Terleme ve tedavi yolları
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamer Gündüz, insan vücudunun terleme nedenlerini ve vücuttaki bazı rahatsızlıkların sebep olduğu aşrı terlemeye karşı tedavi yöntemlerini açıkladı.
MANİSA - Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamer Gündüz, vücuttaki bazı rahatsızlıkların sebep olduğu aşrı terlemeye karşı tedavi yöntemlerini açıkladı.
Terleme, vücudun sıcak ve soğuk karşısında dengesini koruyan, vücut ısısını ayarlayan fizyolojik bir olay olduğunu belirten Prof. Gündüz, Terle birlikte vücuttaki bazı zararlı maddelerin atıldığını söyledi. Gündüz, “Ter salgısı ter bezleri tarafından üretilir, ter bezlerinin aşırı çalışmasına bağlı olarak aşırı terleme ortaya çıkar. Aşırı sıcak, fiziksel aktiviteler ve stres gibi etkenler terlemeyi arttırır” dedi.
Havaların ısınması ile yaz aylarında daha da belirginleşen aşırı terlemenin, kişinin sosyal ve iş yaşamında sorunlar yaşamasına neden olduğunu ifade eden Gündüz, “Sürekli ıslanan giysiler ve kimi zaman bakteri, mantar çoğalmasına bağlı rahatsız edici koku nedeniyle sosyal çekingenlik gelişebilir. Aşırı el terlemesi varlığında yazı yazmak, tokalaşmak sorun haline gelebilir. Aşırı terleme özgüven eksikliğine neden olup sosyal hayatı kısıtlayabilir” dedi.
Prof. Gündüz aşırı terlemeye karşı tedavi konusunda ise şunları söyledi, “Aşırı terleme yakınması olan kişide tedaviye başlamadan önce, altta yatan sistemik bir hastalık olmadığının ortaya konması gerekir. Kişinin bulunduğu ortamın serin tutulması, iyi havalandırılması, teri emen pamuklu giysilerin kullanılması önerilir.
Medikal tedavide öncelikle terlemeyi azaltmaya yönelik alüminyum klorid içeren kremler tercih edilir. Bu kremler genellikle gece sürülüp, sabah yıkanmak suretiyle uygulanır. Bazı kişilerde bu kremler etkili olurken, bazı kişilerde yetersiz kalmaktadır. Sinir uçlarından salınan asetil kolini bloke ederek ter salgısını azaltan, ağız yoluyla alınan antikolinerjik ilaçlar da vardır fakat bu ilaçlar ağız ve göz kuruluğu, bulanık görme, kabızlık gibi yan etkileri nedeniyle pek kullanılmamaktadır.
İyontoforez, özellikle avuç içi-ayak tabanı terlemelerinde etkili olan bir yöntemdir. Bu yöntemde, terleyen bölgelere her gün 20-30 dakika süreyle düşük dozda (15-20 mA) galvanik akım uygulanır. Uygulandığı sürece etkili olan bir yöntemdir. Botulinum toksin (Botoks) enjeksiyonları da antikolinerjik etki ile terlemeyi önler. Son yıllarda aşırı terleme tedavisinde en çok tercih edilen bu yöntemde, 1-1.5 cm aralıklarla, çok ince uçlu enjektörle botulinum toksin uygulanır. Özellikle koltukaltı terlemelerinde çok yüz güldürücü sonuçlar alınan bu yöntemin etkisi 6-9 ay kadar sürer.
Bu tedavilere yanıt alınamaması durumunda, cerrahi bir yöntem olan sempatektomi (ETS) uygulanabilir. Genel anestezi altında uygulanan bu yöntemde, terlemeden sorumlu olan sinir gangliyonu bloke edilir. Pnömotoraks (göğüs boşluğunda hava kalması), interkostal nevralji (kaburgalarda ağrı) ve kompensatuar hiperhidroz (başka bir bölgede aşırı terleme) gelişmesi gibi riskler söz konusudur. Bir başka cerrahi yöntem, ter bezlerinin ameliyatla çıkarılmasıdır. Ancak kozmetik açıdan iz bırakabilir, çok tercih edilen bir yöntem olmadığını.” (Ramazan Sındıraç – İLKHA)