Fahrettin Altun'dan sığınmacı açıklaması!
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, gündemden düşmeyen sığınmacı tartışmalarına ilişkin açıklamada bulundu.
Sığınmacılara yönelik dezenformasyon bombardımanına işaret eden Altun, “Biz devlet ve millet olarak bu konuda insani ve vicdani değerlerden uzak şekilde kötücül hesaplarla siyasal menfaat devşirme girişimlerine hiçbir şekilde fırsat vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanımız ülkemizin bu konudaki pozisyonunu çok net bir şekilde ortaya koydu. En başından beri ‘Mazlumları katillerin eline teslim etmeyeceğiz’ diyen Cumhurbaşkanımızın, Suriye’de zulüm düzeni son bulsun diye 10 yıldır verdiği mücadele ortadadır. Bu mücadele bütün dünyanın gözleri önünde verilmiştir. Bölgesel ve küresel aktörlerin gözleri önünde verilmiştir. Cumhurbaşkanımız bu mücadeleyi verirken, zalimlerle iş birliği yapanlar, onlara heyetler ve sempatik mesajlar gönderenler ne yazık ki bugün çıkmışlar ve Cumhurbaşkanımızın bu onurlu mücadelesini eleştirmeye ve dahası göçmen politikası üzerinden Türkiye’de bir kaos ortamı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu kötücül aktörlerin yaptıkları da herkesin gözleri önünde gerçekleşti.
Suriye’de zulüm düzeni son bulsun diye uğraşıyoruz. Biz, vatanlarından, yurtlarından koparılan insanların yurtlarına barış gelsin, bu insanların vatan hasretleri bitsin, topraklarına salimen dönebilsinler diye uğraşıyoruz. Elimizden geldiğince de bu gayretlerimize devam edeceğiz. Canlarını kurtarmak için ülkemize sığınanlara sahip çıkmak bizim tarihi ve insani sorumluluğumuzdur. Biz bu soruna kalıcı bir çözüm bulmak için en başından beri çaba gösterdik. Suriye’nin kuzeyinde güvenli hale getirdiğimiz bölgelere şimdiye kadar 500 bin Suriyelinin geri dönmesini temin ettik. Bu sayıyı güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşlerle artıracak çalışmaları da sürdürüyoruz. Biz inanıyoruz ki milletimizin kalbinde geçmişten bugüne kök salan merhamet bir çınarı vardır. Devletimizin gerçekçi ve insani adımları da bu çınara yaslanmaktadır. Milletimiz zaten sistematik yalan ve dezenformasyon içerikli haber ve söylemlere asla prim vermemiştir, vermeyecektir. Bu konuda biz müsterihiz. Zira bu milletin toplumsal genlerinde ırkçılık ve nefret hiçbir zaman yer bulamamıştır. Art niyetli emeller, her zaman olduğu gibi beyhude bir çaba olarak kalacaktır. Biz biliyoruz ki canını ve onurunu korumak için vatanını terk etmek, gönüllü bir tercih değil bir mecburiyettir. Şunu net bir şekilde ortaya koymak durumundayız. Devletimiz göç konusunu ilgili bütün kurumlarıyla yakından takip ediyor ve gereken her türlü tedbiri etkin şekilde uyguluyor. Bu konuda herhangi bir düzensizliğe asla izin verilmediğini özellikle ifade etmek istiyorum. Bu konuda da özellikle yerel medyaya önemli bir görev düşmektedir. Ülkemizin farklı illerindeki misafirlerimizin vatandaşlarımızla entegrasyon ve uyum içinde yaşadıklarının daha fazla gösterilmesi gerekiyor. Bunu da en iyi ve en doğru şekilde yapacak olan, bu tablonun yakın şahidi olan o illerdeki medya mensuplarıdır. Yerel medya bu çerçevede çok fazla görülmeyen, duyulmayan hikayeleri gündeme getirme noktasında öncü olabilir.” ifadelerini kullandı.