• DOLAR 34.331
  • EURO 37.533
  • ALTIN 3022.206
  • ...
Yeşil Yıldız Derneği: Bağımlılıklara karşı bireyler kendilerine aileler de çocuklarına sahip çıkmalı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1987 yılında, uyuşturucu kullanılmayan sağlıklı bir toplum hedefine ulaşmak, uyuşturucu ile mücadele konusunda uluslararası alanda eylem ve iş birliğini güçlendirmek amacıyla 26 Haziran tarihini "Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü" olarak kabul etti.

Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü dolayısıyla başta aileler olmak üzere toplumun tüm kesimine çağrıda bulunan Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, olabilecek veya yaşanabilecek olumsuzluklarda sadece ilgili bireyin değil, toplumun tüm kesiminin sorumlu olduğunu hatırlattı.

Yahya Öger

Dünyanın ciddi manada bir buğran içerisinde olduğunu ve yaklaşık 8 buçuk milyar insanın bir çıkmaza girdiğini söyleyen Öger, "Bir taraftan manevi boşluklar diğer taraftan ise dünyayı sarmalayan ekonomik sıkıntı öte taraftan Covid-19 sonrası var olan boşluk dünyayı ciddi manada bir hengamenin içine koydu. Pek çok insan özellikle pandemi sonrası hem Türkiye hem de Avrupa’da ciddi manada uyuşturucu, alkol ve sigara kullanımının artığına şahit olabiliyoruz." dedi.

"Dış güçler; zaaflarımızdan, sıkıntılarımızdan ve problemlerimizden istifade ediyor"

Her sene '26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü' münasebetiyle yaptıkları çağrıyı tekrarlayan Öger, "Uyuşturucu kullanımı sadece arz talep noktasında engellenebilecek bir olay değildir. Bireyler kendilerine, aileler çocuklarına sahip çıkmalıdır. Çünkü o kadar kötü bir sarmal içerisindeyiz ki çocuklarımız yabancılar tarafından uyuşturucuya alıştırılmıyor." ifadelerini kullandı.

Öger, "Şu ana kadar karşılaştığımız vakaların pek çoğunda 'Mahalle veya sokakta yabancı biri gelip bana uyuşturucu verdi, kullandım ve bağımlı oldum' söylemiyle karşılaşmadık. Genelde insanlar; tanıdıkları, arkadaşları, dostları, aileleri ve bilinenleri tarafından 'bir kereden bir şey olmaz, kullan kafanı dağıtırsın, ekonomik girdabın içerisinde biraz daha rahatlarsın' mantığıyla alıştırılarak uyuşturucu kullanma noktasına geldi." şeklinde konuştu.

Uyuşturucunun topluma aktarılmasında dış güçlerin rolüne dikkat çeken Öger, "Sayı çok önemli değildir ama kişi kendi hayatının ve vücudunun sorumlusu olduğunu bilmek ve aileler çocuklarla ilgili bu anlamda uyanık olmak zorundadır. İslam toplumlarında ve devletlerinde ülkemiz gibi nüfusu genç olan insanların bu girdaba girme noktasında hazırda olduğunu bilmekte fayda var. Çünkü dış güçler dediğimiz; zaaflarımızdan, sıkıntılarımızdan ve problemlerimizden istifade ederek bizi bu girdaba sokmaya çalışılıyor." diye kaydetti.

"Aileler; mücadeleyi okullara, imamlara veya emniyet güçlerine bırakmasın, çocuklarını denetlesin"

Bağımlılıkla mücadele alanında devletin ilgili birimlerinin yanı sıra aileye düzen sorumlulukların altını çizen Öger, şunları söyledi:

Mahalle satıcılarına baktığımızda bunların sayılarının hızlı bir şekilde artığına şahit oluyoruz. Bu anlamda devlete görevler düştüğü gibi ailelere daha çok görev düştüğünü bilmek zorundayız. Aileler, bu mücadeleyi sadece okullara, cami imamlarına emniyet güçlerine bırakmasın, kendi çocuklarını denetlesin, ilgilensin ve problemlerini dinleme noktasında gayret sarf etsin. Unutmasınlar ki ateş düştüğü yeri yakar. Bu anlamda 191 uyuşturucuyla mücadele hattından, Yeşilay danışmanlık merkezi 115, Diyarbakır’da var olan AMATEM, ÇAMATEM ve BADEM biriminden destek alınabilir. En önemlisi aileler çocuklarına sahip çıkmalı ve bunun önemini kesinlikle kavranmaları gerektiğine inanıyoruz.

Verilerin yaz tatilinde ve yazlık yerlerde uyuşturucu ve alkol kullanımını arttığını gösterdiğini ifade eden Öger, "Dolayısıyla aileler yazlık alanlara gittiklerinde gençler çok dikkat etmeli, alkol kullanım alanlarından uzak durmalı. Genellikle otellerde alkol konaklama fiyatlarına dahil edilerek özelde ücret alınmıyor. 5 yıldızlı otellerin çoğunun mini barlarında maalesef alkol bulunmaktadır." diye belirtti.

"Mezuniyet törenlerinde gençlerimizin aşırı bir şekilde alkol tükettiğine şahit olabiliyoruz"

Öger, "Okullar tatil oldu. Mezuniyet törenlerimizde gençlerimizin aşırı bir şekilde alkol tükettiğine şahit olabiliyoruz. Şunu unutmamak gerekir ki sistem bu duruma ne kadar duyarsız veya kör olursa olsun ailelerin ciddi manada görevleri vardır. Aile, çocuğunu kurtarma ve eğitme noktasında vazifesini başkasına yüklememeli. Burada ilk vazife ailenin; sonrası okulun, caminin veya emniyet birimlerinindir. Uyuşturucu kullanımında ailelerin duyarsızlığı, görmemezlikten gelmesi ya da örtbas etmesi elimizi zayıf hale getiriyor. Peygamber efendimizin deyimiyle 'Hepimiz birer çobanız ve her çoban kendi sürüsünden mesuldür.' Biz çocuklarımızdan mesulüz ve bizden hesabı sorulacak." dedi.

Uyuşturucu ile mücadele alanında mahalle baskılarının olması gerektiğini belirten Öger, "Aileler sokakta, apartman diplerinde, metruk yapılarda satıcı veya kullanıcıyı görüyorsa 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' mantığını gütmesin. Bu bir yangın gibidir ve nasıl ki yangın evimizi kül ediyorsa mahallemizde madde kullanan varsa çocuğumuz olmasa dahi bunun faturasını ağır öderiz. Çünkü bağımlı genç hırsızlık yapar, tacizde bulunur ve rahatsızlık verir. Bunlar bizim çocuklarımız ve onları kurtarma noktasında çaba sarf etmeliyiz." şeklinde konuştu. (İLKHA)





Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir