• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD'ın çağrılarına tepki gösterdi. Erdoğan, "Eğer TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın. CHP size ne diyorsa o ağızla konuşuyorsunuz. Bu kapı yerli ve milli duruş sergileyenlere açıktır, yerli ve milli duruş sergilemeyene kapalıdır." ifadelerini kullandı.

Konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "CHP, eski CHP değil" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Millet bunların eskisinden ne hayır gördü ki yenisinden fayda beklesin." diye konuştu.

"Onlar önce kendi içlerindeki Rum, Yunan, Avrupa, Amerika, PKK, FETÖ sevdalısı beşinci kol elemanlarını temizlesinler." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkenin diğer tüm meselelerini Allah'ın izni ve milletimizin desteğiyle biz hal yoluna koyarız. NATO meselesinde de İsveç ve Finlandiya terörle mücadelede net, somut ve kararlı adımlar atana kadar duruşumuzu kesinlikle değiştirmeyiz. Ey TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi: Dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir, bugün iki. Ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun. Önce haddini bil, haddini bil. Bunlar da akıllarını başlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler. Bunu da bilmeleri lazım. Biz dış politikada İsveç, Finlandiya, niye bunlara karşı tavır alıyoruz? Neden? İsveç'in, Finlandiya'nın sokaklarında terör örgütleri cirit atarken biz onlara kapılarımızı mı açacağız, onların yanında mı yer alacağız? Ey TÜSİAD, siz onların yanında yer alabilirsiniz. Biz şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız, bunu bilesiniz. İşte Batı'yı görüyoruz. Almanya'da caddelerde Alman polisinin nezaretinde bu terör örgütleri yürüyüşler yapıyorlar. Fransa'da yürüyüşler yapıyorlar. Maalesef İngiltere'de hakeza öyle. Avrupa'nın bütün ülkelerinde, aynı durumla karşı karşıyayız. Bütün bunlara karşı sizin ali menfaatlerinizi korumak için sesimizi çıkarmayacak mıyız? Kusura bakmayın, sizden önce gelen ağa babalarınız da aynı kafadaydılar, görüyorum ki siz de aynı kafadasınız.

Eğer TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın ve görüyorum ki sizler aynı merkezden idare ediliyorsunuz. Aynı merkez belli, CHP. Oradan size neyi sufle ediyorlarsa siz de aynen o ağızla konuşuyorsunuz. Sizden önceki ağa babalarınız da böyle konuşuyordu siz de aynı şekilde konuşuyorsunuz. Öyleyse bu kapı yerli ve milli duruş sergileyene açıktır, yerli ve milli duruş sergilemeyene kapalıdır."

TÜSİAD: Hızla rasyonel politikalara dönülmeli

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında izlenen ekonomi politikaları ve Türkiye'nin artamaya devam eden ülke risk primine dikkat çekildi. TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan, dünyadaki gelişmeler ve içeride uygulanan iktisadi politikalarla birlikte ülke risk priminin yükseldiğini vurgulayarak, "Piyasanın işleyişine yapılan müdahaleler ekonomiyi daha da bozar. Ekonomiyi istikrarlı ve sürdürülebilir bir raya oturtabilmek için uzmanların, teknisyenlerin ve akademisyenlerin de görüşlerine kulak vermek gerek. Yatırımlar sadece düşük faiz politikasıyla sağlanmaz." ifadelerine yer verdi.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da, rekabetçi kur ve cari fazla politikalarının günün koşullarına uygun olmadığını ve istenen sonucu vermediğini kaydetti ve "Enflasyonla mücadelede tüm dünya faiz artırırken, biz tersi bir politika izliyoruz. Artan risk seviyesi sürdürülemez, geleneksel politikalara dönmeliyiz." diye konuştu.

TÜSİAD Başkanı Orhan, konuşmasında dış ilişkilere de değinerek şunları söyledi: Türkiye Batı sistemi içinde önemli roller oynayacak, oynaması kendisinden beklenen bir ülke. Terörden çok çekmiş, acılar yaşamış bir toplumun hassasiyetlerine dost ve müttefik ülkelerin daha fazla dikkat etmesini istemek elbette Türkiye’nin hakkıdır. Ancak en haklı olduğumuz konularda bile çıkarlarımızı korurken tercih edeceğimiz yöntem amaca varmamızı kolaylaştıracak şekilde formüle edilmelidir. Bu bağlamda İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri konusunda Türkiye’nin dile getirdiği sıkıntıların ve taleplerin müzakere yoluyla, karşılıklı anlayışı geliştirerek ve ittifak ruhuna uygun şekilde çözülebileceğini ümit ediyoruz. AB ile ilişkilerimizin hayli sorunlu olduğu herkesin malumu. Bu ilişkileri sığınmacı mutabakatına indirgemekten tarafların vazgeçme zamanı gelmiş de geçmektedir. Konuları tek tek pazarlığa açan yaklaşımın sona ermesi, ilişkilerin karşılıklı güvensizlikten arındırılarak canlandırılması, tedarik zincirleri yeniden tanımlanır ve sermaye kendisine yeni adresler ararken, büyük önem taşıyacaktır."

Kaynak: dünya