Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Kurban eti insanları incitmeden dağıtılmalı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Müslüman kardeşlerimiz kesmiş olduğu kurbanı öyle zarif bir şekilde dağıtmalı ki muhtaç olan insanlar ona hem teşekkür etmeli hem de hayır dua etmeli." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Mekke’de Diyanet TV’nin “Hac Yolunda Mekke” programının canlı yayın konuğu oldu
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, 2 yıllık pandemi sürecinde insanların Mekke’ye özlemlerinin daha da arttığını belirterek, “2 yıl ayrılığın vermiş olduğu o heyecanı hem kendimizde hissediyoruz hem hacılarda görüyoruz. Bu heyecan bir ayrılığın bitmiş olması ve vuslata ulaşılmış olması haccın güzelliğine güzellik katıyor.” dedi.
“En büyük projemiz, haccı mektep haline getirmek”
Erbaş, Hazreti Adem’den Peygamber Efendimize (Sallallahu Aleyhi Vesellem) kadar bir çok Peygamberin Mekke’de yaşadığını ve burada Peygamberlerin yaşadıkları hadiselerin ders niteliğinde olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Peygamberlerin bu bölgelerde yaşarken karşılaştıkları olaylar nedir? Hazreti İbrahim nasıl yaşamış? Hazreti İbrahim şeytan taşlama yolunda şeytanla niçin karşılaşmış? Oğlu İsmail’i kurban etme hususu konusu nereden çıkmış? Arafat, Müzdelife, Mina… Bütün bu mekanlarda geçen olayları hacılarımızla paylaşmak, her birinden bir ders çıkarmak ve haccı mektep haline getirmek Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizim en büyük arzumuzdur, en büyük projemizdir.”
Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Veda Hutbesi’nin, insan hakları evrensel beyannamesinin ilk örneği olduğuna dikkat çeken Erbaş, “Veda Hutbesi’nde üç türlü hitap vardır; ‘Ey İnsanlar!’, ‘Ey Mü’minler’, ‘Ey Ashabım’. Peygamber Efendimiz, hutbesinde sadece ashabına değil, sadece müminlere değil bütün insanlığa seslendiği için dünyanın neresinde olursa olsun, hangi inanca mensup olursa olsun bütün insanları ilgilendiren konuları gündeme taşıdı.” diye konuştu.
“Bayramlar, mukaddes günlerdir”
Ramazan ve Kurban bayramlarının önemine de değinen Başkan Erbaş, “Bayramlar sevinç günleridir. Ramazan Bayramı, oruç gibi çok önemli bir ibadetin ardından kazanmış olduğumuz, o büyük sevapları esasında kutlama günleridir. Kurban Bayramı’nda ise özellikle kurbanın kesilip, dört gün boyunca dağıtılması ve o muhabbetin akrabalar arası, komşular arası ilişkilerin gelişmesi açısından mukaddes günlerdir.” ifadelerini kullandı.
“Kurban eti insanları incitmeden dağıtılmalı”
Erbaş, Kur’an-ı Kerim’de 255 kadar ayette infaktan bahsedildiğini ve kurban ibadetinin de bir infak olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
“Kurban kesmesi gereken insanlar var, kurban etine muhtaç insanlar var. Dolayısıyla bu sosyal dengeyi muhafaza etmek için zekat emredilmiş, kurban emredilmiş. İşte Efendimiz aleyhisselatü vesselam onun da yollarını çok güzel bir şekilde bizlere öğretmiş; incitmeden ‘sağ elinin verdiğini sol elin görmeyecek’ şekilde, başa kakmadan, hayır dualarını alarak. Yani Müslüman kardeşlerimiz kesmiş olduğu kurbanı öyle zarif bir şekilde dağıtmalı ki muhtaç olan insanlar ona hem teşekkür etmeli hem hayır dua etmeli.” (İLKHA)