BBC: İngiliz SAS askerleri silahsız Afganları katletmek için yarışıyordu
BBC'nin yaptığı bir araştırma, Afganistan'da bulunan İngiliz Özel Hava Servisi (SAS) askerlerinin silahsız Afganları katletmek için hem kendi aralarında hem de diğer birliklerle yarıştığını ortaya koydu.
BBC'nin elde ettiği askeri belgeler, SAS birliklerinden bir tanesinin 2010-2011 yılları arasında 6 aylık süre içinde yüzlerce kişiyi yasa dışı şekilde katletmiş olabildiğine işaret ediyor.
BBC Türkçe'nin haberine göre yüzlerce sayfalık SAS belgesi analiz eden BBC Panorama ekibi, bu belgelerin bir kısmının 2010 ve 2011 yıllarında Afganistan'ın Helmend bölgesinde bir SAS filosu tarafından yürütülen "öldür ya da yakala" operasyonuna ait olduğunu bildirdi.
Söz konusu operasyon sırasında görev yapan ve BBC'ye konuşan bazı kişiler, SAS askerlerinin gece saatlerinde düzenlenen baskınlar sırasında silahsız insanları öldürdüğünü ve ardından olay yerine delil olarak kayıt dışı silahlar bıraktığını paylaştı.
Bu kişiler, BBC'nin araştırdığı birlikte görevli olan SAS askerlerinin insan öldürmek için hem kendi aralarında hem de diğer birliklerle yarıştığını da ekledi.
Üst düzey yetkililer durumdan haberdardı
BBC'nin araştırmasına göre SAS birliğinin kendi içinde paylaşılan e-postalarda üst düzey yetkililerin bu durumdan haberdar olduğu ancak yasal yükümlülükleri olmasına rağmen durumu polise bildirmediği ortaya çıktı.
E-postalarda yetkililerin "en son katliam" ve "gerçekten inanılır gibi değil" gibi ifadeler kullandığı tespit edildi.
"Öldür ya da yakala"
BBC'nin araştırması tek bir SAS birliğinin Kasım 2010'da Afganistan'da başlayan ve 6 ay süren bir operasyonunu inceliyor.
Afganistan'ın o dönemde en tehlikeli bölgelerinden bir tanesi olan Helmand eyaletinde görev yapan askerler kasıtlı gözaltı operasyonları veya diğer bir ismiyle "öldür ya da yakala" baskınları düzenliyor ve önceden hedef olarak belirtilmiş Taliban komutanlarını yakalamayı hedefliyordu.
Bu operasyonların planlanma aşamasında görev yapan çok sayıda kaynak, BBC'ye bu sürecin çok problemli olduğunu ve sık sık sivillerin hedef alındığını anlattı.
2011'de Helmand'da görevli olan ve baskınları düzenlemekle yetkilendirilen bir kaynak, "İstihbarat görevlileri Taliban üyesi olduğunu düşündükleri kişilerin listesini çok hızlı bir şekilde çıkarıyordu. Bu listeler sonra kısaca tartışılıyordu ve ardından askeri birliklere teslim ediliyordu" diye anlatıyor.
Gece baskınları sırasında sık sık siviller hedef alınabiliyordu
Gece baskınlarında askeri birlikler bir binayı hedef alıyor ve binanın içindeki insanların dışarı çıkmasını emrediyordu. Askerler bu kişilerin ellerini bağlayıp üstlerini aradıktan sonra bir tanesinin eşliğinde binanın içini arıyordu.
Araştırmanın incelediği birlik tarafından düzenlenen baskınlarda binanın içine girildiğinde gözaltındaki kişilerin gizli silahlarla askerleri tehdit ettiği iddiaları ortaya çıkmış, bu da komutanları endişelendirmişti.
Bu tehditlere karşı gözaltındaki kişileri öldüren askerlerin sayısı artıyordu. Öldürülen kişilerin ise sonradan silahsız olduğu ortaya çıkıyor, üstelik askerlerin ölümleri doğrulamak için olay yerine kasıtlı olarak silah bıraktığı iddiaları paylaşılıyordu.
Bu iddialar yetkilileri o kadar çok endişelendirdi ki 2011'in Nisan ayında yöneticilerini bu konuda yazılı olarak bilgilendirmeye başladılar.
Yetkililer, "insanların gözaltına alındıktan sonra kasıtlı olarak öldürüldüğünü" ve "bunu doğrulamak için kanıt uydurulduğunu" söyledi.
Yetkililerden bir tanesi olan İngiliz Özel Birlikleri'nin Yardımcı Personel Yöneticisi, SAS'ın, "doğrudan tehdit oluşturmasa bile savaşma yaşına gelmiş erkekleri öldürme" politikası uyguluyor olabileceğini, iddiaların "hem etik hem de yasal olarak savunulamaz" olduğunu ifade etti.
SAS birliğinin 6 aylık görevi sırasında yüzlerce kişi öldürüldü
SAS'ın düzenlediği gece baskınlarına ait belgeleri inceleyen BBC Panorama ekibi, gözaltına alındıktan sonra şüpheli şekilde öldürüldüğü iddia edilen Afgan erkeklere dair bir seri kanıt buldu.
İncelenen SAS birliğinin 6 aylık görevi sırasında yüzlerce kişinin öldürüldüğü tespit edildi.
SAS ekibinde ise herhangi bir ölüm veya yaralanmaya rastlanmadı.
"Gözaltına alınan kişilerin bu şekilde ölü bulunmaması gerekirdi"
BBC'ye konuşan bir üst düzey askeri yetkili, söz konusu ekip hakkındaki delillerin "son derece endişe verici" olduğunu söyledi:
Gözaltına alınan kişilerin bu şekilde ölü bulunmaması gerekirdi. Bunun defalarca kez gerçekleşmesi endişe vericiydi. O zaman bile bir şeylerin yolunda gitmediği belliydi.
Konuyla ilgili endişeler artınca SAS birliğini incelemek üzere özel bir soruşturma başlatıldı.
Ancak bölgeyi ziyaret eden ve ekiple görüşmeler yapan soruşturma görevlisinin gece baskınlarının düzenlendiği noktalara gitmediği ve olaya tanıklık ettiğini iddia eden kişilerle görüşmediği ortaya çıktı.
BBC aynı zamanda söz konusu iddiaları içeren açıklamaların ve belgelerin kısıtlı erişimi olan özel dosyalara kaldırıldığını ve bunların, "Yargısız infazlar hakkında anekdot niteliğinde bilgiler" diye adlandırıldığını tespit etti.
Özel Birlikler Başkanı'na gizli not
SAS birliği soruşturmanın ardından 2012 yılında yeniden 6 aylık süreliğine Afganistan'a konuşlandırıldı.
2011'de Afganistan'da Kraliyet Deniz Piyadeleri Komutanı olarak görev yapan Albay Oliver Lee, BBC'nin ortaya çıkardığı suistimal iddialarının "son derece şaşırtıcı ve kabul edilemez" olduğunu ve araştırılması gerektiğini belirtti.
BBC, SAS birliği tarafından 2010 ve 2011 yıllarında baskına uğramış evleri ziyaret etti.
Bunlardan bir tanesi Helmand eyaletindeki Nad Ali adlı köydeydi. Bu evde 7 Şubat 2011'de sabah erken saatlerde aralarında ergenlik çağındaki bir çocuk da dahil 9 Afgan erkek öldürülmüştü.
SAS askerleri, eve helikopterle yaklaştıklarını ve içerideki 'isyancıların' onlara ateş etmesiyle kendilerini savunmak için herkesi öldürdüklerini belirtmişti.
Olay sonrasında evde yalnızca üç adet AK-47 silahı bulundu. Silah sayısının evde bulunan kişi sayısından az olduğu dikkat çekti.
Evin içinde, yere yakın çok sayıda mermi deliği tespit edildi. Balistik silah uzmanları bunun tepeden aşağıya ateş açıldığı ve aslında bir çatışma yaşanmadığına işaret ettiğini belirtti.
Kurşun deliği
2014 yılında Kraliyet Askeri Polis ekibi Northmoor Operasyonu adlı bir soruşturma başlattı ve Afganistan'da İngiliz birliklerin suç işlediği iddialarını tekrar araştırmaya başladı.
Ancak BBC'ye konuşan soruşturmadan sorumlu yetkililer delil ararken İngiliz Ordusu tarafından engellendiklerini paylaştı.
İngiltere Savunma Bakanlığı Afganistan'da suç işlendiğine dair herhangi bir kanıt bulunmadığını ve askerlerin en yüksek standartlarda çalıştığını iddia etti.