Mavi Marmara gazisi Muhittin Gili: Mavi Marmara davasını unutmadık ve unutturmayacağız
Dünyanın birçok yerinden Gazze’ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkanlara, siyonistler tarafından yapılan saldırının 12’nci yıldönümünde konuşan Mavi Marmara gazisi Muhittin Gili, Mavi Marmara davasını unutturmayacaklarını söyledi.
Mavi Marmara olayının 12’nci yıldönümü dolayısıyla bir araya gelen Bingöllü vatandaşlar, işgalci siyonistlerin yaptığı katliam ve soykırım nedeniyle tepkilerini dile getirdiler.
Grup adına açıklamayı okuyan Gazze Gazisi ve Bingöl İHH Başkanı Muhittin Gili, siyonist işgal çeteleri tarafından Gazze’ye insani yardım götüren gemilere yapılan saldırıda 10 kişinin hayatını kaybettiğini, 56 kişinin de yaralandığını anımsatarak aradan geçen zamana rağmen Mavi Marmara olayının dünya gündeminden hiç düşmediği söyledi.‘Etnik temizlik’ ile işgal devletini kurdular
Siyonist terör şebekesinin ‘Etnik Temizlik’ ile soykırım yaptığını ifade eden Gili, “20. Yüzyılın başlarında Osmanlı’nın da zayıflamasıyla; dünyanın pek çok yerinden getirilerek Filistinliler yerinden edilmeye başlandı. Bölgeye gelen siyonistler, manda rejiminin de çabaları ile silahlı çeteler oluşturarak yerli halkı yerinden etmeye çalışmış, kolonileşme faaliyetleri içine girmiştir. ’Etnik Temizlik’ diyeceğimiz bu süreçte sistematik bir soykırım yaşanmış, yüzbinlerce Filistinli yerinden edilerek işgal devletinin kuruluşu ilan edilmiştir” dedi
Siyonist çeteler Türkiye için de bir güvenlik sorunudur
Krizin, sadece Filistin toprakları ile de sınırlı kalmadığını, dalga dalga tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüse dönüştüğünü belirten Gili, “Son yıllardaki karnesine baktığımızda, hemen hemen her gün ayrı bir hak ihlali ve yerinden etme görülmektedir. Çocuk, yaşlı ve kadınlar üzerinde uyguladığı sert ve acımasız politikalar ile milyonlarca insanın yerinden edilmesi, evleri yıkarak toprakların işgal edilmesi, mabetlere saldırarak din özgürlüğünün elinden alınması bu ihlallerden yalnızca bazılarıdır. Filistinlilerin yaptığı insancıl gösterilere uyguladığı orantısız güç ile binlerce gencin sakat kalmasına ve bir ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm olmasına sebep oldu. Son 70 yıldır Ortadoğu’da sadece problemden, kandan ve gözyaşından beslenen siyonist işgal çeteleri, sadece Filistin için değil; Türkiye için de bir güvenlik sorunudur” dedi.
Yerine getirilmeyen onlarca söz verildi
Hukuk mücadelesinin 12 yıldır sürdüğünü vurgulayan Gili, “2010 yılında insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine, uluslararası sularda yaptıkları hukuksuz saldırı ile 9 vatandaşımız şehit edilmiş, 1 kişi 4 yıl boyunca komada kaldıktan sonra şehit olmuştur. 56 insani yardım gönüllüsü de ağır bir şekilde yaralanmıştır. Bu saldırı sonrasında yaşanan süreçte tam 12 yıldır süren hukuk mücadelesine başladık. Ailelerimiz ve arkadaşlarımız adına ulusal ve uluslararası mecralarda yaptığımız kişisel başvurulara, gayri hukuki şekilde engel olunmaya çalışıldı. Mülkün temeli olan adalet; Yahudi lobisinin gizli görüşmeleri ile engellenmeye çalışıldı. ‘Bağımsız’ Türkiye mahkemeleri, taraflı tutumu ile insanların hak ve hukuk arayışlarına engel üstüne engel koydu.” şeklinde konuştu.
Kutlu sefer rotasını hiçbir zaman değiştirmemiştir
Mavi Marmara Gemisi’nin 2010 yılında başladığı kutlu yolculuğunun halen devam ettiğini söyleyen Gili, “Dünya’nın farklı ülkelerinden bir araya gelen ve farklı dillere sahip 700 kadar yolcu, bundan 12 yıl önce Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkmıştır. Mavi Marmara ile beraber 8 gemiden oluşan Özgürlük Filosu, neredeyse her gün insan hakları ihlallerinin yaşandığı Filistin coğrafyasını tekrardan dünyanın gündemine taşımayı başarmıştır. Bugün geldiğimiz süreçte işgal güçleri, Filistin’in her bölgesinde uyguladığı yıkım ve göç politikası ile bölgede daha fazla problem üretmekte ve kendi ırkından başka bir millete yaşam hakkı tanımamaktadır. Buradan şunu tekrar belirtmek istiyoruz; Mavi Marmara yoluna devam etmektedir, Kutlu Sefer rotasını hiçbir zaman değiştirmemiştir. Kandan ve gözyaşından beslenen işgal güçleriyle yakınlaşmayı kabul etmiyor ve şunu tekrardan haykırıyoruz. Filistin özgür olana, Mescid-i Aksa’daki işgal durdurulana dek seferimize devam edeceğiz ve mazlum coğrafyalar için her zaman ilk günkü samimiyetle yola çıkmaya hazırız.” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Gazze’ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan ve sadece yardım gönüllüleri ile insani yardım malzemesi taşıyan Mavi Marmara, Sfendoni, Challenger I, Eleftheri Mesogios, Gazze I ve Defne Y gemilerinden oluşan Gazze Özgürlük Filosu, 31.05.2010 günü İsrail askeri güçlerinin hukuk dışı saldırı ve müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Bu saldırı esnasında ve devam eden süreçte 10 insani yardım gönüllüsü hayatını kaybetti, 56 kişi de ağır yaralandı. Filo katılımcıları hiçbir yasal dayanak olmaksızın hapsedildi, yaralılara kelepçe takıldı. Bazı yaralılar günlerce hücrelerde alıkonuldu ve kendilerine işkence ve kötü muamelede bulunuldu. Filo katılımcılarının tamamı kötü muameleye maruz bırakıldı, hapsedildi, şahsi eşyalarına el konuldu ve gemilere çeşitli maddi zararlar verilmek suretiyle birçok haksız fiil işlendi. (İLKHA)