Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Yılmaz, Siirt’te eğitimcilerle bir araya geldi
Çeşitli temas ve incelemelerde bulunmak amacıyla Siirt’e gelen Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, Valilik ziyaretini gerçekleştirdikten sonra eğitimcilerle bir araya geldi.
Siirt Halk Eğitim Merkezi Konferans salonunda İmam Hatip Okulları Yöneticileri, İHL Meslek Dersleri Öğretmenleri ve DKAB Öğretmenleri ile bir araya gelen Yılmaz, burada öğretmenlik mesleğinin önemi ve çocukların eğitimi üzerindeki rolüne dikkat çekti.
Konuşmasında Hazreti Muhammed (Sallalahu aleyhi vesellem)’in öğretmenlere verdiği değere dikkat çekerek başlayan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Öncelikle çok kıymetli bir vazifeyi yerine getirdiğinizi ifade etmek istiyorum. Sevgili Peygamberimizin (Sallalahu aleyhi vesellem)“Ben Eğitimci olarak gönderildim” hadisini göz önüne aldığımızda yaptığınız işin önemini gösteriyor. Dolayısı ile sizin yapmış olduğunuz işin kıymeti söz konusudur. Sınıfta olan sizsiniz, çocuğun gönlüne ve zihnine hitap eden sizsiniz. Dolayısı ile sizin nitelikli olmanız, sizin gönlü işin içine katarak bir eğitim faaliyeti yürütmeniz etkisi daha güçlü olacaktır. Gençlerimizin yeni değişimi gördüğümüzde insan bazen inkisarı hayale uğrayabilir. Kur’an’ın hiçbir ayeti ümitsizlik vermez. Yani Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz mesajı vardır.”
“Çocuklarımız küreselleşmenin etkisiyle kültürel yozlaşmanın tesirinde kalmaktadır”
Bu gün çocuklarımızın büyük bir zamanını sosyal medya mecralarında geçirdiğine dikkat çeken Yılmaz, “Çocuklarımız küreselleşmenin etkisiyle kültürel yozlaşmanın tesirinde kalmaktalar. Bizim burada yapmamız gereken kendi kimliğimizi muhafaza etmek, bunun üzerinden çocuğun dünyayı tanımasını sağlayabilmektir. Sizin branş itibarı ile Din kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri olarak size çok büyük bir görev düşüyor. Sizin bu dersler arasındaki öneminiz gün geçtikçe daha fazla artıyor ve çocukların size öncesinden daha fazla ihtiyacı var. Geçmişte çocuklarımızın etkilendiği olumsuz çevre kısıtlı iken, çevrenin oto kontrolü varken, aileni tesiri güçlüyken şuanda bireyselleşmeden dolayı çocuklarımız tamimiyle dijital mecraların etkisi altında kalmaktadır.” dedi.
“Kulluk itibarı ile Allah’a karşı bir sorumluluğumuz var”
Çocuklar okula geldiğinde kendisine sahip çıkacak, gönülden yaklaşacak bir öğretmen olmadığında kendilerinde yalnızlık hissinin güçleneceğine dikkat çeken Yılmaz, “Öğretmenlerin dikkat edeceği sadece bilgi değil bilinç inşası, gönle dokunma konusunda hassasiyet gösterme olmalıdır. Kulluk itibarı ile Allah’a karşı bir sorumluluğumuz var. Kur’an bize ne diyor? Kötülüğün öncesinde tedbir almak ve koruyucu anlamda faaliyet göstermektir. Burada asıl olan iyi olanların aktif olması, kötülüğe fırsat vermemesidir. Kur’an’da Araf suresinde dikkat çeken bir bölüm vardır. Bir eğitimci, pedagoji, sosyoloji açısından bunu okuması gerekiyor. Burada Eyke halkının kendilerine konulan kuralı çiğnemesi, kuralın sonucunda insanların 3’e ayrıldığını görüyoruz. Yasağı delen insanlar, uyaran insanlar, nemelazımcılar. Biz burada kendimize bir alanı bulmak zorundayız.” diye konuştu
"Nemelazımcı olmanın Allah katında hiçbir kıymeti ve değeri yoktur"
Hatayı işliyor muyuz, hatayı işleyenlere karşı bir tedbir alıyor eğitim faaliyetlerini yürüterek yanlışların önüne geçmeye çalışıyor muyuz, nemelazımcı mıyız? Sorusunu yönelten Yılmaz, “Çocuklarımızın her biri tertemiz defter, bizim önümüze geliyor ve onların içinde bulundukları şartların farkındayız ama bizde bir ilke vardır ‘Ümitsizlik olmaksızın ne kadarını yapabilirsek’ bunu merkeze almamız gerekiyor. Ama nemelazımcı olduğumuz zaman bunu Allah katında hiçbir kıymeti ve değeri yoktur, tıpkı Araf suresinde ki nemelazımcıların değerinin olmadığı gibi.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)