• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Fahri Vaiz Kutluay: Manevi mekânları ziyaret edenler bu mekânlara saygı göstersin
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Hava sıcaklıklarının artması ile birlikte Peygamber Şehri Şanlıurfa her yıl olduğu gibi bu yolda yüzbinlerce yerli ve yabancı turisti ağırlamaya hazırlanıyor.

İnanç turizmin önemli merkezlerinden olan Şanlıurfa'yı ziyaret eden misafirler,  öncellikle Hazreti İbrahim ve Hazreti Eyyüp'ün makamlarını ziyaret ediyorlar.

Halk tarafından kutsal kabul edilen ve kentteki önemli zatların medfun olduğu bu makamları ziyaret eden bazı ziyaretçilerin uygunsuz kıyafetlerle bu makamlara girmesi tepkilere neden oluyor.

Bu makamlarda uygunsuz kıyafetlerle video ve fotoğraf çeken bu kişiler, halkın inanç ve değer yargılarını da görmezden geliyor.

Abdest alarak namaza duran ziyaretçiler, bir yandan manevi havayı teneffüs ederken bir yandan da yarı çıplak bir şekilde etrafta dolaşan ziyaretçileri görüyor.

Rahmet Damlası Derneği Başkanı Fahri Vaiz Mehmet Emin Kutluay; örtünmenin önemi, gençlere İslam'ın anlatılması ve maneviyatı yüksek makamların uygunsuz kıyafetlerle ziyaret edilmesi konularında İLKHA'ya konuştu.

"Kadın örtüsüyle değer kazanır"

Örtünmenin Allah'ın kesin emri olduğuna dikkat çeken Kutluay, "Cenab-ı Hakk (Celle Celalühü) hiçbir meyveyi kabuksuz yaratmamıştır. Bütün meyvelerin kabuğu vardır. Cenab-ı Hakk'ın en mükemmel varlığı olan kadın, Allah'ın emretmiş olduğu örtüyle değer kazanır. Allah'u Teâlâ Nur Suresi'nde 'Mü'min kadınlara da söyle gözlerini (haramdan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Kendiliğinden görünenler dışında süslerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine örtsünler.' diye buyurmaktadır. Allah'u Teâlâ örtüyü emretmiştir. Hazreti Resulullah (Aleyhi's-salâtü ves-selâm), Hazreti Ebubekir'in kızı Esma'nın bir gün örtüsünü takmadığını görünce, 'Esma! Bir kız çocuğu buluğa erdiği zaman el, yüz, ayak bütün vücudunu örtmelidir.' diyor. Bizim feryadımız budur. Yine Hazreti Peygamber şöyle buyuruyor: 'Bir zaman gelecek. İnsanlar giyinik ama çıplak olacak.' Maalesef üzülerek söylüyorum o devire biz rast geldik. Bizim feryadımız;  'herkes cennete gitsin.' Allah'ın cenneti geniştir. Dünyada cennet hayatı yaşıyorum diyenler aslında cehennem hayatı yaşıyorlar. İnşallah kardeşlerimizin Allah'ın istediği bir şekilde bir hayat yaşamalarını temenni ediyoruz." diye konuştu.

"İslam'ın güzelliklerini gençlerimize gösteremedik"

Anne babalarının çocuklarının güzel bir Müslüman olması için çaba sarf etmesi gerektiğini vurgulayan Kutluay, "Bugün toplumdaki gençlerle ilgili yaşanan bütün sorunların temelinde anne ve baba var. Eskiden anne ve baba çocuklarının muttaki ve Muhammedi bir Müslüman olması için çaba sarf ederdi. Bugün ise anne ve babalarımız, çocuklarının meşhur olmasını ve para kazanmasını istiyorlar. Aileler bu derde düştüler diye toplum bu hale geldi. Bediüzzaman Said Nursi, 'Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemalâtını ef’âlimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslamiyet'e girecekler. Belki, küre-i arzın bazı kıtaları ve devletleri de İslamiyet'e dehalet edecekler.' İslam'ın güzelliklerini gençlerimize gösteremedik." şeklinde konuştu.

"İslam'ın güzelliklerini anlattıkça aileler, çocuklarına sahip çıkacaktır inşallah"

Anne ve babaların çocuklarına karşı sorumluluklarını tam olarak yerine getirmediğine değinen Kutluay, "Bundan kaç gün önce bir genç beni telefonla arayarak bana Allah'a inanmadığını söyledi. Bende ona oturup konuşalım dedim. Çocuk şaşırarak bana, 'Hocam sizden önce kime bu düşüncemi söyledimse beni yanında kovdu.' dedi.  Çocuğun hastalığını teşhis ettik ve şimdi o genç bizimle beraber namaz kılıyor. Gençlerimizle ilgilenemedik. Resulullah'ın etrafına bakın her gençlerden oluşuyordu. Resulullah'ın mescidine baktığımızda en yaşlısı 40 yaşını bulmuyordu. Biz ne yaptık ki camilerimiz emeklilerin yuvasına döndü. Yanlış anlaşılmasın hakikatten bahsediyorum. Camilerde genç göremiyoruz.  Biz İslam'ın emrettiği anne ve babalık görevini yapamadık. Ben inanıyorum ve ümidim var. İnşallah biz İslam'ın güzelliklerini anlattıkça aileler, çocuklarına sahip çıkacaktır inşallah." ifadelerini kullandı.

"Bu makamlarda büyük zatlar misafir oldular"

Şanlıurfa'da son günlerde manevi olarak değer verilen Balıklıgöl gibi bazı makamların uygun olmayan kıyafetlerle ziyaret edildiğini belirten Kutluay,  "Ben her zaman şunu söylüyorum: 'Önce Müslüman'ım sonra Şanlıurfalıyım.' Bugün Hazreti İbrahim'in (Aleyhi selam)makamı dediğimiz yerin asıl ismi Halil-ür Rahman'dır. Buralar şu an inim inim inliyor. Buralar maneviyatı çok yüksek olan yerlerdir. Bu makamlarda büyük zatlar misafir oldular. Mesela Risale-i Nur Külliyatının Yazarı Bediüzzaman Said Nursi, insanların imanlarının kurtulması yolunda değil dünyasını ahiretini bile feda etmeye hazır bir insanın 110 güne yakın bir süre naaşı burada misafir kaldı. Yine bu makamda Buluntu Hoca, Ali Baba, Molla Sabri Yazar Hoca, Abdulkadir Badıllı ve Dede Osman Avni gibi zatlar medfundur. Buralar maneviyatı çok yüksek olan yerlerdir. " şeklinde konuşu.

"Ne olur insanların maneviyatı dağılmasın"

Halil-ür Rahman makamı ile ilgili bir anısından bahseden Kutluay, "Hatırlıyorum çocukken hacılar hacca gitmeden önce Hazreti İbrahim'in makamına uğrarlardı. Üzülerek söylüyorum; bugün bu makam Tik-Tok makamı olarak anılıyor. Bu durum da bizleri rahatsız ediyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz! ' Ne olur insanların maneviyatı dağılmasın.' Kaç gün önce Balıklıgöl'de şadırvanda abdest alırken daha abdest suyu kollumuzdan damlarken arkamı döndüm göbeği açık bir kızımızı gördüm. Biz açık ya da kapalı olarak gezmesine müdahale etmiyoruz; ama o makama bir saygı gösterilmelidir. O makamdaki maneviyata saygı gösterilmesi beklentimizdir. Balıklıgöl Yerleşkesinden gerçek manada bir maneviyat var. Bir sabah namazında gittiğiniz zaman o havayı teneffüs ederseniz maneviyatı hissedersiniz." diye konuştu.

"Kapının girişine uyarıcı levha asılmalı"

Balıklıgöl Yerleşkesinde maneviyatı bozan davranışlarla ilgili yetkililere çağrıda bulunan Kutluay, "Biz bu maneviyatın dağılmaması adına yetkililerden ricamız; Sultan Ahmet Camii ve Ayasofya Camii'nde olduğu gibi kapının girişine uyarıcı levha asılmasıdır. Zorlama ile değil,  'Buraya edeple girin, lütufla dönün' gibi bir uyarıcı ve güzel bir levha asılmalıdır. Ya da içeriye girişte emanet örtü bırakılabilir. Bu makamları ziyaret edecekler bu emanet örtüleri giysinler ve içeriyi gezsinler. Burada görevli güvenlik görevlileri de burada çekilen uygunsuz videolara müsaade etmemelidir.  Bizim yetkililerden Urfa adına tek isteğimiz budur. İnşallah ben inanıyorum ki bu sesimiz duyulacak ve yetkililer bu duruma müdahale edeceklerdir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)





Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir