Teşrik tekbirlerinin önemine vurgu yapan Müftü Bulunmaz, şunlar aktardı:

Teşrik tekbirlerinin Sözlükte “doğuya doğru gitmek; eti parçalayıp kayalar üzerine sererek güneşte kurutmak; yüksek sesle tekbir almak, bayram namazını kılmak için musallâya (müşerrak) çıkmak” anlamlarındaki teşrîk, terim olarak zilhiccenin muayyen günlerinde farz namazların ardından özel lafızlarla tekbir getirmeyi ifade eder.

Kur’ân-ı Kerîm’de teşrîk kelimesi geçmemekle birlikte bu tekbirlere ve teşrîk günlerine delâlet eden âyetler yer almaktadır (el-Bakara 2/198-203; el-Hac 22/27-37). Fakihlerin çoğunluğuna göre belli günlerde Allah’ın zikredilmesinin istendiği âyetlerde (el-Bakara 2/203) kastedilen günler teşrîk günleri, zikirden maksat teşrîk tekbirleridir. Bu tekbirler, Allah’ın konukları sayılan hacıların Kâbe’den yükselen tekbir ve zikirlerine bütün dünya Müslümanlarının katılıp Allah’ın yüceliğini ilân etmelerini anlatır.

Teşrik Tekbirlerinin süresi ne zamana kadardır?

Kurban Bayramının bir gün öncesi olan “Arefe” gününün sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına adar (ikindi dâhil) yirmi üç vakit farz namazın peşinde, selamdan sonra (Şafii mezhebinde 3 defa); “Allâhu Ekber, Allâhu Ekber, Lâ ilâhe illallâhu vallâhu Ekber. Allâhu Ekber ve lillâhi’l-hamd” (اَللّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ لاا اِلهَ اِلاَّ اللّه وَاللّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ وَلِلّهِ الْحَمْدُ ) şeklinde getirilen tekbirlere ‘teşrik tekbiri’ denilir. Kurban Bayramı’nda evlerde, yollarda, mescitlerde, (cenaze namazı dâhil [gerek ferdi gerekse cemaatle kılınan namazlardan sonra]) çarşı-pazarda seslice tekbir getirmek sünnet bir uygulamadır.

Ramazan Bayramı’na da tekbir bağlamında değinecek olursak orada da bayramın akşamından, imam bayram namazı için ihram tekbiri getirinceye kadar namazlardan sonra sesli bir şekilde tekbir getirmek sünnettir. Kurban bayramı özelinde ise Müslümanlar Arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar her farz namazın ardından teşrik tekbirleri getirmekle ‘Hac ibadetiyle müşerref olan kardeşlerimizin günahlardan arınmış olduklarını ümit ederek; Allah’ın verdiği nimetlere karşılık ‘kurbiyet’ niyetiyle kestikleri kurbanlıkları yoksul ve fakirlerle paylaşmayı’ ve diğer tüm nimetlerin Allah’ın bir lütfu olduğunu ilân ve bu nimetleri bahşeden Rablerine şükürlerini de ifade etmekteler.

Hanefîlerde de tercih edilen görüşe göre arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, her farzın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir. Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz aynı günlerde kaza edilirken teşrik tekbirleri de getirilir. Teşrik günleri çıktıktan sonra kaza edilmeleri hâlinde ise tekbir getirilmez. Namaz kaza edilmedikçe tekbirler kaza edilmez.

Özetle fıkıh mezheplerinde genel kabul gören görüşe göre namaz kılmakla mükellef olan herkes, yolcu veya mukîm, kadın veya erkek teşrîk tekbirlerini alır. Erkekler tekbiri açıktan, kadınlar gizlice alır. Teşrîk tekbirlerini almak için abdest şart değildir.

Bayram Tebrik mesajı

Müftü Bulunmaz son olarak, “Rabbim tekbirlerimizi, tehlillerimizi, haccımızı, kurban ve ibadetlerimizi kabul buyursun. Bizleri ihlas ve samimiyetten ayırmasın. Bu dua ve temennilerle başta Midyatlı kardeşlerimiz olmak üzere tüm yurttaşlarımızın ve İslam âleminin Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)