Göven: Peygamber aşkı yaygınlaşırsa bu toplum ferah ve huzur bulacaktır
Toplumdaki intihar olaylarının maneviyat ve inanç eksikliğinden kaynaklandığını belirten Şanlıurfa Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı İbrahim Halil Göven, çocuklara Peygamber sevgisinin kazandırılması gerektiğini ifade etti.
Toplumda her geçen gün artan intihar vakaları, toplumun içerisinde bulunduğu ruhsal ve psikolojik durumu özetliyor.
Aile, okul ve iş hayatında manevi değerlerden ve ahiret bilincinden yoksun büyüyen gençlik, seküler bir hayat tarzını yaşam biçimi olarak seçebiliyor.
Dünyanın sadece keyif sürme, eğlenme, yeme, içme ve cinsellikten oluştuğu gafletine düşen insan, başına gelen en küçük bir olumsuz durumda hayatına son vermeyi düşünebiliyor.
Şanlıurfa Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı İbrahim Halil Göven, son günlerde artan intihar vakaları ile ilgili İLKHA'ya konuştu.
İntiharların toplumdaki manevi eksikliklerden kaynaklandığını belirten Göven, insanların Kur'an ve sünnete bağlanmaları durumda bu tür vakaların yaşanmayacağını ifade etti.
"Toplum olarak Kur'an ve sünnetten uzaklaşırsak başımıza türlü türlü musibet ve bela geliyor"
Peygamberlerin bozulan toplumları düzeltmek için gönderildiğini belirten Göven, "İntiharlar, toplumdaki manevi eksiklikten kaynaklanıyor. İnsanlık tarihine baktığımızda toplum ne zaman yoldan çıkmışsa Allah onlara Peygamberler göndermiştir. Peygamberler toplumu uyarmıştır. Peygambere uyanlar hidayete ermişler. Allah'u Teâlâ'nın son göndermiş olduğu âlemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed'in sünneti ve Kur'an'ı Kerim aramızda yaşıyor. Toplum olarak ne zamanki Kur'an ve sünnetten uzaklaşırsak başımıza türlü türlü musibet ve bela geliyor. İntihar vakaları da bu bela ve musibetlerden biridir." şeklinde konuştu.
"İntiharların sebep ve sonuçları araştırılmalıdır"
İnsanların sekülerleştiğini ve sadece dünya odaklı düşündüğünü ifade eden Göven, "İnsanlar sadece olayları dünyalık olarak düşündükleri için intihar onlara kurtuluş gibi gözüküyor. Hâlbuki öyle değil. Hem dünyalarını hem de ahiretlerini mahvediyorlar. Bir Müslüman; Peygamber sevgisine nail olursa en küçük şeylerden bile mutlu olabilir. Kişi, huzursuzluk duyduğu şeylerden hayırlı bir şekilde uzaklaşabilir. Huzuru yakalayabilir, insanlara faydalı bir birey olabilir. Kur'an ve sünnete göre yaşanırsa ve bunlar hayata uygulanırsa olur. Yaşanan olaylardan aslında hepimiz sorumluyuz. STK'lar ve en üst düzeydeki yöneticiler de sorumludur. İntiharların sebep ve sonuçları araştırılmalıdır. İntihara götüren sebepler de araştırılmalıdır. Gençlerimizi intihara sevk eden nedir, bu boşluk neden oluştu? Okullardaki eğitimden mi yoksa aile içindeki sıkıntılardan mı kaynaklanıyor? Bunların irdelenmesi gerekir." diye konuştu.
"Kişi Allah'a hesap verme bilincinde olsa intihara girişmez"
Türkiye'deki eğitim sisteminin bozukluğuna vurgu yapan Göven, "Okullardaki müfredatın çok sıkıntılı olduğunu biliyoruz. Müfredat; bir türlü yerine oturmadı, çocuklarımıza bir şey vermiyor. Vermediği için de çocuklarda boşluk oluşuyor. Boşluk oluşunca da tatmin olunacak bir şeyler aranıyor. Dünyalık bir şeylerle meşgul olmaya çalışıyorlar. Dünyalık meşguliyetler tatmin etmeyince de olumsuz sonuçlar ortaya çıkıyor. Çocukta dünya sevgisi ve mal kazanma gibi sevgiler oluşuyor. Sevdiği bir kız varsa ona kavuşma arzusu oluşuyor. İstediği olmayınca da dünyadan kurtulma, hayatına son vermeye sürükleniyor. Bu da manevi bir boşluktan kaynaklanıyor. Ahiret inancı ve Allah'a iman olsa böyle durumlar yaşanmaz. Kişi öldüğü zaman yaptıklarının hesabını Allah'a verecektir. Kişi Allah'a hesap verme bilincinde olsa intihara girişmez. Değil kendi canına kıyma bir böceğin canına bile kıyamaz." ifadelerini kullandı.
"Aileler, çocuklarına Peygamber Efendimizi, Kur'an'ı ve sahabeleri tanıtsınlar"
Allah'u Teâlâ Bakara Suresi'nde 'Namaz ve sabırla Allah'tan yardım isteyin' diye buyuruyor. Bir sıkıntıya girdiğimizde, başımıza bir musibet geldiği zaman namaz ve sabırla yardım istersek, Allah bizlere bir çıkış yolu gösterecektir. Sabrı anlamak gerekir. Sabır, bir musibet ile karşılaştığımız zaman sükûnet içinde olabilmektir. Allah, hiç kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez. Bir imtihan ile karşılaşıyorsak demek kaldırabileceğiz ki Allah bize vermiş. İmtihanın altında ezilmememiz gerekir. İmtihanla birlikte yaşamaya çalışmalıyız. Üstad Bediüzzaman'ın dediği gibi eğer sabrı doğru kullanabilirsek, sabır kuvveti ile her şeye dayanabiliriz, bütün kötülüklere ve musibetlere karşı dayanaklı oluruz. Aileler, çocuklarına Peygamber Efendimizi, Kur'an'ı ve sahabeleri tanıtsınlar. Peygamber aşkını aile içinde yaygınlaştırsınlar. Peygamber aşkı yaygınlaşırsa inanın bu toplum ferah ve huzur bulacaktır. dedi.
(İLKHA)