Mehmet Tahir Özsoy/Doğruhaber

Türkiye genelinde sapkın grupların provokasyonları devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Beyazıt Meydanında etkinlik yapacaklarını duyurarak tepki çeken sapkınlar, halkın değerlerini savunan öğrenciler tarafından engellenerek ahlaksızlığa geçit verilmemişti. Son olarak İzmir’de yapılması planlanan sapkın etkinlik de valilik tarafından yasaklandı. Valilik tarafından yapılan açıklamada, "İlimizde bazı grup ve oluşumlarca yapılacak çeşitli etkinliklerin, toplumsal duyarlılıklar nedeniyle vatandaşlarımız arasında infial uyandırabileceği değerlendirilmektedir. Karşıt görüşlü şahısların veya toplulukların da söz konusu etkinlikleri engellemek üzere harekete geçebileceği anlaşılmakla, bu durumun toplumsal iç barışı tehdit edebileceği, etkinlikleri gerçekleştirecek gruplar veya şahıslar ile vatandaşlarımız arasında, sözlü ve fiziksel provokatif amaçlı olayların meydana gelebileceği, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunmasının tehlikeye düşebileceği öngörülmektedir. İlimiz sınırları dahilinde bulunan tüm açık alanlarda; gösteri yürüyüşü, açık hava toplantısı, basın açıklaması, bu amaçla toplanma, stant kurmak, çadır kurmak, bildiri dağıtımı, konser vb. etkinlikler, 24.06.2022 günü saat 00.01’den itibaren – 26.06.2022 günü saat 23.59’a kadar 3 (üç) gün süre ile yasaklanmıştır" denildi.

TOPLUMSAL DEĞERLERİN ALTINA DİNAMİT KONULUYOR

Farklı illerde de benzer sebepler gerekçe gösterilerek sapkın etkinlikler yasaklansa da azgın güruh vazgeçmiyor. Ahlaksız sapkınlar, fırsat buldukları her il ve ilçede sokaklara inerek sapkınlıklarını ortaya döküyor. Yapılan etkinliklerle ahlaksızlığı normalleştirerek aile, din ve diğer toplumsal değerlerin altına dinamit koyarak ülkeyi içerden çökertme amacı gütmektedirler.

“BUNLARA KARŞI ÇOK UYANIK OLMALIYIZ”

Konuyla ilgili gazetemize konuşan, İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) Başkanı Mehmet Ali Doyar, Müslümanlar olarak bunlara karşı çok uyanık olunması gerektiğini belirtti. Lut Aleyhisselamın kavminin başına gelenlerin  kıyamete kadar gelecek olan bütün insanlara ciddi bir uyarı olduğunun altını çizen Doyar, “Kur’an-ı Kerim’de Lut aleyhisselamın kavminden bir ibret vesikası olarak bahsedilir. Yapmış oldukları fiilin çok çirkin olduğu, bu yüzden helak edildikleri belirtilir. Bu ayetlerin birkaç tanesi şöyledir: ‘Lût'u da (peygamber gönderdik). Kavmine dedi ki: Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı fuhuşu mu yapıyorsunuz? Çünkü siz, şehveti tatmin için kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere yanaşıyorsunuz. Doğrusu siz taşkın bir milletsiniz.’ (A’raf 80, 81) ‘Emrimiz gelince, oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine (balçıktan) pişirilip istif edilmiş taşlar yağdırdık.’ (Hud 82) Bu, kıyamete kadar gelecek olan bütün insanlara ciddi bir ihtardır.” şeklinde konuştu.

“MÜSLÜMAN TOPLUMLARDA BU SAPKINLIĞI YAYMAK İSTİYORLAR”

Bu tür sapkın organizasyonların arkasında küresel şer güçlerin olduğuna dikkat çeken Doyar, şöyle devam etti: “Şehveti tatmin konusunda, Allah (cc) meşru yolu belirlemiştir. Bu da; evlenmelerinde mani bulunmayan kadın ve erkeğin nikaha dayalı evliliğidir. Bunun dışındaki yollar; Allah’ın dinine aykırı olduğu gibi insanın fıtratına da tamamen zıttır ve kesin bir şekilde haram kılınmıştır. Ancak görüyoruz ki küresel şer güçleri, Müslüman toplumlarda bu sapkınlığı yaymak, yeni nesilleri bu tür çirkin fiillere bulaştırarak ahlaki çöküntüye uğratmak ve Müslüman toplumları ifsat etmek istiyorlar. Bunu; insanın tabii bir tercihi, hatta bir insanlık hakkı olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar. Bu amaçla bu tuzağa düşmüş insanları çeşitli adlarla örgütlüyorlar ve dünyanın her tarafında bunlara eylemler, yürüyüşler yaptırıyorlar.”

“MEŞRU EVLİLİK DIŞINDAKİ HER TÜRLÜ İLİŞKİ SAPKINLIKTIR”

Bu sapkınlığın hiçbir şekilde insanlık hakkı olarak gösterilemeyeceğini kaydeden Doyar, “Şunun kesinlikle bilinmesi gerekir ki; meşru evlilik dışındaki her türlü ilişki sapkınlıktır, ahlak dışıdır, insan tabiatına aykırıdır. Bunu hiç kimse bir insanlık hakkı olarak gösteremez, aksine bu, bir insanlık suçudur. Bu tür sapkınlıkları hiç kimse toplumda yaygınlaştırma hakkına sahip değildir. İsterse bu, devlet veya devletler eliyle yapılsa bile… Müslümanlar olarak bunlara karşı çok uyanık olmak zorundayız. Toplumu, ahlaki değerlerimizi ve neslimizi korumak istiyorsak, bu sapkınların etkinliklerine geçit vermemeliyiz. Bu sapkınlar, Müslüman toplumun hiçbir kesiminden yüz bulmamalıdırlar.” cümlelerini kullandı.