Türkiye'de özellikle son yıllarda sağlık alanında dikkat çeken gelişmeler yaşanıyor. Sadece termal alanda değil, medikal ya da diğer adıyla tıp turizmi konusunda da en fazla tercih edilen ülkeler arasında yer alıyor.

Sağlık turizminin birçok bileşeni gün geçtikçe değer kazanıyor, yabancıların tedavi talepleri artıyor.

Sağlık turizmi; yarattığı katma değer, istihdam ve döviz geliri bakımından Türkiye ekonomisinde son 20 yılda önemli atılım gösteren sektörlerden biri haline gelmiş durumda. Son yıllarda Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinin; adeta sağlık merkezi haline gelen Türkiye, 2023 yılında 2 milyon hasta ve 20 milyar dolar gelir hedefliyor.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilal Çankır, konuyla ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

"İlk yerli turistlerin kullandığı kaplıca, ılıca, çamur ve diğer sağlık turizmi bileşenleri artık yabancılar tarafından da keşfedilmiş vaziyettedir"

Türkiye'nin sağlık turizmi ile ilgili çok fazla doğal güzelliği olduğunu belirten Çankır, "Doğal güzellikler derken; Pamukkale'den tutun, kaplıca ve ılıcalardan, çamurlarına çok geniş yelpazede imkanlarımız var ve neredeyse 7 bölgede de bu mevcuttur. Türkiye işin bu tarafında maça tabiri caizse 1-0 başlamış vaziyettedir. Bunun üzerine ilk önce yerli turistler tarafından kullanılan özelikle kaplıca, ılıca, çamur ve diğer sağlık turizmi bileşenleri artık yabancılar tarafından da keşfedilmiş vaziyettedir. Turist deyince aklımıza yabancı turist gelmemesi lazım. Yerli turistlerde turizmin bir parçası bunu özellikle vurgulamak gerekiyor. Yerli turist sirkülasyonundan sonra yabancı turist sirkülasyonu başladı. Özellikle yurtdışından, Avrupa'dan bu yerlere özelikle yaşlıların yönlendirildiğini; reçetelerine ülkemizin de yazıldığı malumdur. Geçtiğimiz sene rakamlara bakıldığında resmi rakamların 1 milyar dolar ama gayri resmi rakamların 10 milyar dolara yakın konuşulduğu bir değerden bahsediyoruz. 2023'te de 20 milyar dolara çıkması beklenen bir durum olduğu söyleniyor." dedi.

"Özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan çok ciddi bir şekilde turist akışı söz konusu bunu Avrupa, Amerika pazarına da yaymak ve başarılı olmak gerekiyor"

Sağlık turizminin bir diğer ayağının da hastanelerde verilen estetik amaçlı ve estetik dışı olan sağlık hizmetleri olduğunu hatırlatan Çankır, "Bu kaynaklar çok daha büyük bir potansiyele sahiptir. Ülkemizdeki tıp imkanları, tıbbi hizmetlerin kalitesi, cerrahi olarak potansiyelimizin güçlü olduğu malumdur. Özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan çok ciddi bir şekilde turist akışı söz konusu bunu Avrupa, Amerika pazarına da yaymak ve başarılı olmak gerekiyor." diye belirtti.

"Sadece operasyon için gelip geriye dönmenin ötesinde artık; yeme-içme, gezme gibi kültürel turistik faaliyetlere de yönlendirilmesi lazım"

Sağlık turizmine yatırım yapmak isteyen yatırımcı ve girişimcilere tavsiyelerde bulunan Çankır, "Tavsiyem; hastanelerle ve bakanlıkla koordineli bir şekilde adım adım ilerlemektir. Bu işin yurtdışı ayağında, özellikle Avrupa ve Amerika ayağında belli bazı problemlerle karşılaşıldığı aşikardır. Güvenilir ve kaliteli hastanelerle girişimcilerimiz anlaşmalar yaparak, turisti ayarlayıp, reklam ve tanıtımını yaparak, turist getirerek uçak ve havaalanı operasyonlarını, şehir içi dolaştırma, konaklama sonra operasyon, sonra tekrar dolaştırma, yeme-içme, Türkiye'de başka yerleri görmek istiyorsa başka yerleri görebileceği şekilde genişleterek bu kazancın çarpan etkisini sağlamak lazım. Bir operasyon 10 bin dolarsa bu işi tur ile birlikte 15-20 bin dolara çıkarmak işten bile değildir. Konuştuğumuz rakamların baya yüksek olduğu aşikâr, dolayısıyla sadece operasyon için gelip geriye dönmenin ötesinde artık; yeme-içme, gezme gibi kültürel turistik faaliyetlere de yönlendirilmesi lazımdır. Girişimcinin hastane ile koordineli bir şekilde Türkiye sınırları içerisinde bu işi yürütmesi daha sağlıklı görünüyor." ifadelerini kullandı. (İLKHA)