50 yıllık terzi yetiştirecek çırak bulamıyor
Eskişehir'de 50 yıldır terzilik mesleğini sürdüren Bilal Yaylar, birçok zanaat gerektiren meslek gibi kendilerinin de yetiştirmek üzere çırak bulamadıklarından dert yanarak mesleğin bitme noktasına geldiğini belirtti.
Birçok meslekte olduğu gibi terzilik mesleğinde de yetiştirmek üzere çırak bulamama sorunu yaşanıyor.
Eskişehir'in Odunpazarı ilçesinde 50 yıllık terzi Bilal Yaylar, ebeveynlerin çocuklarını çırak olarak teslim etmemesi, teknoloji ve zorunlu eğitimin 12 yıla çıkmasıyla çırak sıkıntısı yaşadıklarını belirtti.
Artık son zamanlarda terziliğe karşı olan ilginin oldukça azaldığını belirten yılların emektar terzisi Yaylar, çırak yetişmezse terzilik mesleğinin önümüzdeki 10 yıl içinde biteceğini dile getirdi.
"Mesleği severseniz yaparsınız, sevmezseniz yapamazsınız"
1972 yılında abisinin yanında çırak olarak başladığı mesleği 50 yıldır sürdürdüğünü belirten Yaylar, "Abimin yanında 7 tane kalfa vardı, 7 kalfaya hizmet ettik. Bu meslek kolay öğrenilecek, sabahtan akşama çıkılacak bir iş değildir. 10-15 günlük, 6 aylık, 1 yıllık bir meslek değildir; bir ömür verirsiniz. Mesleği severseniz yaparsınız, sevmezseniz yapamazsınız. Bu meslek pirimiz İdris aleyhissealam'ındır. Aşağı yukarı 45-50 senemiz oldu bu meslekte. Mesleğimiz bitmek üzeredir. Biz sonlarıyız artık. Ben 50 senedir, yapıyorum hala karşıma yapamayacağım işler çıkıyor. Terzi denildiğinde vatandaş perde de getiriyor mont da getiriyor masa örtüsünü de getiriyor her şeyi getiriyor. Bakıyoruz duruma göre ne varsa onu yapıyoruz. Yapamayacağımız bir iş olduğu zaman almıyoruz. İnsanların işini bozmaktansa yapmamak daha iyidir. Burada 16 seneyi doldurduk, geri kalanda çıraklık, kalfalık devresi, konfeksiyonlarda, sağda-solda geçti. Şükürler olsun ekmeğini yedik, 2 tane evlat büyüttüm." dedi.
"Bayram geldiğinde sabaha kadar pantolon dikmek ister, mesleği öğrenmek için iki saat uykuyla çalışırdım"
50 yıllık terzi Bilal Yaylar
Sadece kendi işlerinin değil çoğu zanaat gerektiren bütün mesleklerin garip bir hal aldığına dikkat çeken Yaylar, "Arkadan gelen kimse yok, artık çırak yetişmiyor. Altı üstü terzisin yapacağın bir paça diyorlar, hayır o iş öyle değil; elektrikçi veya mobilyacı şuraya akıllı bir vida sıkayım, bu iş öyle değil. Dikkat edeceksin, biraz kafa yoracaksın, ben bunu yaparım diyerek kafa yoracaksın, gayretli olacaksın. Kimse seni yatırıp ağzından sürahiyle su akıtır gibi mesleği akıtmaz. Gayret ederek işi öğreneceksin. Bayram geldiğinde sabah kadar pantolon dikmek ister, mesleği öğrenmek için iki saat uykuyla çalışırdım. Masanın altında yattık; kitaptan öğrenmeyle, okulunu okumakla meslek öğrenilmez." diye belirtti.
"Sadece bende değil; elektrikçide de mobilyacıda da berberde de çırak yok"
Eskiden terzilerin, berberlerin yanında çırakların olduğunu, ebeveynlerin çocukları meslek öğrensin diye bir ustaya teslim ettiğini hatırlatan Yaylar, "Şimdi herkes çocuğunu okutmaya kalkıyor, biraz teknolojiye yeniğiz, konfeksiyonla hazırcılık çıktı, bu işte para yok diyerek çocuklarını vermek istemiyorlar. Okul düzeniyle; 8 sene ilkokul ardından liseye gidiyor; çocuk 16-17 yaşına geliyor. Çocuğa bir şey veremezsin; çocukta mesleği almaz, öğrenemez. Sadece bende değil; elektrikçide de mobilyacıda da berberde de çırak yok. Çırak gelmiyor, 16 yaşında bir insana ne öğretirsin? Birazda ekonomik şartlar var; çıraklığımız döneminde 5 kuruş almadan çalıştık. Şimdi çocuk kapının kolunu tuttu mu; sigorta yapacak mısın, kaç para vereceksin diyor. Bu iş dükkân süpürmeyle, malzeme alıp gelmekle olmuyor, sende bana kazandıracaksın ki ben seni yanıma alacağım. Şu an çırak gelmiyor talep yok." şeklinde konuştu.
Mesleğin bitme noktasına geldiğini hatırlatan Yaylar, "10 sene sonra Eskişehir'de de Türkiye'de de usta kalmaz. Allah herkese sağlıklı uzun ömürler versin, yaşasınlar da ben ve ustalarım öldüğümüz zaman bu meslek çoluğun, çocuğun eline düşer. O zaman vay vatandaşın haline." ifadelerini kullandı. (İLKHA)