Görme engelli gencin hayata bakış açısı imrendiriyor
Bebek yaşta geçirdiği menenjit rahatsızlığı nedeniyle görme yetisini kaybeden 24 yaşındaki Yakup Mamiş, engelli olmayı Allah’ın bir nimeti olarak sayıyor.
Siirt’in merkeze bağlı Kayıklı köyünde doğan Yakup Mamiş, 1,5 yaşındayken geçirdiği menenjit hastalığı nedeniyle gözlerini kaybetti. Engeline rağmen hayata sımsıkı sarılan Mamiş, azmi, başarısı ve çalışkanlığı sayesinde kazandığı Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde eğitimini sürdürüyor.
Görme engelli olmasına rağmen Allah’a isyan etmediğini ve her daim şükrettiğini ifade eden Mamiş, ailesi ve çevresi sayesinde bütün zorlukların üstesinden geldiğini söyledi.
“Engelli oluşum beni yıldırmadı”
Yaşı küçük olduğu için ilk başlarda görme engelli olduğunu fark etmediğini ama 6-7 yaşına geldiğinde ise her şeyin farkına yeni vardığını ifade eden Mamiş, “Sağ olsunlar ailem ve çevrem bu süreçte çok destek oldu. Siirt’te engellilere özel bir okul olmadığı için 12 yaşında ilkokula başladım. 2009 yılında devlet destek okul açıldı ve 2010 yılı itibariyle okula başladım. Okulda özendiğim benden daha çalışkan arkadaşlarım vardı. Arkadaşlarım çalışkan olunca ben de sınavlarda onlarla yarışa giriyordum, bu da benim hem çalışma hem de azmimi arttırdı ve engelli oluşum beni yıldırmadı.” dedi.
“Allah beni isyan etme kötülüğünden korudu”
Hiç yılmadan çalışarak Siirt üniversitesi İlahiyat Fakültesini kazanmanın Allah’ın bir lütfu olduğuna dikkat çeken Mamiş, şöyle konuştu:
“Benden başka 7 kardeşim var. Bu hastalık genetik olmadığı için onlarda herhangi bir sıkıntı yok. Hepsi sapa sağlam, bir tek ben görme engelliyim. Küçük yaşlarda gözlerimi kaybettiğimi için bu halime alıştım ve bu halimden dolayı Allah’a isyan etmedim. Bunun bir imtihan olduğunun farkına vardım. Allah beni isyan etme kötülüğünden korudu.”
“Geçler engeliler konusunda daha duyarlı, yaşlı kesim ise engelli olduğumu hatırlatıyorlar”
Görme engelinin her ne kadar bir dezavantaj olarak görülse de kendisinin bu engeli hem maddi hem de manevi yönden bir avantaj olarak gördüğünü ifade eden Mamiş, “Arkadaşlarımla çok iyi geçiniyorum kimse beni dışlamıyor ve engeli olmamla kimse dalga geçilmiyor. Bu nedenler beni isyana götürmedi. Genç toplum engelliler konusunda çok daha duyarlı. Yaşlı kesim ise engelli olduğumu hatırlatıyorlar. Yaşlıların da gençler gibi duyarlı olmaları gerekiyor. Bizi kendilerinden bir birey olarak görmeliler. Biz farklı bir dünyadan gelmedik ki aynı dünyadanız.” dedi.
“Ben ibadetlerimi çok rahatlıkla yapabiliyorum, bunu için bir engelim yok”
Görme engelinin ibadetlerini yerine getirme noktasında hiçbir sıkıntıya yol açmadığını dile getiren Mamiş, “Ben ibadetlerimi çok rahatlıkla yapabiliyorum, bunun için bir engelim yok. Kendi başıma abdest alıp namazı kılabiliyorum. Oruçlarımı tutabiliyor, Kur’an da okuyabiliyorum. Hatta yazın benim aklımda bir proje var. Braille alfabesi ile Kur’an’ı öğrenip öğretmeyi düşünüyorum. Ailem bana küçük yaşlardan itibaren ibadetlerimi yerine getirmem noktasında çok nasihat etti. Babam bana her ne kadar görme engelim olsa da aynı sağlam olan diğer insanlar gibi namazın bana farz olduğunu ve Müslüman’ı Hristiyan’dan ayıran şeyin namaz olduğunu söylerdi.” şeklinde konuştu.
“Engelliler elinde olanın değerini bilsin ki Allah dünyada ve ahirette daha fazlasını versin”
Son olarak kendisi gibi engeli olan bireylere bazı nasihatlerde bulunan Mamiş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Engelli olanlar kendilerini üzmesinler, çünkü bu Allah tarafından bize verilmiş bir nimettir. Sabretmeseniz, şükretmezseniz, isyan etseniz elinize ne geçecek ki? Hatta şükretmez isyan ederseniz elinizde olanlar da gidebilir. Elimizde olanın değerini bilelim ki Allah bize daha fazlasını versin. Üniversitenin engelliler için sağlamış olduğu kolaylıklar da az değil. Her bölümde engelliler için kurulmuş bir birim var. Yollarda engellilerin daha rahat yürümeleri için tırtıklar (yürüme şeridi) yapılmış. Merdivenlerde düşmememiz için beyaz şeritler çekilmiş, şöyle bir kolaylıktan da bahsedeyim. Benim sınavlarımı derslerime giren hocalar yapar. Onlar okur ben cevap veririm, hocalarım da cevapları yazarlar. Hiçbir tolerans da gösterilmez.” (İLKHA)