Kudüs ve Mescid-i Aksa Derneği kurucusu ve gençlerden ve hanımlardan sorumlu eğitim başkanı olan Aynur Işık, çalışmalarının tamamının Kudüs davası, insanlık davası ve ümmet davası olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Bugün burada buluşmamızın nedeni olan Filistin davası, Gazze davasının simge ismi olmuş olan genç yaşta canını Allah yolunda feda eden Furkan’ımızı anmak için geldik. Kayserimizin medar-ı iftiharı bu anlamda. 'Her canlı ölümü tadacaktır elbetteki, neden bu ölüm Allah için olmasın' sözünün en güzel şahitliğini yaşıyoruz. Furkan ve Furkan gibi düşünenler sadece insanlık için, sadece iyilik için yola çıktılar. Terörist israil’in, zalim israil’in, siyonizm terörünün yüzyıllardır dünyanın başına bela olmuş olan bu topluluğa tüm dünya kör ve sağır iken, tüm dünya sessiz iken bir avuç Müslüman bu sessizliğe ses vermek için çıktıkları bu yolda şehit oldular. Mavi Marmara ve bu Mavi Marmaray'a çıkanların hepsinin tek bir amacı vardı, her birisi farklı ülkeden, farklı dilden, farklı dinden, farklı mezhepten ama hepsinin tek bir amacı vardı, iyilikti, insanlıktı. Zalim, terörist israil’in Gazze'ye uygulamış olduğu ablukayı kırmak ve oradaki mazlum insanlara yardım ulaştırmaktı hedefi. Ne yapabilirlerdi ki? onlar gibi sessizliği bürünemezlerdi, çünkü onlar iman sahibiydi, vicdanlarını kaybetmemişlerdi ve korkusuzca imanlarını yanlarına yoldaş alarak yola çıktılar. Fakat zalim israil yine şaşırtmadı bizi. İyilik yüklü, başka hiçbir amacı olmayan o gemiyi ve içindekileri teslim oluyoruz çağrısına rağmen, ateş etmeyin çağrısına rağmen hunharca öldürdüler.

Siyonist işgalci israil’in hesapladıkları planların tutmadığını ifade eden Işık, “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin der Rabbiniz, bilakis onlar ölü değildir, diridir. İsrail şunu hiç anlamadı, şunu hiç hesaba katmadı, zannetti ki sıktıkları kurşunlarla Mavi Marmaray'ı durduracaklarını ve içindeki insanları öldürüp korkutacaklarını zannetti. Fakat hesaba katmadıkları bir şey vardı, öldürdükleri her beden, toprağa düşen her beden, yere düşen her bir kanımız, toprakta tohum olup filizlendi, israil bunu hesaba katmadı.” dedi.

“Furkan’ın bedeni toprağa düşüp filizlendi, binlerce Furkan’ımız oldu”

Işık, “Furkan’ı 2010'dan önce hiç kimse tanımıyordu, belki sıradan bir gençti, hiç kimsenin farkına varmadığı bir gençti ama bugün değil Kayseri'de, değil Türkiye'de neredeyse tüm dünyada Furkan tanınıyor. Bunu tanıtan, bunu anlatan, gösteren, onun davasının sahibi olan Allah'tır. Furkan’da ve onun gibiler de öyle bir daha vardı ki onların bedeni toprağa düştü ama düştükleri yerde filizlendi elhamdülillah. 2010'dan önce kimse tanımazken, bugün biz de binlerce Furkan’ımız oldu, daha da yetişmeye devam ediyor. Zalim israil şunu hiç unutmasın, öldürdükçe çoğalıyoruz, bir öleceğiz, bin dirileceğiz. Furkan gibilerini binlercesini sürekli öldürüyorlar, onlar öldürdükçe biz dirileceğiz, onlar durdurmaya çalıştıkça biz durmayacağız, onlar şehit oldu, biz şahit olduk. Gün gelecek biz de şimdi sıramızı bekliyoruz.  Şunu bilsinler ki Mavi Marmara'da yoluna devam ediyor, içindekiler de devam ediyor. Mescidi Aksa özgür olana kadar, Filistin özgür olana kadar biz durmayacağız, davamızdan vazgeçmeyeceğiz, hak bildiğimiz yoldan asla dönmeyeceğiz, bunu herkes duysun herkes bilsin. Biz de bu yola şehit olmak için çıktık, yola tıpkı Furkan gibi, tıpkı o gemide ki bütün kardeşlerimiz gibi. Rabbim hem Furkan’ımızdan hem o gemide can veren bütün şehitlerimizden, gazilerimizden ve onların her birisinden Rabbim razı olsun. Bu vatan için, bu millet için canını veren, bu ümmet için kanını bu toprağa döken cümle şehitlerimizin her birisinden Rabbim razı olsun. Bizlerde inşallah onların emanetlerine en güzel şekilde sahip çıkmak için elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz.” ifadelerine yer verdi. (İLKHA)