Ankara’da “Medya ve Ahlak” paneli düzenlendi
Diyanet-Sen ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) iş birliği ile “Medya ve Ahlak” konulu panel düzenlendi.
Diyanet-Sen ve ASBÜ Kültür ve Medeniyet Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliği ile düzenlenen “Medya ve Ahlak” konulu panel Memur-Sen Genel Merkezi Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan “Medya ve Ahlak” konulu panelde Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan ve Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın'ın yaptığı açılış konuşmalarıyla devam etti.
“Ahlak, birlikte yaşamayı mümkün kılan ilke ve kurallar bütünüdür”
Ahlakın sosyal kontrol mekanizması olduğunu değinen Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, “Ahlak kavramı, bilindiği gibi sosyal hayatı tanzim eden, birlikte yaşamayı mümkün kılan ilke ve kurallar bütünüdür. Ahlak aynı zamanda hepimizi zihinsel olarak eğiten, olgunlaştıran, erdemli bir kişilik kazanılmasına vesile olan sosyal kontrol mekanizmasıdır. Huy kökünden türetilen ahlak, her bir kişinin bir başka kişi ya da kişilere bağlı ve onlarla bağlantılı olma gerekliliğine dayanmaktadır. Dolayısıyla ahlak, insanların içlerinden geldiği için arzu edip tercih ederek tabi oldukları ilkelere, kurallara göre davranması, kültürel kodlara bireyin kendisini kontrol altında tutması demektir. Her bir kişinin başkası için kendi şahsi çıkarlarının peşinden koşmaktan geçmeye hızlı hazırlanması, bunu alışkanlık haline getirmesi, fedakarlığı, özveriyi benimsemesi ahlaki derslerle tesis edilmektedir. Yani kişilere şahsi çıkarlarını, heva ve heveslerini denetim altında tutması gerektiğini telkin eden kurallar ile bunları koruyan toplumsal kontrol mekanizmalarına ahlaki değerler diyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Bizim inancımız, bir haber geldiğinde bunu araştırmayı bize tavsiye eden bir gelenektir”
Dijitalleşen bir dünyada olduğumuzu söyleyen ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, “Artık medyadan da söz edemiyoruz. Dijitalleşen bir dünyadayız. Yeni medyalar var, yeni medya organları söz konusu. Tabi algı operasyonlarının yapıldığı medyalarda, herkesin medya patronu olduğu, herkesin kendisini yazar gördüğü, herkesin yazdığı, çizdiği blokların ve mecraların olduğu bir dönemdeyiz. Tabi buranın artık bir disipline girmesi, belki de bir kültürün oluşması gerekiyor. Bu konunun da gerçekten masaya yatırılması gerekiyor. Bugünkü panelin bir başlangıç olmasını diliyorum. Belki bunu daha kapsamlı bir şuraya dönüştürmek lazım.” dedi.
Kültürümüzde bir haber alındığı zaman doğruluğunun araştırılması gerektiğine değinen Arıcan, devamında şunları aktardı:
“Duyduğu her şeyi hemen aktarmak, hemen paylaşmak gerçekten çok iyi analiz edilmesi gereken süreçlerdir. İşte bizim inancımız, bizim kültürümüz bir haber geldiğinde bunu araştırmayı bize tavsiye ediyor. Ama bugün bizler dahi yalan yanlış her şeyi bilgi olarak paylaşır hale geldik. Görüntülü yazılı medya aracılığıyla zamanında belki gerçek olmayan şeyler gerçekmiş gibi sunulmuştu. Bugün artık günlük değişen, kitleleri harekete geçiren bu tür paylaşımları daha fazla görüyoruz. İşte son yıllarda göçmenler konusu bu anlamda çok hızlı bir şekilde organize edilebiliyor. Yani artık medyanın ahlaki meselesi sadece medya mensuplarına, bir meslek örgütüne, bir iş ahlakına ait mesele değil. Bir meslek ahlakı olmaktan da çıkmıştır. Artık toplumları, devletleri tehdit eder bir hale gelmiştir. Tabi tek başına ahlak yetmiyor. Herkesin artık uyacağı bir ilke haline getirmekle beraber, bunu koruyacak hukuki çerçeveyi belirlemek, bununla ilgili doğru politikaları oluşturmak hukukun ve siyasetin koruyucusu ve muhafızı olması noktasında çok önemlidir. İnşallah bu bir başlangıç olur ve bunun akabinde de inşallah medya ve ahlak konulu bir şurayı da çok kapsamlı bir şekilde gerçekleştiririz diye temenni ediyorum.”
“Medya merkeze insanı alıp, merkezde insanı koruması gerekir”
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın, “Gelinen nokta itibariyle medya konusunun gerçekten tartışılmasına, çerçevesinin çizilmesine, kendi habitat içerisinde medya ahlakı konusunun önce medya mensupları ve medya patronları üzerinden bu anlamda işlenmelidir. Bu alana ilişkin olarak bunu bir sermaye alanını genişletmenin ve başka alanlarda yaptığı faaliyetleri gizlemenin ve onun yolunu aşmanın bir aracı olarak kullanmaktan çıkarılmalıdır. Kendi mecrası içerisinde sürdürülmesi gerektiğini yaşadığımız tecrübeler çok net olarak ortaya koydu. Fotoğraf makinasının ar perdesini yırtma aracı, kameranın namlu ve haberlerin, metinlerin ve sosyal medya hesaplarının da kurşun olmadığı, insan haysiyetinin ve özgürlüklerinin teminat altında bulunduğu hukuk normlarının, devlet erkanının ve siyaset yapıcıların merkeze insanı alıp önce merkezde insanı koruması gerektiği bir dünyada buluşmak dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyor, toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Ejder Okumuş moderatörlüğündeki panelde Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Metin Eken, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mustafa Derviş Dereli ile MEB Bakan Müşaviri Dr. Necdet Subaşı birer sunum yaptı. (İLKHA)