Ali Tarhan-İSTANBUL

HÜDA PAR İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığı, 6 farklı noktada gerçekleştirdiği "Bağımlı Olma Hür Ol" temalı basın açıklamaları ile her türlü bağımlılığın olumsuz etkisine dikkat çekti.

Pendik'te Çarşı Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasına HÜDA PAR İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Hayrullah Seçen katıldı.

Okunan basın açıklamasında madde bağımlılığının bireyselliği aşarak toplumsal bir sorun haline geldiği belirtildi.

HÜDA PAR İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Hayrullah Seçen, basın açıklaması öncesinde bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.

"BİR MİLLETİN GENÇLİĞİ UYUŞTURUCU BATAKLIĞINA MAHKÛM VE MECBUR EDİLİYORSA BU MİLLETİN GELECEĞİNDEN ENDİŞE EDİLMESİ GEREKİYOR"

Devletin gerekli sorumlulukları üstlenmesinin yanı sıra sivil toplum ve medyanın da sorumluluk sahibi olması gerektiğini dile getiren Seçen, "Bir milletin gençliği uyuşturucu bataklığına mahkûm ve mecbur ediliyorsa bu milletin geleceğinden endişe edilmesi gerekiyor. Bir milletin çocukları sokaklarda torbacıların açık pazarı haline gelmişse Genel Başkanımız Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu'nun ifadesiyle, bizim gençliğimiz maalesef endişe verici noktalara doğru sürüklenmektedir. HÜDA PAR olarak bugün, İstanbul'un tam 6 noktasında basın açıklaması düzenliyoruz, bir farkındalığa vesile olmasını temenni ediyoruz. Bu anlamda gerek sivil toplum kuruluşları gerek medya ve gerek devletin yetkili mercileri bu noktada sorumluluk üstlenmelidir. Biz şu an bir kötülüğü dilimizle düzeltme çaba ve gayretindeyiz fakat devletin yetkili mercilerinde bulunan insanlar bu kötülüğü elleriyle düzeltmek zorundadırlar. Bizler de her sene düzenli olarak bu basın açıklamalarını yaparak devletin yetkili mercilerine hatırlatmada bulunuyoruz." dedi.

"UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEDE, ANCAK BATAKLIK KURUTULURSA BAŞARI KAZANILIR"

HÜDA PAR Pendik İlçe Gençlik Kolları Başkanı Erkan Akbulut okuduğu basın açıklamasında, "Aziz İslam dininin beş temel maksadından biri olan akıl emniyetini tehdit eden uyuşturucu madde kullanımı, her geçen gün artmaktadır. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı arttıkça toplumumuz üretkenliğini, hayallerini, gençliğini; kısacası geleceğini yitirmektedir. Bu illetin kullanımı, kamusal alanlarda geniş bir yaygınlığa ulaşmıştır. Bu durum, uyuşturucu ile mücadelede bir zafiyet olduğunun da göstergesidir. Ülkemizde birçok alanda olduğu gibi uyuşturucu ile mücadele alanında da sorunun asıl kaynağına inilmemekte, sokak satıcıları ve kullanıcılar gibi sadece küçük figüranlar ile uğraşılmaktadır. Oysa büyük sermaye sahipleri, güvenlik bürokrasisi başta olmak üzere imtiyazlı kurumlarda görevli bazı isimler ile diğer bir kısım devlet görevlilerinin büyük uyuşturucu sevkiyatlarını organize ettiklerine dair ciddi iddialar zaman zaman medyada yer almaktadır. Bu uyuşturucu baronları servetlerine servet katarken tüm ülke gençliği ateşe atılmaktadır. Uyuşturucu ile mücadelede, ancak bataklık kurutulursa başarı kazanılır. Bu nedenle sokak başlarında torba tutan figüranlardan ziyade baronlar hedef alınmalı, özellikle yüksek mevkilerde olanlara asla iltimas gösterilmemelidir. Uyuşturucu ile mücadelenin çok boyutlu olduğu gerçeğinden hareketle; emniyet, yargı, eğitim, aile ve sosyal politikalar ile Diyanet İşleri Başkanlığından yetkililer arasında bu konuda güçlü bir eşgüdüm sağlanmalıdır." şeklinde konuştu.

"TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ BU SORUNUN ÇÖZÜMÜNE ULAŞMALI VE ELLERİNDEN GELEN GAYRETİ GÖSTERMELİDİR"

Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de uyuşturucu, kumar, alkol ve diğer madde bağımlılıklarının toplumdaki kullanım oranlarına bakıldığında bunun bireyselliği aşarak toplumsal bir soruna dönüştüğünün görüldüğünü belirten Akbulut, "Gençlerimizi madde bağımlılığına iten etkenlerin başında işsizlik, özgüven eksikliği, aile içi şiddet, duygusal yıpranma ve sevgi eksikliği gelmektedir. Aile ve gençlerin hayatını karartan madde bağımlılığındaki artış ne yazık ki ülkemizde esef verici boyutlara ulaşmıştır. Yapılan araştırmalar madde bağımlılarının bu alışkanlıklarını etraflarındaki kişilere kısa sürede bulaştırabildiklerini göstermektedir. Bu nedenle toplumun tüm kesimleri bu sorunun çözümüne ulaşmalı ve ellerinden gelen gayreti göstermelidir. Kamu, sivil toplum, üniversite, medya, sanat, spor ve tüm camialar toplumsal sorumluluk bilinci ile hareket etmeli madde bağımlılığının sebep ve sonuçlarını birlikte değerlendirerek bu sorun ile mücadelede bütüncül bir yaklaşım sergilemelidirler. Aksi takdirde madde bağımlılığı önümüzdeki yıllarda daha ciddi boyutlara ulaşacak ve mücadele daha da zorlaşacaktır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

 BM raporu: Dünyada 300 milyona yakın kişi uyuşturucu kullanıyor

BM raporunda dünyada 275 milyon kişinin uyuşturucu kullandığı, 36 milyon kişinin bağımlılık nedeniyle sağlık sorunları yaşadığı kaydedildi. Tedarik zincirlerinin küreselleşmesiyle kullanımın daha da artması öngörülüyor.

Ahmet Kurt / DOĞRUHABER

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), dünyada 275 milyon kişinin uyuşturucu kullandığını ve 36 milyon kişinin uyuşturucu bağımlılığı ve suistimali kaynaklı sağlık sorunları yaşadığını bildirdi.

UNODC'nin 2021 Dünya Uyuşturucu Raporunda, dünyada esrar kullanımındaki artışın etkilerine de dikkat çekildi. Son 24 yılda esrar kullanımının dört kat arttığına işaret eden rapor, diğer yandan esrarı zararlı bir uyuşturucu olarak algılayan gençlerin oranının ise Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yüzde 40, Avrupa'da ise yüzde 25 oranında azaldığını bildirdi. Raporda ayrıca, esrarın özellikle uzun süreli kullanımında çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı vurgulanarak gençlerin uyuşturucunun zararları konusunda eğitiminin önemine işaret edildi.

2030'A KADAR YÜZDE 11'LİK ARTIŞ BEKLENİYOR

Rapora göre esrar dışında daha ağır uyuşturucuların kullanımı da küresel çapta önemli oranda artmış durumda. 2010-2019 yılları arasında uyuşturucu kullananların oranının yüzde 22 arttığı, bunda küresel nüfustaki artışın da rol oynadığı belirtildi. Nüfus hesaplamalarına göre uyuşturucu kullanımında 2030 yılına kadar yüzde 11'lik artış öngörülüyor. Artışın en fazla yüzde 40'lık oranla hızla artan genç nüfusa sahip Afrika'da kaydedilmesi bekleniyor.

Raporda yer verilen tahminlere göre dünyada 15-64 yaş arası nüfusun yaklaşık yüzde 5,5'inin geçen yıl en az bir kez uyuşturucu kullandığı belirtildi. Uyuşturucu kullananların yüzde 13'üne tekabül eden 36,3 milyon kişinin de uyuşturucu suistimali kaynaklı sağlık sorunları yaşadığı kaydedildi.

ŞIRINGA KULLANANLARIN YARISI HEPATİTLİ

Dünya çapında başta opioidler olmak üzere şırınga yoluyla uyuşturucu alanların sayısının 11 milyon olduğu ve bu kişilerin yarısının Hepatit C virüsü taşıdığı bildirildi. Eroinin de aralarında bulunduğu opioidlerin Kuzey Amerika'da en tehlikeli uyuşturucu olmayı sürdürdüğü ve aşırı dozdan ölenlerin sayısının 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 17 artarak 108 bine yükseldiği de söz konusu raporda yer aldı.

Raporda Dark Web üzerinden uyuşturucu satışlarındaki artışa da dikkat çekilerek, Dark Web'in on yıllık geçmişine rağmen buradan uyuşturucu satışlarının dört kat artarak yılda 315 milyon dolarlık bir hacme ulaştığı belirtildi.

Avrupa'ya kokain tedarik zincirinin de çeşitlenmeye başladığı ve kalite yükselirken fiyatların düşmesinin Avrupa'da kokain piyasasının daha da gelişmesi tehlikesini beraberinde getirdiği kaydedildi.