• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Başörtülüye hakaret suç değilmiş
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık İsmail Hakkı Temel ve taraf avukatları katıldı.

Cumhuriyet savcısı, bir önceki celsede olduğu gibi, sanık Temel'in "kamu görevlisine hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep ettiği mütalaasını tekrarladı.

Tutuksuz sanık İsmail Hakkı Temel, bir kadına hakaret edecek karakterde olmadığını belirterek, "Orada aramızda gerçekleşen diyalog sırasında bir teşbihte bulundum. Bu ifadem yanlış anlaşıldı ise kendisinden özür dilerim. Daha önce de özür dilemiştim. Herhangi bir hakaret kastım yoktur. Beraatimi talep ediyorum." dedi.

Müşteki Tuba Taşkın Öztürk'ün avukatı da sanığın, eylemi nedeniyle cezalandırılmasını istedi.

- Mahkemenin kararı

Davayı karara bağlayan mahkeme, unsurları itibariyle oluşmayan müsnet suçtan sanığın beraatine karar verdi.

Mahkeme, gerekçesiyle birlikte açıkladığı kararında, olay günü belediye binasında belediye meclis görevlilerine test yapıldığını, işlemin, bir partinin faaliyetiyle ilgili olmadığını hatırlattı.

İşlemin, kurul halinde çalışılan ortamda hasta kimselerin tespiti ve hastalığın yayılmasını önleme amaçlı olduğu belirtilen kararda, "Kişilerin ve görüşlerin ayrıştırılmaması gereken ortamda kişi ve görüşleri ayrıştırır şekilde hangi partiden olduğunun sorgulanması, karşı tarafta 'Ben soran kişiyle aynı görüşte değilsem, bana farklı davranırlar mı?' endişesi oluşturacak niteliktedir." ifadeleri kullanıldı.

Kararda, tarafların konumları sebebiyle siyasi, sosyal görüşlerini belli eder semboller taşımalarının da aynı endişeyi yaratacağı, bunun dile gelmesi ve doğrudan hangi partidensin sorusunun da bu endişenin vücut bulmuş hali olduğu vurgulandı.

Bir şekilde tepki verilmesinin doğal olduğu belirtilen kararda, "Somut olayda verilen tepki, sadece işlemi yapan kişinin başörtülü olması nedeniyle kendisinin hangi görüşten olduğunun tespiti ile kendisine farklı uygulama yapılacağı endişesidir. Söylenen sözlerin içeriğinin hakaret oluşturmadığı (Onur, şeref ve saygınlığa yönelik küçültücü sözler olması durumunda da bu şekilde siyasi, sosyal görüşün sorgulanmasına dair haksız eyleme tepki niteliğinde olacağı) anlaşılmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Bu haberler de ilginizi çekebilir