BM insan hakları heyeti Doğu Türkistanlılara yönelik ihlaller ile ilgili Çin'e gidiyor
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet ve beraberindeki heyet ile birlikte önümüzdeki günlerde Çin'e bir ziyaret gerçekleştirecek.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Heyeti, ilk defa Doğu Türkistanlılara yönelik ihlaller ile ilgili Çin'e gidiyor. Dünya kamuoyunun ve Doğu Türkistanlıların gözü kulağı gerçekleşecek olan ziyaretten çıkan sonuca odaklanmış durumda.
Doğu Türkistan'a (Sincan Uygur Özerk Bölgesi) yapılacak ziyaretin "kontrolsüz" ve "doğrudan bir giriş" yapabilmesi ve toplama kamplarında yaşanan hak ihlallerinin ortaya konulacağı bir tespit yapabilmesi için ciddi bir beklenti var.
Ziyaret öncesinde, Türkiye'de yaşayan ve aileleri Çin Toplama Kamplarında tutulan mağdur yakınlarının avukatları, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi ve diğer ilgili BM mekanizmalarına başvurular gerçekleştirdi.
Konuya ilişkin Zeytinburnu Kazlıçeşme Kültür Merkezi Akdeniz Salonu'nda düzenlenen basın toplantısına, toplama kampı mağdurlarının yakınları, mağdur avukatları ve STK temsilcileri katıldı.
Çin Toplama Kampı Mağdurları Vekili Avukat Gülden Sönmez öncülüğünde gerçekleşen toplantıda konuşan mağdur yakınları, ailelerinin durumu hakkında farklı dillerde açıklamalarda bulundular.
"BM, toplama kamplarına özgürce, kontrol ve polis gözetimi olmadan girmeli"
Kardeşi ve yakınları toplama kamplarında bulunan Mirza Ahmet İlyasoğlu, "Elimde gördüğünüz gibi kardeşimin, eniştemin ve yüksek lisansını Türkiye'de tamamlayan 4 arkadaşımın fotoğrafı var. Bu 6 kişiden 2014 yılının mart ayından bu yana hiçbir haber alınamıyor. Burada BM İnsan Hakları Komisyonu komiserine seslenmek istiyorum! BM İnsan Hakları Komisyonu tüm dünyadaki insan haklarını koruyan ve gözetleyen bir kuruluştur. BM'nin bu doğrultuda hareket etmesini, Doğu Türkistan'a giderken muhakkak toplama kamp mağdurları ve oradan çıkanları dinlemeli. Oraya giderken özgürce, hiçbir kontrol ve polisin gözetimi olmadan toplama kamplarına girmeli. Eğer orada yapılan soykırımın aksine bir rapor çıkarsa bu BM için çok büyük bir utanç sebebi olur. Çünkü şu anda dünyada 8 ülke Doğu Türkistan'da yaşananları soykırım olarak nitelendirdi." dedi.
Ailesinden bir kısmı toplama kamplarında bulunan Habibullah Kuseni de yaşadığı mağduriyeti ve ailesi ile ilgili durumu Arapça olarak anlattı.
Toplama kampında bulunan kız kardeşi Mevlüde Hilal adına konuşan Medine Nazımi de İngilizce olarak yaptığı konuşmada kardeşinin durumu hakkında bilgi verdi.
"Ziyaretten umudumuz hakikatlerin ortaya çıkarılarak toplama kamplarının kapatılması ve kamplardakilerin özgürlüğüne kavuşturulmasıdır"
Yapılacak ziyaret ve beklentileri ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Avukat Gülden Sönmez, "Aileleri toplama kamplarında tutulan müvekkillerimiz adına BM İnsan Hakları Konseyi'ne, Keyfi Tutulmalar Çalışma Konseyine ve bazı komitelere başvurular gerçekleştirdik. İlk defa BM yüksek komiseri Doğu Türkistan'daki ihlaller ile ilgili beraberindeki heyetle önümüzdeki günlerde Çin'e bir ziyaret gerçekleştirecek. Yaptığımız başvuru ile bir taraftan aslında müvekkillerimizin ailelerinin de bu ziyaret sırasında bulunmasını, akıbetlerinin tespit edilmesini istiyoruz. Toplama kamplarında tutulanların da derhal serbest bıraktırılarak ailelerine can güvenliklerinin ve özgürlüklerinin gösterilmesini arzu ediyoruz. Bugün yaptığımız basın toplantısı da aslında yapmış olduğumuz uluslararası hukukta hangi adımları attığımız ve beklentilerimize dair bir toplantı. Aynı zaman da aileleri kamplarda tutulan aileler BM heyetine bir çağrıda bulunacak. Umudumuz bu fırsat BM tarafından iyi değerlendirilir. İnşallah Çin'in kontrolü dışında tamamen serbest bir şekilde hakikatin araştırıldığı bir ziyaret olur. Böylelikle toplama kamplarının tamamının kapatılmasına, tutulan herkesin serbest bırakılmasına vesile olur." diye konuştu.
"Çin, toplama kamplarını yaşananların tam aksi gösterebilir"
Çin'in daha önceki ziyaretlerde toplama kamplarındaki durumu basına farklı yansıttığına ilişkin de konuşan Sönmez, "Duyduğumuz kadarıyla BM heyeti tam anlamıyla serbest bir ziyaret yapabilmek için bir takım girişimlerde bulundu ama nasıl bir fotoğraf ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Çünkü Çin, tamamen aksi bir şey göstermek için, oradaki herkesin aslında kendi iradeleriyle bulunduklarını göstermek için çok çaba sarf ediyor. BM ve Çin arasındaki bu ziyaret konusu uzun süredir müzakere ediliyordu. Çin artık mecburen kabul etmek zorunda kaldı ama yine de endişelerimiz var. Çin, gölgeleme yapabilir, toplama kamplarını başka gösterebilir, heyetin serbestçe gezmesine, görmesine engel olabilir. Böyle bir risk söz konusu ama şunu da söylemek gerekir ki tüm dünyanın gözü de BM heyeti üzerinde olacak. Yani bu bir yandan BM için bir meşruiyet sorunu." şeklinde konuştu. (İLKHA)