğiyle, genci ve yaşlısıyla direnişin rengini dillerindeki tekbir ve salavatlarla, tankların önüne geçerek darbecilere ve dünyaya ibret dolu bir ders verdi.
BU DARBE TEŞEBBÜSÜNÜN PERDE GERİSİNDE HİÇ ŞÜPHE YOK Kİ ABD VARDI
Darbenin yıldönümünde gazetemize önemli açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “15 Temmuz 2016’da emperyalist ABD'nin destek verdiği bir askeri darbe teşebbüsünde bulunuldu. Görünür hedef elbette ki seçilmiş hükümetti. Hakikatte darbe halkın kendisine yapılmak isteniyordu. Halkın iradesini yok sayarak seçilmiş yöneticiler yerine eli silah tutan bir grup atanmış darbeci askerin ülkeyi sevk ve idare etmesi isteniyordu ama Elhamdulillah akim kaldı. Bu darbe teşebbüsünün perde gerisinde hiç şüphe yok ki ABD vardı. Geçmişten günümüze ülkedeki tüm askeri darbelerin ya azmettiricisi ya planlayıcısı ya da destekleyicisi olan ülke ABD’dir. Buna rağmen ABD, Türkiye’yi idare edenlerin nazarında hala stratejik ortak görülmektedir. ABD gibi bir dostunuz varsa düşmana ihtiyacınız kalmaz. Çünkü zaten başınız beladan kurtulmaz. Fethullahçı yapı, devlet ve toplum içinde 40 yıldan fazla bir süre boyunca elde etmeye çalıştığı imkan ve kabiliyeti, ABD'nin çıkarları için giriştiği darbe ile 40 günden de kısa bir sürede kendi eliyle yok etti. Bu sonuca müstahak olmasında yaşadığı güç zehirlenmesinin yanı sıra geçmişte altına imzasını attığı tahribat ve zulümlerin de büyük payı vardır.” şeklinde konuştu.
HALK, CANI PAHASINA DA OLSA DARBECİLERE GEÇİT VERMEMİŞTİR
Darbenin durdurulmasında Müslüman halkın direnişine dikkat çeken Yapıcıoğlu, “Hükümet, kendisine yönelen çok tehlikeli kalkışmadan kurtuldu. Ama bunu Allah’ın izni ve iradesiyle Müslüman halkın gösterdiği cesaret ve kahramanlığa borçludur. Geçmişte askeri darbelere karşı teslimiyet gösteren Halk, bu kez tanklara ve savaş uçaklarına direnmeyi bilmiş, canı pahasına da olsa darbecilere geçit vermemiştir. Darbe teşebbüsünün üstünden 6 yıl geçti. Bugün ülke olarak geldiğimiz nokta, geçmişinden dersler ve ibretler çıkarmış, geçmiş hataları tekrar etmeyen bir devlet aklından çok uzak bir noktadır maalesef. Darbecileri himaye eden ABD ve AB ülkeleri hala Türkiye için vazgeçilmez stratejik ortak ve dost görülmeye, FETÖ'nün manipüle edip zehirlediği devlet hafızası hala genel geçer tek referans kabul edilmeye devam etmektedir. Devlet kadrolarına yönelik fiziki işgal engellendi belki ama zihin işgali hep vardı ve halen de maalesef devam etmektedir. Ülke, şeffaflıktan liyakate, fırsat eşitliğinden kamu barışına, yargıya olan güvenden ekonomi politikalarına kadar hala kendi özüne, inancının kaynaklık ettiği öz kimliğine bir türlü dönüş yapamadı. İstenilen düzeyi bir türlü yakalayamadı. Son birkaç yıllık süreçte tam tersi bir anlayış hakim olmaya başladı. Devleti kutsayan bir söylem ve pratiğin sonucu olarak kamu barışı da çalışma hayatı da adalete olan güven de ciddi şekilde zarar gördü. Oysa darbecilere karşı canı pahasına direnen bu halk inanç değerlerinin hakim olmasını, kendisine adaletle muamele edilmesini, yeraltı ve yer üstü zenginliklerinin kendi yararına kullanılmasını, kaynaklarının israf edilmemesini, yolsuzluklarla heba edilmemesini, huzurlu ve adil bir toplum düzeninde yaşamayı, alın terinin değerinin bilinmesini, emperyalistlerin ajandasına göre değil kendi hür iradesi ile bağımsız bir dış politika pratiğini fazlasıyla hak ediyor.” şeklinde konuştu.
1982 ANAYASASI İLE DARBECİLİK RUHUNU GELECEĞE TAŞIYAN DEVLET AKLININ TERKEDİLMESİ ELZEMDİR
Darbe anayasasının da bir an önce değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Yapıcıoğlu son olarak şöyle konuştu; “Cuntacı askerlerin ısmarladığı bir metin olarak 1982 anayasası ruhu ve ideolojisi itibariyle bu millete giydirilmiş adeta bir deli gömleğidir. Mevcut anayasa, devleti milletin sahibi gibi gören üstenci bir anlayışın ürünüdür. İçeriği bir yana kaleme alındığı ve yürürlüğe girdiği siyasal iklim itibariyle darbecilerin imzasını taşıyan bir anayasa ile ülkenin yoluna devam etmesi mümkün değildir. Ülke, kendi kimliği, inancı ve tarihsel birikimi ile yeni, yerli ve adil bir anayasayı acilen gündemine almalıdır. 1982 Anayasası ile darbecilik ruhunu geleceğe taşıyan devlet aklının terkedilmesi elzemdir.”
DARBE GİRİŞİMİN KRONOLOJİSİ
Darbe girişimine 8 bin 651 askeri personel katılmış, TSK'ya ait 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank ve 3 gemi kullanılmıştı. Hain darbe girişiminde 251 kişi şehid edildi.
15 Temmuz Cuma günü saat 22.00'de başlayan darbe girişimi, halkın direnişiyle karşılaşınca 22 saat sonra sonuçsuz kaldı. Darbe girişiminin ilk aşamasında, Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı ve TRT Genel Müdürlüğü darbeci askerlerce ele geçirildi. Aynı saatlerde İstanbul'da Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri de bir grup asker tarafından kapatıldı. Yaşananlar tüm Türkiye'yi şoka sokarken saat 23.30'u gösterdiğinde Başbakan Binali Yıldırım, özel bir televizyon kanalının canlı yayınına telefonla bağlanarak, bir kalkışma girişimi olduğunu ve "Bu girişime izin verilmeyecektir. Bunu yapanlar en ağır bedeli ödeyeceklerdir. Askerin içerisinde bir grubun kalkışması söz konusudur." dedi.
An be an haber merkezlerine yeni bilgiler gelirken saat 23.24'te Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Polis özel Harekât Eğitim Merkezi'nde bir patlama meydana geldi. Ardından 23.30'da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, darbeci bir grup asker tarafından rehin alındığı bildirildi.
Saatler 24.00'ü gösterdiğinde darbe girişimi içerisinde yer almayan yüksek rütbeli kimi askeri kaynaklarca, "Askeri kalkışma, ordu içerisindeki Fetullahçı Terör örgütü/Paralel Devlet Yapılanması mensubu bir grup subay tarafından yapılmaya çalışılmaktadır." açıklaması yapıldı.
Ajanslar başta Ankara ve İstanbul'da yaşanan olayları sıcağı sıcağına aktarırken saat 00.09'da Ankara Yenimahalle'de bulunan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kampüsüne askeri helikopterlerce ateş açıldı. Bunun üzerine MİT'in çevre güvenliğini sağlayan unsurlar tarafından saldırıya anında silahla karşılık verildi.
TRT'Yİ İŞGAL EDEN DARBECİ ASKERLER, KORSAN DARBE BİLDİRİSİ OKUTTU
Saat 00.11'de Marmaris'te bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı'na doğru hareket etti. Saat 00.13'te TRT'yi işgal eden darbeci askerler, korsan darbe bildirisi okuttu. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, açıklamanın TSK tarafından yapılmadığına dikkat çekti. Bildirinin TRT'de okutulmasından bir süre sonra TÜRKSAT, TRT'nin yayınını kesti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: GEREKEN CEVABI ALACAKLARDIR
Bu açıklamaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan özel bir televizyon kanalının canlı yayınına bağlanarak, askeri kalkışmaya tepki gösterdi ve halkı meydanlara davet etti. Erdoğan, "Milli iradeye yönelik bu ayaklanma hareketine karşı tabii ki hukuk, yasalarımız, anayasamız neyi gerektiriyorsa bunun bir defa cevabını bu yapı ister Silahlı Kuvvetler içinde olsun, bir grup azınlık da olsa ister başka kurumlarımızın içerisinde olsun, gereken cevabı alacaklardır." dedi. İstanbul Küçükçekmece Başsavcısı Ali Doğan, saat 00.35'te darbe girişimiyle ilgili ilk soruşturmayı başlattı. Ardından darbe girişimini yapan askerlerin görüldükleri yerlerde tutuklanacakları açıklandı. Saatler 00.57'yi gösterdiğinde darbeci askerler TÜRKSAT'ın Gölbaşı'ndaki tesislerine helikopterlerle saldırdı. Bu saldırı sonrası aralarında Rehber TV'nin de olduğu kimi özel TV kanallarının yayını kesildi.
HİZBULLAH CEMAATİ: HALKIMIZI DARBECİLERE KARŞI DİRENMEYE DAVET EDİYORUZ
01.00'de Hizbullah Cemaati tarafından yayımlanan bildiride "Yapılmaya çalışılan darbe girişimini kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz. Tüm halkımızı darbecilere karşı direnmeye davet ediyoruz." denildi.
Ankara Emniyet Müdürlüğü saat 01.01'i gösterdiğinde savaş uçağı ve helikopterlerin saldırısına uğradı. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Bu, TSK içinde bir cuntanın kalkışma girişimidir." dedi. Saat 01.39'da TBMM Genel Kurulu Salonu TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve milletvekillerinin gelişiyle açıldı. Darbeci askerler saat 02.20'de Gölbaşı özel Harekât Daire Başkanlığı'na havadan saldırdı. Hava saldırısı sonucu 17 polis hayatını kaybetti. Ardından TSK'ya ait F-16 uçağı, darbe girişiminde bulunanların elindeki Sikorsky tipi helikopteri düşürdü. Aynı saatlerde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne girmeye çalışan darbeci 3'ü rütbeli 13 asker gözaltına alındı. Ardından MİT Basın Danışmanı Nuh Yılmaz, "Darbe püskürtüldü" dedi. Saatler 02.42'yi gösterdiğinde TBMM bombalandı. 7 dakika sonra TBMM'ye ikinci hava saldırısı gerçekleşti. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Genel Kurul'daki milletvekilleri sığınağa indi. Başbakan Binali Yıldırım saat 03.10'da Ankara semalarında, MİT, Meclis, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık gibi kritik bölgeler üzerinde uçuş yapan her türlü askeri helikopter ve uçağın füzeyle düşürüleceğini açıkladı. Saat 00.11'de Marmaris'ten hareket eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 03.20'de İstanbul Atatürk Havalimanına indi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı saat 04.00'te, darbe girişiminde bulunan FETÖ/PDY irtibatlı yargı görevlileri ve sözde "Yurtta Sulh Komitesi" mensubu darbeci general, amiral, subay, astsubay, er ve erbaşlar hakkında gözaltı kararı verdi. Saat 04.42: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Marmaris'te konakladığı ve gece yarısı ayrıldığı otele helikopterlerden ateş açıldı. Helikopterlerden inen yüzleri maskeli ve ağır silahlar taşıyan darbeci askerler, oteli abluka altına aldı. Yaşanan çatışmada 5 polis yaralandı. Yaklaşık bir saat sonra 05.20'de Başbakan Yıldırım, Twitter hesabından darbe girişimi içerisinde yer alan bir generalin öldürüldüğünü, aralarında albayların da bulunduğu 130 askerin gözaltına alındığını belirtti.
DARBE GİRİŞİMİ AKAMETE UĞRATILDI
Sabahın ilk ışıklarından sonra darbe girişiminin sonuçsuz kaldığının netleşmesinin ardından hem darbeci askerler teslim olmaya hem de soruşturma ve operasyonlar genişlemeye başladı. TSK ve Yargı'da darbeciler ve uzantılarına yönelik başlatılan operasyon ile sonraki saatlerde şunlar yaşandı:
Saat 10.07'de Genelkurmay Başkanlığından çıkan 700'e yakın silahsız er ve erbaş polise teslim oldu. Ardından 10.15'te Bingöl 49. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Yunus Kotaman ile Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer'in gözaltına alındığı haberi geldi. 10.34'te Genelkurmay Başkanlığı içinde darbeye katılmadığı için elleri bağlı olarak odalar içinde kilitli tutulan subay ve astsubaylar kurtarıldı. Ardından, tankçı subay ve astsubayların da bulunduğu bir grup asker teslim oldu. Başbakan Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın kurtarıldığını ve Çankaya'da kriz merkezinde görevinin başında olduğunu açıkladı. İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'i görevden aldığı bildirildi. 4. Ana Jet Üs Komutanlığında üslenen darbeci askerler, kalkışmanın başarısızlıkla sonuçlanması üzerine üssü terk ederken saat 11.27'de Genelkurmay Başkanlığı Karargâhında bulunan darbeci askerler, teslim olmak için müzakere talebinde bulundu. Hemen ardından 12.04'te özel harekât polislerinin operasyon düzenlediği Jandarma Genel Komutanlığı binasında darbeci 200 asker gözaltına alındı.