Siyonist işgal çetesinin Filistin toprakları üzerinde Müslümanlara yaptığı zulme dikkat çekmek ve gündemde tutmak amacıyla ilan edilen Dünya Kudüs Günü münasebetiyle İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Köklü Değişim İstanbul Temsilcisi Muhammed Emin Yıldırım, siyonist işgalcilerin ancak güçten anladığını dile getirdi.

"Bu mesele, Müslümanlarından zihinlerinden, kalplerinden sökülüp atılabilecek bir mesele değildir"

Siyonist işgalcilerin yaptıkları saldırılarla Kudüs meselesini Müslümanlar nezdinde duyarsızlaştırmak, kanıksattırmak ve sıradanlaştırmak istediğini belirten Yıldırım, "Tepkisizlik aslında bir sonraki adımı, cürümü, işgal ve katliamı yani bir sonraki genişlemeyi beraberinde getiriyor. Müslümanların bütün ajandalarından sıyrılarak İslami perspektiften; İslam akide temelinden meseleye bakması gerekiyor. Aksa'ya yapılan her saldırı aslında bize yapılmıştır, bizim kutsalımıza değerlerimize yapılmıştır. Kutsallarımıza ve değerlerimize yapılan bu saldırılara karşı sessiz kalmamız düşünülemez, böyle olduğunda Allah'ın gazabını ve Allah katındaki sorumluğumuzu hatırlamamız gerekir. İslam'ın bütün ahkâmı bizim için bağlayıcıdır ama Filistin meselesinin ilk kıblemiz olması ve Kur'an'da bize korunması farz kılınmasından ötürü Müslümanlar için daha önem arz ediyor. Bu mesele kolay kolay Müslümanlarından zihinlerinden, kalplerinden sökülüp atılabilecek bir mesele değildir. Belki saptırılabilir, fikren aldatılabilir, siyaseten oyalanabilirler ama Müslümanlar, Kudüs'ten asla vazgeçmez. Bu sadece Türkiye kamuoyuna has bir meselede değildir. Lübnan'da, Ürdün'deki Müslümanların sınırları aşarak Filistinli kardeşlerine yardım etmek için koştuğunu gördük. Aslında genel manada bir duyarlılık var, bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Güç sahibi olan, yönetimi elinde bulunduran, bu meselenin çözümünde aslında birinci derecede rol oynaması gereken yöneticiler, ordular maalesef bu konuda İslam ümmetiyle aynı vadide değiller. Onlar farklı bir perspektiften meseleye yaklaşıyorlar." dedi.

"Filistin meselesinin çözümü; müzakere, diplomasi veya siyaset ile değildir"

Filistin meselesinin sanki sadece Arapların meselesi veya sadece Filistinlilerin meselesiymiş gibi gösterilmeye çalışıldığına dikkat çeken Yıldırım, "Filistin meselesi bütün Müslümanların meselesidir, bir karış toprağından taviz verilemez. Yöneticiler ve güç sahibi dediğimiz iki unsur; maalesef bu konuda Müslümanlar gibi düşünmüyorlar. Böyle düşünmedikleri içinde maalesef Filistin davası sahipsiz kalıyor. Filistin meselesinin çözümü; müzakere, diplomasi veya siyaset ile değildir. Çünkü bir sorunun ortadan kaldırılması, sorunun kaynağını tespit etmek ve o kaynağı kurutmakla mümkündür. 638 yılında Kudüs'ün İslam toprağı olmasından, 1917 Balfour Deklarasyonu ile İngiliz işgaline uğrayarak ve 1948'de Yahudi varlığının işgaline kadar gelen süreçte Filistin her zaman Müslümanlar tarafından yönetilmiş bir İslam beldesidir. 1948'de bir işgal oldu, burada bir işgalci ve gaspçı var. Şöyle düşünelim; bizim bir evimiz var, biz bu evimizde ailece huzurlu ve inancımıza göre bir şekilde yaşıyoruz, sonra bir eşkıya geliyor bizim evimizin içine giriyor ve oraya yerleşiyor. İşgalci odaları kilitliyor veya oradaki yaşayan ahaliyi dışarı atıyor. Artık siz burada yaşayamazsınız, buraya artık ben geldim diyor. Burada yapmamız gereken nedir? Onun dışarı çıkarılmasını sağlamaktır. Eğer evimizi terk etmiyorsa, dışarı çıkmıyor direnç gösteriyorsa buna yapacağımız güç kullanarak def etmektir. Filistin meselesinin çözümü askeri yol iledir." diye belirtti.

Müslümanların duyarlık oluşturmaya, Kudüs'e ses vermeye devam edeceğini ve Filistin meselesini asla yalnız bırakmayacağını belirten Yıldırım, "Filistin davasını; asla gündelik siyasi çıkarlara veya küresel Amerika'nın, sömürgeci kâfir devletlerin bölgemiz üzerindeki çıkarlarına kurban etmeyeceğiz. Onların enerji politikalarına, İslam'la savaş politikalarına veya kendi çıkarlarını ilgilendiren konulara Filistin davasını kesinlikle kurban etmeyeceğiz. Allah'ın izniyle bu şekilde gelişip devam ettiği sürece Filistin mutlaka kurtulacaktır. Filistin, Kudüs İslam'ındır ve ait olduğu yere mutlaka dönecektir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)