• DOLAR 32.586
  • EURO 35.057
  • ALTIN 2458.575
  • ...
Konut alırken ya da kiralarken dikkat etmeniz gerekenler
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Aşırı yüksek fiyatlar ve fiyatlardaki artışın durmayacağına dair beklenti de satılık ve kiralık konut ve işyeri piyasasını bozmaya başladı. Mülk sahiplerinin devir aşamasında satıştan vazgeçtikleri, kiracıları konut ve işyerlerinden çıkarıp yeni kiracılarla yüksek fiyatlarla yeni sözleşme yapmaya çalıştıkları, kira bedellerine ara dönem artışı talep ettikleri ve benzerleri son dönemde en çok rastlanan şikayetler arasında yer almaya başladı.

Bir yıllık kiracıları daha yüksek kiralar için çıkaran ev sahipleri, tapudan dönen satışlar dikkatleri kiracı ve ev sahiplerinin haklarına çevirdi.

Noterde yapılan sözleşmelerin geçerliliği yok
Gayrimenkul satışının geçerli olabilmesi için sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Buna göre konut satışı yalnızca Tapu Sicil Müdürlüğü'nde yapılabilir, noterde veya kişilerin kendi aralarında yaptıkları sözleşmelerin herhangi bir geçerliliği yok.

Alıcının özel yükümlülüğüne riayet ederek satın alacağı konutun tapu kaydını incelemesi öneriliyor. Böylece alıcı, konut üzerinde haciz veya herhangi bir irtifak hakkı (kullanma ve yararlanma hakkı) olup olmadığını öğrenebilir. Diğer yandan, tapu siciline güven ilkesi uyarınca tapu kütüğündeki tescile dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan iyi niyetli üçüncü kişinin bu kazanımı korunuyor.

Satış vaadi sözleşmesi isteyebilirsiniz
Konut satışlarında devir aşamasına gelindiğinde mülk sahibinin anlık fiyat artışı talep ettiği veya fiyatların daha çok yükseleceği beklentisiyle satıştan vazgeçtiği belirtiliyor.

Satış şartlarında anlaştıklarını düşünen alıcı devir aşamasına kadar kredi almış, tasarruflarını nakde çevirmiş veya birtakım taahhütler altına girmiş olabiliyor. Bu durumda mağduriyetin önlenmesi için taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılması tavsiye ediliyor. Bu sözleşme noterde ve en çok 10 yıllık süre için yapılır ve tapuya şerh edilirse satıcı dışında üçüncü kişilere karşı da öne sürülebilir.

Vekaleten yapılan konut satış işlemlerinde mülk sahibinin ve alıcının zarara uğradığı da görülüyor. Örneğin satış bedeli satıcının eline geçmiyor veya alıcı konuta fiilen sahip olmadan başkasına devrediliyor.

Mülk sahibi konut satışı için üçüncü şahsa yetki verecekse vekaletnamede satış bedelinin asile ödeneceğinin yazması öneriliyor. Bu şekilde para doğrudan mülk sahibine gidiyor. Alıcı vekil tayin edecekse de vekaletnamenin sadece belirli süre içinde ve mümkünse konutla ilgili detay verilerek satın almaya olanak sağlayacak şekilde düzenlenmesi öneriliyor. Belirli bir iş için her türlü işlemi yapmayı sağlayacak genel vekaletname düzenlenmesi önerilmiyor.

Öte yandan, örneğin yetkisi olmayan vekil, konutu üçüncü kişiye devredip o kişi adına tescil edilmesine neden olmuş olabilir. Mülk sahibi, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açabilir.

Konut fiyatlarındaki aşırı artışın sonucu olarak son dönemde konut alanların önceliklerinin depreme dayanıklılık değil nispeten düşük fiyat olduğu belirtiliyor. Konut deprem yönetmeliğine aykırı inşa edilmişse veya imar affı kapsamına girmişse, ortaya çıkabilecek aykırılıklardan doğacak maddi, manevi zararlara dikkat çekiliyor. Sığınak olması gereken yerlerin konut haline getirilip ters dubleks ismiyle satışa sunulması bu aykırılıkların çok rastlanan örneklerinden. Alıcının konutu devralmadan bu gibi hususları da araştırması tavsiye ediliyor.

Kirada kritik zaman beş yıl
Konut kiralarının aşırı yükselmesi ve kiralık konut stokundaki daralma kiracıları güç durumda bırakmaya başladı. Birçok mülk sahibinin, konutu daha yüksek bedelle kiraya vermek için kiracısının tahliyesini talep ettiği, bir kısmının da kiracısından ara zam talep ettiği haberleri giderek artıyor.

Kim hangi hakka sahip?
Mülk sahibi, sözleşmesi beş yılını doldurmamış kiracıdan TÜFE’nin 12 aylık ortalamasından daha yüksek kira artışı talep edemez. 1 Temmuz 2020’den itibaren tacir olarak faaliyet gösteren kiracılar açısından da bu oran uygulanmaya başlandı.

Mülk sahibi, konutlarda genel olarak bir yılı kapsayan kira dönemi bitmeden kira bedelinde ara zam veya başka bir ad altında artış talep edemez.

Kiracı sözleşme bitiminden en az 15 gün önce fesih bildiriminde bulunmazsa sözleşme kira bedeli hariç aynı koşullarla 1 yıl uzar.

Tahliye taahhüdü geçersiz
Kira sözleşmelerinde kira bedelinin belirlenmesi dışında, kiracı aleyhine değişiklik yapılamaz. Sözleşme başlangıcında alınan tahliye taahhüdünün herhangi bir geçerliliği yok.

Mülk sahibi gereksinim amacıyla boşaltılmasını sağladığı konutu, haklı sebep olmaksızın, 3 yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz.

Kiracının tazminat hakkı var
Yeniden kiralama yasağına uymayan mülk sahibi, kiracısına son kira bedelinin 1 yıllık toplamını tazminat olarak öder.

Kiracıya, kira bedeli ve yan giderler (aidat) dışında ödeme yükümlülüğü getirilemez. Zorunlu sigorta, vergi ve benzeri yükümlülükler mülk sahibine ait.

Kira tespit davası geriye dönük açılamaz, yeni kira dönemini kapsar. Geriye dönük kiraların tespit davasına konu edilebileceği sözleşmede belirtilse bile geçerliliği yok.

5 yılda emsal artış, 10 yılda koşulsuz tahliye
12 aylık TÜFE ortalaması üzerinde kira artışı talebi olan mülk sahibi her 5 yılda bir, kira bedelinin emsal kira bedelleri göz önünde bulundurularak belirlenmesi için dava açabilir.

Mülk sahibi, kendisi, ailesi ya da bakmakla yükümlü olduğu kişilerin gereksinimi nedeniyle kiracının tahliyesini isteyebilir ancak gereksinimin gerçek, samimi ve devamlı olduğunu ispatlamalıdır.

Mülk sahibi, belirli süreli kira sözleşmesi bittikten sonra ve uzama yılları toplamı 10 yılı geçtikten sonra, kira dönemi bitiminden 3 ay önce kiracıya yapacağı bildirimle sözleşmeyi feshederek kiracısını koşulsuz olarak tahliye edebilir.

Konutun yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında konutun kullanımı imkansızsa mülk sahibi, fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak 1 ay içinde açacağı dava ile kira sözleşmesini sona erdirebilir.

Konut alan içindeki kiracıyı çıkarabilir
Konutu satın alan, gereksinim nedeniyle, edinme tarihinden başlayarak 1 ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirerek, kira sözleşmesini 6 ay sonra açacağı davayla sona erdirebilir. Konutu satın alan ayrıca 1 ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirerek eski kira sözleşmesinin bitiminden itibaren tahliye davası açabilir.

Kiracı hangi hallerde çıkarılabilir?
Kiracı konutu istediği zaman boşaltamaz; oturmadığı halde sözleşme sonuna kadar kira ödemek zorunda kalabilir.

Kiracı kira bedelini ödemediği için 2 haklı ihtar almışsa, mülk sahibi sözleşmeyi duruma göre icraya başvurarak veya dava yoluyla sona erdirebilir.

Kat malikleri, bir kiracının apartman huzurunu bozan davranışları nedeniyle tahliyesi için dava açabilir.

Kiracı izin vermekle yükümlü
Konutun kiraya verilmiş olması satışını engellemez. Kiracı, üçüncü kişinin konutu gezip görmesine izin vermekle yükümlüdür.

Depozito 3 aylık kira bedelini geçemez, kira ilişkisi bitinceye kadar çekilmemek üzere vadeli hesaba yatırılır.

BLOOMBERG HT

Bu haberler de ilginizi çekebilir