Dış Haberler Servisi

İsrail işgal hükümetinin başbakanı Naftali Bennett ile onun koalisyon ortağı ve Dış İşleri Bakanı Yair Lapid Pazartesi günü işgal rejiminin parlamentosu durumundaki Knesset'i feshederek erken seçime gitme konusunda anlaştı. Koalisyon hükümetinin karşı karşıya olduğu durumun değerlendirilmesi sonunda bu yönde bir karar verilmesi üzere ortakların anlaştığı ve erken seçime kadarki geçiş sürecinde başbakanlık koltuğuna Lapid'in oturacağı ortak açıklamada dile getirildi. 

Siyonistlere ait resmi TV kanalı Kan tarafından yayınlanan habere göre Bennett ile Lapid'in, Bennett'in ofisinde bir araya gelerek Knesset'i fesh etme ve erken seçim çağrısı yapma konusunda anlaştığı duyuruldu. Habere göre Bennett ile Lapid'in koalisyon hükümeti kurarken üzerinde anlaştıkları dönüşümlü başbakanlık uygulaması önümüzdeki haftadan itibaren geçerli olacak ve erken seçime kadar başbakanlık makamı Lapid'e devredilecek. 

Siyonistlere ait Yediot Aharanoot gazetesinin web sitesinde konuyla ilgili olarak yayınlanan haberde erken seçimin tarihinin henüz kesinleştirilmediği belirtilirken yine siyonistlere ait Kanal 12 televizyonunda verilen haberde ise erken seçimin tarihinin önümüzdeki Ekim ayının 25'i olacağı iddia edildi. 

Kanal 12 televizyonunun haberinde, koalisyon ortakları arasında önümüzdeki hafta Knesset'e, parlamentonun dağıtılması yönünde bir teklif sunulması üzerinde anlaşma yapılmasının hükümeti kurtarma çabalarının başarısız olduğunun bir itirafı anlamına geldiğine dikkat çekildi. 

4 YILDA BEŞİNCİ SEÇİM

Erken seçime gidilmesi durumunda bunun işgal rejiminde 4 yıldan daha kısa bir süre içinde gerçekleştirilecek beşinci genel seçim olacağı dile getirildi.

NETANYAHU KONUŞTU: TARİHİMİZDEKİ EN KÖTÜ HÜKÜMET

Siyonist rejimin eski başbakanı ve ana muhalefet lideri Binyamin Netanyahu, koalisyon hükümetinin erken seçim kararı alması üzerine, “Bu, israil tarihindeki en kötü hükümettir.” yorumunu yaptı.

Erken seçim kararı üzerine basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Netanyahu, koalisyonun artık yönetemediğini kaydederek, “Ülke sanki elimizden alınmış gibiydi. En başta tüm İsraillilerin hissettiği güvenlik konusunda. İkincisi zirveye çıkan hayat pahalılığı. Bu konuda çözüm için yetenekleri, anlayışları sıfır. Üçüncü mesele de ulusal gurur. Kudüslü gençlerin israil bayrağı açmaya korktuğu dehşet görüntüler tüm israi’li yaraladı.” diye konuştu.