Dijital dünyayla sürdürülen diyalog çocukların hayatlarını zedeliyor
Uzman Psikolojik Danışman Abdülkerim Işık, çocukların ve gençlerin sanal âlemdeki oyunlarla kendini farklı bir dünyanın içinde bulmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.
Çocukların sanal âlemden gerçek aleme dönmesi ve yeniden sokaklarda koşturması gerektiğini belirten Uzman Psikolojik Danışman Abdülkerim Işık, gerçekmiş gibi algılanan sanal bir hayat yaşadığımıza vurgu yaptı.
"Nesil emniyeti tehlikede"
Işık, dünyanın bir köy haline dönüştüğüne değinerek, "Şu an yeni bir çağdayız ve bu çağın en önemli olgusu dijital çağ olmasıdır. Gerçekmiş gibi algılanan sanal bir hayat yaşıyoruz adeta. Birçok çocuk ve gencin hatta yetişkinlerin bile farkında olmadığı, kendinde olmayan birçok özelliğe göre kendisini yansıttığı örneklerle karşı karşıyayız. Dijital dünyanın karşımıza çıkardığı birçok sorun var. Bunların en başında neslimizin emniyet ve güvenliğini sağlamakla sorumlu olduğumuz bir problemle karşı karşıyayız. Nesil emniyeti tehlikede çünkü sanal dünya artık ortak bir kültür. Dijital dünya, bir köy haline dönüştürdüğü gerçek dünyadaki tüm insanlar üzerinde tahakküm kurmaya başladı. Bu tahakkümde manevi, kültürel değerlerimiz; terbiye, ahlak ve her türlü örfümüz adeta sakız gibi çiğnenmektedir. Çocuklarımız da genelde bunun farkında değil. Halen yetişkinlerimiz, çocuklarımızın sanal dünyadaki durumlarını göremiyorlar, hiç farkında değiller. İlişki ve iletişim biçimlerini genelde kaçırıyorlar. Adına çoğu zaman ders, araştırma, okul gibi gerekçeler dense de ortaya çıkan sanal ilişkiler, dijital dünyayla sürdürülen diyalog ve ilişkiler çocuklarımızı ciddi anlamda zedeliyor." dedi.
"Olmayan ve yaşanmamış birçok şey olmuş ve yaşanmış gibi gösteriliyor"
Sanal âlemin yaşanmamış olaylar karşısında sanki yaşanmışlık hissi vermesine aldanılmaması gerektiğinin altını çizen Işık, "Son zamanlarda çocukların dijital dünyayla ilişkilerini ayarlayabilecek şekilde öğretmenlerimizle görüşmeler yapıyoruz. İnternet üzerinden verilecek ödevlendirmeler de çok dikkatli olmalarını özellikle istiyoruz. Sanla dünyanın hepimiz üzerinde oluşturduğu yalan algı ve manipülasyonlar var. Bu konuda özellikle çok dikkatli olmamız lazımdır. Olamayacak ve yaşanmamış birçok şey olmuş ve yaşanmış gibi gösteriliyor. Ve insanlar, çocuklar, gençler adeta büyülenerek kandırılmaktalar. Bunların da en önemli araçlarından birisi de çocuklar ve gençler üzerindeki oyunlardır. Çocuklar hiç arka planını düşünmeden dijital dünyayla kurdukları hızlı ilişkiden kaynaklı hemen abone olmalar, oyuna girmeler, oyunun içinde gelişen olayların farkına varmadan kendilerini yeni bir dünyada bulan çocuk ve gençlerimizle sık sık karşılaşıyoruz. Bu çocuklarımızı çarşıdan, sokaktan alıkoyuyor. Eve kapanan, dışarı çıksa bile elini ekrandan ve dijital araçlardan ayırmayan, yolda yürürken sağa sola çarpan bir nesille karşı karşıyayız." ifadelerini kullandı.
"Çocuklarınızı sık sık kontrol edin"
Işık, çocukların sanal alemle baş başa bırakılmaması gerektiğini dile getirerek, "Özellik anne ve babaların dikkat etmesi gereken bir husustur bu. Çocuklarını sık sık kontrol ederek 'ne yapıyorlar, nerelere giriyorlar, dijital dünyadaki gezintileri, ilişkileri nerelerde?' diye onlardan haberdar olmaları gerekiyor ki çocukların gelişimi hakkında çok daha net fikirleri olsun. Yanlışlık ve sapmalara karşı müdahale edebilsinler. Son zamanlarda düşünmek bile istemediğimiz intihar vakalarına kadar giden, çocuk istismarını sıkça gündeme getiren, yanlış iş ve eyleme götüren birçok problemli durumla karşılaşabiliyoruz. Bunların artık tek sebebi rahatlıkla sanal dünya diyebiliyoruz. Teknolojinin bir fırsat olduğunu düşünerek, hayatı kolaylaştıran bir araç olarak kullanmamız gerekirken bugün teknoloji, sanal âlem adeta bir tehdit haline dönüşmüş durumdadır. Nesillerimiz, toplum ve değerler dünyamız üzerinde ciddi tehdit oluşturuyor. Bizim kabullenmediğimiz, çocuklarımız da ve gençlerimiz de görmek istemediğimiz birçok şey sanal dünyanın dayatmalarıyla hızlı etkileşimleriyle bakıyoruz ki mahallelerimize sokaklarımıza hâkim duruma gelmiş." şeklinde konuştu
"Çocuklarımıza lise dönemini bitirene kadar akıllı telefonlardan uzak tutmalıyız"
Çocukların belli bir yaşa kadar akıllı telefon sahibi olmasının doğru olmadığını belirten Işık, "Bizim bu konuda çok dikkatli olmamız gerekiyor. Çocuklarımıza lise dönemini bitirene kadar akıllı telefonlardan uzak tutmalıyız. Çocuklarımız evlerdeki bilgisayar veya laptopla etkileşim halindeyse bunları da koruma programıyla korumak lazımdır. Sık sık onları incelememiz, geçmişe dönük hangi sitelere girildiğini kontrol edip nerelerde dolaştığı, kimlerle etkileşim halinde olduğunu bilmemiz lazımdır. Bu konunun altını bir uzman olarak çizmek istiyorum. Ben çocuğuma karışmam, çocuğum özgürdür, serbesttir dediğiniz her duruşunuz, her çabanız sonunda çocuğunuza ve size dünyada hiçbir zaman yaşamak istemeyeceğiniz kötülüklerle karşılaştıracak. Çocuklarımız reşit olana kadar doğru ve yanlışı ayırt etme sorunu yaşıyorlar. Bizim onlara doğru yolu göstermemiz, yollarını aydınlatmamız, karşılaştıkları her problemde üzerinde durmamız sahip çıkmamız lazımdır." dedi.
"Karşı karşıya olduğumuz tehlikenin farkına varalım"
Toplumun, sanal alem denilen bir tehlikeyle karşı karşıya olduğuna vurgu yapan Işık, "Çocukları iki veya üç yaşından itibaren telefonla bilgisayarla baş başa bıraktığımız da ortaya çıkan canavar önce toplumu sonra bizi en son kendi kendini imha edecektir. Bu konuda hepimiz lütfen olayın ciddiyetini, karşı karşıya olduğumuz tehlikenin farkına varalım. Sanal dünyanın, oyunların, dijital alemin aynı zamanda ciddi bir tehdit oluşturduğunun farkına varalım. Bu tamamen dijital dünyadan kopalım, uzaklaşalım anlamına gelmiyor. Bunların bir fırsat olduğunu bilerek biraz daha faydacı şekilde yaklaşırsak onlar bizim elimizde, bizim kullandığımız araçlar haline dönüşür. Aksi takdirde bizim patronumuz, sahibimiz; aklımız, duygumuz olurlar. Ve biz onların esiri ve kölesi haline geliriz. Bu konuda önce çocuklarımız için sonra toplumdaki neslimiz için, sonra tüm insanlık için gerekli hassasiyeti gösterelim. Dijital dünyaya evet, sanal aleme hayır. Sokaklarımız çocuklarımızla dolsun, oyun bahçelerimiz çocuklarımızla dolsun. Çocuklarımız özellikle kitapla buluşsun." ifadelerini kullandı. (İLKHA)