Yönetmek’; genel anlamda bir koordinasyon, kontrol ve değerlendirme işlemidir.

Kendini yönetmek, bütün duyularını ve yeteneklerini uygun süre içinde bir amaç doğrultusunda yönlendirmektir.

Kendini yönetmek; kendini kontrol altında tutmaktır, dikkatinin dağılmasını engellemektir.
Kendini yönetmek, dağınıklıktan uzak kalmaktır.

Duyularımızı bir amaç için kullanmaktan söz edelim:

Diyelim ki bir meyvenin olgunlaşıp olgunlaşmadığını anlamak istiyoruz.

Çoğu zaman, önce gözlerimizi kullanırız, iriliğine, rengine bakarak olgunlaşan meyveyi seçmeye çalışırız.

Gözlerimiz yetersiz kalırsa ellerimizle yoklarız, yumuşaklığından bir tespite ulaşırız.

O da olmazsa dişlerimizi ve tatma duyumuzu kullanırız.

Bu, sıralı bir işlemle bir duyular dayanışmasıdır ve bu dayanışmayı koordine eden biziz. Bu, bir netice olma yöntemidir, bir sabırdır. Kendimiz yetersiz kaldığımızda başkasının bilgisinden yaralanır, o meyvenin ta kendisini veya benzerini onlara kontrol ettirir bilgi dayanışmasına gideriz. Duyularımızın eksikliğini başka bir duyumuzla, kendi deneyim eksikliğimizi başkasının deneyimiyle tamamlamaya çalışırız.

Her zaman böyle sıralı bir işlem söz konusu değildir. Bir sürücüyü düşünelim:

Aracının selamet içinde yol alması için gözlerini, ellerini, ayaklarını aynı anda kullanır. Hatta motordan gelecek bir sese veya bir dış uyarıya karşı kulaklarını, yine motordan gelecek bir kötü kokuya karşı koklama duyusunu hazır tutar.

Yüce Allah, bize bunu yapma kabiliyetini vermiştir. Bu işlemleri yaparken kendimize emir verme gibi bir işleme de ihtiyacımız yoktur. Biz, bir işe niyetlenince o işle ilgili bilgimiz, yeteneğimiz ve deneyimimiz (alışkanlığımız) yeterliyse bedenimiz otomatik olarak işleme geçiyor.
Bu işlem karşısında kendini sıkmak, işlemi hızlandırmaz, aksine ona zarar verir. İşlemin yürümesi için bizim kural dışı bir iş yapmamamız ve üst kontrolü sağlamamız yeterlidir. Sürücü konuşmaya dalıp direksiyonu bırakmayacak ya da hazır hali üzerinde kontrolünü kaybedecek kadar hatıralara ve hayallere dalmayacaktır, uyumayacaktır. Hepsi bu...

Ders çalışmak da sınav olmak da böyle bir işlemdir. Siz, sınav hazırlığından sonra artık sürücü belgesine sahip sayılırsınız, gerekli kurslardan geçmiş ve gerekli deneyimi edinmişsinizdir. Bundan sonra her şey, kendinizi usta bir sürücü rahatlığında yönetmenizdir. Hem bilginize güveneceksiniz hem de gafletten kaçınacaksınız.

Kendini yönetmek; bir yönüyle ‘yoğunlaşabilmek’, ‘Odaklanabilmek’, ‘hedefe kilitlenmek’ ile ifade edilir. Ama ‘Azı kar, çoğu zarar’ sözünü unutmamak koşuluyla… Kendini yönetmek, işlemi yettiği kadar ciddiye almak ve yettiği kadar sürdürmektir. Fazlasıyla değil. Bu yönüyle kendini yönetmek, hem kendini tutmaktır hem yol olmaktır. Bir soru anlaşılıncaya kadar onunla uğraşmak, zaman varken onu bırakıp gitmemek ama ona ayrılan süreden fazla süreyi de onun için kullanmamak... Ona takılıp kalmamak… Bu; bir hakkını verme işlemidir, adaleti gözetleme halidir. İşlem adil olunca sonucu daima hayırlı olur. Sonucumuzun hayırlı olması dileğiyle Allah’a emanet olunuz.