BATMAN - TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun tarihi bir adım atarak yeni anayasada “Memura Siyaset Hakkı” verilmesi konusunu ittifakla kabul etmiş olmasını memnuniyet verici bir gelişme olarak gördüklerini söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Şeyhmus Özcan, “Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışması, memurlara görevlerinden istifa etmeden siyaset yapabilme hakkı tanıyor. Bu elbette ki önemli bir adımdır. Fakat biz en az kamu işçilerine tanındığı kadar, kamu görevlilerine de siyasete katılma, siyasi partilere üye olma ve aktif görev alma hakkı istiyoruz” dedi.

Katılımcı ve gelişmiş Türk siyaseti için memurlara siyaset hakkının verilmesinin elzem olduğunu ifade eden Özcan, “Bütün gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar ve İLO normları bu istikamettedir. Türkiye memurlara bu hakkı tanımada çok geç kaldı. Yeni Anayasayla birlikte memurlara da AB standartlarında siyaset hakkı verilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

AB ve OECD ülkeleri başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin çoğunda öğretmenlere,
doktorlara, mühendislere, kamu çalışanlarına aktif siyaset hakkı tanındığını, Türkiye’de ise memurların seçimden seçime sandığa gitmek şeklinde pasif ve reaktif bir konuma sahip olduklarını vurgulayan Özcan, “Türkiye’de sendikacılık bu nedenle gelişemiyor ve ideolojik olmaktan kurtulamıyor. Kimi gruplar sendika görüntüsü altında siyaset yapmaya devam ediyor. Aksi halde memur sendikacılığı siyasetin gölgesinden kurtulamayacaktır. Sendikaların siyaset yerine asli görevleriyle ilgilenmesi için memurlara biran önce siyaset hakkının verilmesi gerekir” diye konuştu.

Siyaset kurumunun seçmen kitlesine tamamen açılması gerektiğini ve memurlara siyaset hakkı verilmesi halinde siyasetin daha donanımlı, birikimli, kültürlü ve aydın kitlelerin katılımına tanık olacağını sözlerine ekleyen Özcan, “Ülkemizde maalesef siyaseti geçim yolu yahut meslek haline getirmiş siyaset simsarları kol gezmektedir. Özellikle taşrada siyaset esnafın, manavın, kasabın, terzinin iştigal alanı olarak sınırlanmaktadır. Kamu çalışanlarına siyaset yapma ve yönetime katılma hakkının verilmesi durumunda Türk siyaseti sınıf atlayacaktır” dedi.

Özcan, daha sonra şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’de siyaset kendi çarkında, aynı kişiler etrafında dönüp, duruyor. Sade vatandaş siyaseti gerçekten korkulması, uzak durulması, çekinilmesi gereken bir mecra olarak görüyor. 3 milyona yakın kamu görevlisinin olmadığı bir siyaset kurumu daha adil, daha nitelikli, daha özgür mü olur? Demokratik bir çalışma hayatını, demokratik bir Türkiye’yi, daha özgür bireyi, daha güçlü bir kamu hizmetini istiyorsak memurlara siyaset hakkı tanımalıyız. Demokrat Eğitimciler Sendikası olarak çalışma hayatının standartlarını yükselterek Türkiye’nin demokrasinin, insan haklarının ve özgürlüklerin beşiği olmasını istiyoruz. Fikir ve kavram anarşisinin hüküm sürdüğü siyaset kurumunda, fertler arasında fikir ve gaye birliğinin olması için ve yine fırsat eşitliği ve özgürlük için memurlara siyaset hakkının verilmesini talep ediyoruz.” (Kenan Önder - İLKHA)