VAN - Serhad FM’in “Hafta Ertesi” programında bu hafta Van Olay Gazetesi tesislerinde bulunan dinleme cihazı ele alındı.

 

Sunuculuğunu Van Olay Gazetesinin Genel Yayın yönetmeni Fikret Özkan’ın yaptığı programa stüdyo konuğu olarak katılan gazeteci yazarlar konunun ahlaki boyutunu; uzmanlar ise teknik boyutunu anlattı.

 

Devletin halkıyla yüzleştiği bir dönemde, açılımın olduğu bir ortamda böyle bir şeyin yapılmasına anlam veremediğini söyleyen Van Olay Gazetesi yazarı Abdulhelim Almalı, gazetelerinin hedef alınma nedenlerini anlattı.

 

Van Olay Gazetesi’nin alışılmışın dışında bir gazetecilik sergilediğini söyleyen Almalı, konuyu gündemlerine getirmeyen yerel medya temsilcilerini eleştirdi. Almalı, “Diğer gazeteler tepki koymalıydılar. “Çok fazla abartmamak lazım” gibi bir imaj oluşturmaları yarın bu hadisenin kendi başlarına geldiğinde de acaba onların o acziyetini dillendirebilecek birini bulabilecekler mi? Bunu, Van Olay Gazetesi’nde yazdığım için savunmuyorum. Bu olay başka bir gazetede olmuş olsaydı gazetedeki köşemde neyi söylediysem yine onu söyleyecektim. Bu cihaz niye bırakıldı. Van Olay Gazetesi, Van’daki alışılmışın dışında bir gazetecilik sergilediğini görüyorum. Bunlar birilerini rahatsız etti. Emniyet bunu yapar mı? Yapabilir ama böyle basit bir cihazla buna tevessül edeceğine inanmıyorum” dedi.

 

Yetkili kurumlara da seslenen Almalı, emniyet güçlerinin bir an evvel suçluları ortaya çıkarması gerektiğini kaydetti.

 

Programın bir diğer konuğu Tutku FM Genel Yayın Yönetmeni Salih Geçken ise adil ve doğru olmanın İslam’ın istediği evrensel bir değer olduğunu söyleyerek haksızlığın kime karşı yapılsa da adilane bir tepki gösterilmesi gerektiğini ifade etti.

 

Dinleme nedenlerine de değinen Geçken, “Bir insan niye dinler? Bilgi sahibi olmak için. Niye bilgi sahibi olmak ister?  Ya rekabeti vardır ya denetlemek istediği bir kurumdur ya da yönlendirmek istediği bir harekettir. Ya da rant, çıkar ilişkisidir. Haber taşır, bilgi verir,  bundan para kazanır. Van Olay gazetesi niye dinlenir? Van Olay Gazetesi’ni kim dinlemek ister? Benim şahsi kanaatim: Derin yapılar. Derin yapı derken kurumsal, kurum dışı demiyorum. Sağ, sol… içine hepsini katıyorum. Bence Van Olay’ı dinlemek isteyen kişiler şunun için dinler. Çizginiz farklı. Farklı olan çizgiden haberdar olmak için dinleme isteyebilir. Farklı olan bu basın kuruluşunun geleceğe yönelik projelerinde bilgi sahibi olmak, ajite etmek isteyebilir” dedi.

 

Konuyu gündeme almayan yerel gazetecileri de eleştiren Geçken, “Ben yerel gazetelerin destek vermemesini çok anormal görmüyorum. “Sarık severlerin” size destek vermesi bence riyakarlıktır. Adalet severlerin size destek vermesi gerekir. “Üniforma” sevenlerin size destek vermesi riyakarlıktır, “puşi” severlerin size destek vermesi riyakarlıktır. Bugün size destek verenler düşünsel anlamda size yakın, uzak olabilir; ama adilane bir tavır sergilemişlerdir. Destek vermeyenler kendilerini bir sorgudan geçirsinler. Neden destek vermediler? Ya da ikinci bir bakış açısıyla neden gazetecilik yapmadılar. İnanmadıysalar sizi sorgulayabilirlerdi. İnandılarsa buna destek vermeleri gerekirdi” diye konuştu.

 

Derin yapılara çalışan gazetecilerin varlığına dikkat çeken Geçken, “Derin yapılara en büyük hizmeti yapan kurumlardan biri de gazeteler gelir. Derin yapıların en çok satın almak istediği yapılardan biri de basındır. Ulusal basında bir sürü var. Yerel basında onların istekleri doğrultusunda hareket edenlerin olma ihtimali yok mu? Var. Ben bunu iddia ediyorum. Burada KCK’ya çalışan, derin yapılara çalışan, devlete çalışan gazeteci arkadaşlar var. Kim olduğunu bilmem; ama var. Gönül veren de olabilir; para için çalışan da olabilir” şeklinde konuştu.

 

Programda son olarak konu ile ilgili teknik bilgiler veren Murat Tuncil ise şöyle konuştu: “Gizli kamera ve ses dinleme cihazı günümüzde iki şekilde kullanılır. Bir iyi amaçlı. Bazı şeyleri kontrol altına almak için. O ortamda var olan bir şeyi gözetleyebilmek için. Bazıları da “karşı taraftan ne alabilirim” veya karşı tarafı nasıl mağdur ve rahatsız edebilirim.” Düşüncesi içinde yapılan çalışmalardır.

 

“Bir yere bir dinleme cihazı bırakıldığı zaman birisi oraya sürekli gidip gelebiliyordur. Bu ürün oraya bırakıldığı zaman ya tekrar oraya müdahale etmesi gerekiyor. O bıraktığı ürünün içinde kaydını oluşturuyor. Daha sonra o ürünü oradan alıp bilgisayar tabanlı programlarla onu sese dönüştürüp dinleyebiliyor. Ya da o cihaza tekrar ulaşmama adına gerek kendi adına veya açık bulunan GSM tabanlı hatlar takılarak karşı tarafa bir şekilde ulaştırıyor. Günümüzdeki şartlara göre normal değerlerdeki bir cihaz 5 gün civarında bir ses kaydını karşı tarafa ulaştırır” (Fırat Arslan - İLKHA)