Aman Dikkat! Fabrika Ayarlarına Döneceklermiş!?
28 Şubat dönemi komutanları(ndan Hüseyin Kıvrıkoğlu) "28 Şubat bin yıl sürecek" demiş ve bu konuda ellerinden geleni yapmışlardı.
Haber Yorum – Faruk Kuzu
Ne yapmışlardı diye sormak gerekiyor aslında çünkü hala bu sözlere atıfla intikam yemini içenler var.
Kimi kastediyoruz?
CHP’den ayrılarak İYİ Parti kurucuları arasında yer alan Mustafa Kemal Atikeler’i tabii.
Zat-ı alileri(!), son dönemde Kılıçdaroğlu ve Akşener’den aldığı gazla açmış ağzını yummuş gözünü.
Atikeler, twitter hesabından yaptığı bir paylaşımda ‘Kemalizmin despotik ruhuna’ atıfta bulunarak:
“Evet bu hainlerden kurtulunca her şeyde fabrika ayarlarına döneceğiz. Ve öyle tedbirler alacağız ki bu sefer gerçekten bin yıl sürecek" diyor.
Anlaşılan o ki Sol-Kemalist ve Laik güruh çok öfkeli.
Öfkeleri ağızlarından dökülen salyanın kokusundan anlaşılıyor.
Uzun süredir iktidar olamamanın kahr-u gazabı içinde içlerindeki kini kusuyorlar.
Hazır Atikeler de içindekileri gizlemeyip ortaya döküyorken biz de 28 Şubat’ta yaşananlara bakalım.
Bu Anadolu İrfanı’ndan nasibini almamışların ne edeceklerini anlamak için tabii..
Yıl 1997, Şubat’ın 28’i.
Tabiri caizse zorla toplatılan Milli Güvenlik Kurulundan yine zorla bazı kararlar çıkartılıyor.
İrtica"ya karşı başlayan ordu ve bürokrasi merkezli süreçte önce rahmetli Erbakan istifa ettiriliyor ardından REFAHYOL Hükûmeti dağıtılıyordu.
Orgeneral Kıvrıkoğlu, İslami kutsallara (Başörtüsü başta olmak üzere, medreseler, Kur’an Kursları ve İslami çalışma merkezli tüm yapılara karşı) başlatılan bu sürecin gerekirse 1000 yıl süreceğini hiddetle haykırıyordu.
O haykırınca daha alt kademe zaten coş-u huruşa gelmiş vaziyette sakallı sarıklı başörtülü avına çıkıyorlar, Mütedeyyin vatandaşın malına mülküne el koyma dahil her türlü zulmü reva görüyorlardı...
Yaşanan mağduriyetlerin haddi hesabı yoktu.
Şirketini kaybedenler belki ilerde bir daha toparlanabilecekti ama Üniversite kapılarında Başörtüsünü çıkarmak zorunda bırakılan binlerce genç kızın hayatı büsbütün değişmişti.
Şimdi Atikeler’in sözlerini görünce ilk etapta 28 Şubat akla geliyor ama daha önemlisi şu cümlesi olsa gerek:
“Her şeyde fabrika ayarlarına döneceğiz”
Merak etmemek elde değil!
Acaba fabrika ayarlarından kastı ne?
Bir yandan 28 Şubat’ı, bir yandan da İttihat Terakki zihniyetinin II.Abdülhamid’i Halifelikten ederek Son İslam İmparatorluğunu faşizan ve laik idealleri uğruna parçalamaya götürdükleri yılları hatırlatıyor anlaşılan.
Akabinde ileriki yıllarda Hilafet ilga edilmiş, saltanat kaldırılmış İslam’ın kokusunun geldiği her türlü kurum ve kuruluşa kilit vurulmaya çalışılmış hatta ezan 18 yıl boyunca Türkçe okutulmuştu...
Bu ülkede yıllarca insanlar Kur’an dersi alamamış verememiş, camiler ahır ya da meyhaneye çevrilmiş, hocalar asılmış, bayanlar başörtüsü takamamış, Mülümanlar ezana hasret bırakılmıştı..
Aradan geçmiş yüzyıl, ve bir Kemalist tüm Müslümanlara o günleri hatırlatıyor, hem de bayramın arefesinde.
Fabrika ayarlarına döneceğiz diyor.
Sormak lazım; Peki ya Fabrika’nız ithal ve ayarlarınız bozuksa?
Allah, bu ülkeye o günleri bir daha yaşatmasın...