• DOLAR 34.552
  • EURO 36.219
  • ALTIN 2964.33
  • ...
DİRENİŞ!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Özgürlük, işgal altındaki topraklara dönüş ve başkenti Kudüs olacak Filistin devletinin kurulması yolunda çalışan Filistin direnişinin diğer ilkeleriyle birlikte Kudüs davası, direnişin öncelikler listesinin başında yer alıyor. Filistin direnişi Kudüs ve Mescidi Aksa’da yeni denklemler oluşturmayı başardı ki işgalci bunun için bin bir hesap yapmak durumunda kalıyor.

İşgalciye karşı verilen açık savaşta Kudüs ve Mescidi Aksa’nın özgürlüğü için şehit düşen yüzlerce, binlerce Filistinlinin kanıyla bunun başarı denklemleri oluşturuldu. Bu direniş, işgalcinin tamamıyla Filistin topraklarından def olup gitmesiyle son bulacaktır. Direnişin Mescidi Aksa, Kudüs ve buradaki halk için geçen yıl düşmanla girdiği savaş bunun en açık kanıtlarından biridir. 

Filistin direnişi, işgale karşı direnişi sürdürme stratejisi kapsamında Mescidi Aksa ve Kudüs halkına desteğini sürdürmektedir. Kudüs ve Mescidi Aksa için eli tetikte, gözü Kudüs ve Mecsidi Aksa’yı bekleyen özgürlüktedir.

Söz Direnişin!

Düşmanla yapılan savaş ve çatışmaların ardından Filistin direnişi beyin savaşında daha bilinçli ve olgun hale gelmiştir. Artık ilk ve son sözün sahibidir. İşgalcinin Kudüs’teki saldırı ve tecavüzlerine karşılık vermek için uygun zaman ve zemini belirleyen kendisidir. İşgalci geçen yıl meydana gelen Kudüs Kılıcı Savaşı'nda direnişin uyarılarını ciddiye almamakla hata etti (bunu da geç fark etti). Bunun üzerine direniş, Kudüs şehrine yönelik güçlü bir darbe indirerek düşmanı şoke etti. 

Direnişin tepkisi ve vereceği karşılığı kestirme noktasında işgalci başarısızlık örneği gösteriyor. Kendisi ve çapulcu yerleşimcileri Mescidi Aksa avlusuna gidip burada halka saldırırken, Şeyh Cerrah halkına saldırı düzenlerken direnişin vereceği karşılığı hesaplamak zorundadır. 

29 Mayıs Pazar günü işgal altındaki Kudüs şehrinde Siyonistlerin düzenledikleri Bayrak Yürüyüşü'nde düşman, direnişin yapacağı füze saldırılarını bekliyordu. Ancak direnişin hemen saldırıda bulunmayacağını, uygun zamanda ve zeminde bunu yapacağını anlamamış gibiydi. Direniş güçleri tetiktedir. Düşmana karşılık vermek için kendisine özel taktiği, metodu, değerlendirmesi vardır. Çatışmaya kendisi karar verir ve savaşların sonunu da kendisi belirler.

Teyakkuz Hali!

Filistin direnişi işgalciyi sürekli bir teyakkuzda tutuyor. Siyonist işgalci, Kudüs’teki tecavüzlere direnişin karşılık verme olasılığının hâlâ masada olduğunu ve bunun yakın gelecekte her an olabileceğini düşünüyor. O nedenle güçlerini teyakkuz halinden çıkarmadı. Bu da direnişin sayılmakla bitmeyen kazanımlarından biridir. Düşmanın kan kaybetmesini ve sürekli bir teyakkuz hali yaşamasını sağlamıştır. 

Direniş güçleri yaptıkları planla işgalcinin ne yapacağı konusunda şaşkın kalmasına ve afallamasına neden oldu. Birçok taraf ve arabulucunun ortamı sakinleştirmek için devreye girmesine rağmen, Kudüs ve Mescidi Aksa’da olup bitenin affedilemeyeceğini belirtti. Aynı şekilde İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Birim Başkanı İsmail Heniyye, işgal altındaki Filistin topraklarındaki durumla ilgili kimseye taahhütte bulunmayacaklarını ve kimseye garanti vermeyeceklerini ifade etti.

Diğer taraftan direniş güçleri yıllar önce bütün güçleri birleştirme, ortak ve bir tek operasyon odası bünyesinde çalışma konusunda önemli başarı sağladı. Bu yönüyle hâlâ son sözle, kendisine bağlı askeri ve istihbarat değerlendirmelerine göre tavır alıp karşılık verme kararına sahiptir. Bu durum direnişin daha çok kazanım elde etmesine ve işgalcinin de giderek hezimete doğru yol almasına yardımcı olacaktır.

Direnişin Pusulası!

İşgal altındaki Kudüs şehriyle Mescidi Aksa, işgalciyle savaşın ana eksenini oluşturuyor. Bunlar devrimci Filistin gençlerinin ilham kaynağı ve bütün Filistin topraklarını işgalden kurtarma pusulasıdır.

Hamas hareketine göre Kudüs bir bütün olarak İslam şehridir. Bu şehir asla bölünmeyi, parçalanmayı ve pazarlık konusu yapılmayı kabul etmez. Dolayısıyla Hamas, bazı Filistinli güçlerin başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti fikrini kabul etmiyor.

İslami Direniş Hareketi Hamas, Genel Siyaset ve İlkeler belgesinde Kudüs’ten söz ederden şunları ifade eder: “ Kudüs Filistin’in başkentidir. Onun tarihi ve dini konumu yanında taşıdığı medeniyet açısından da büyük bir değeri vardır. Burası Filistinlilerle İslam ümmetinin hakkıdır. Ondan asla taviz verilemez. Onun hiçbir parçasından vazgeçilemez. İşgalcinin Kudüs’te yaptığı her türlü Yahudileştirme faaliyetiyle, içinde ve çevresinde inşa ettiği yerleşkeler, buranın yapısını değiştirme çabaları yok hükmündedir.”

Kudüs ve Mecsidi Aksa, Hamas’ın siyasi ve enformasyon söyleminde büyük bir önem arz ediyor. Onun işgalci düşmanla savaşının ana eksenini oluşturuyor. Hamas hareketine göre Mescidi Aksa ve Kudüs ancak cihad ile korunabilir. Kudüs’e sahip çıkmak, onu özgürleştirmek ve onun yanında bütün Filistin topraklarını işgalden kurtarmak sorumlulukları çerçevesindedir.

Kudüs Bir Araya Getiriyor!

Mescidi Aksa İslam ümmetinin akidesinin bir parçasıdır. Kudüs davası kadar bütün Müslümanları bir araya getiren başka bir dava yoktur. Bu, ümmetin asla vazgeçemediği ve vazgeçemeyeceği bir ilkedir. 

O nedenle Hamas hareketi Kudüs’ün konumunu ve önemini kavrama noktasında ümmetin mensuplarını bilinçlendirmede çabaların yoğunlaştırılmasını istiyor. Kudüs ve Mescidi Aksa’nın özgürlüğe kavuşturulması için enerjilerinin birleştirilmesi, her türlü vasıtayla cihada teşvik edilmeleri gerektiğini savunuyor. 

Hamas hem siyasi hem de enformasyon söylemiyle Kudüs ve Kudüs halkına yardım ve destek konusunu arka plana koymayıp, Kudüs ve Mescidi Aksa’yı bekleyen tehlikelere dikkat çekmekte, uyarılarda bulunmaktadır. Bu durum, herkesin her düzlemde Kudüs ve Mescidi Aksa’yı korumaya yönelik sorumluluklarını yerine getirmesini zorunlu kılıyor.

@Copyright Filistin Enformasyon Merkezi

Bu haberler de ilginizi çekebilir