Şanlıurfa'da Cuma namazının ardından işgalci siyonistler lanetlendi
Şanlıurfa'da Köklü Değişim Dergisi tarafından Cuma namazının ardından yapılan basın açıklamasında siyonist işgalciler telin edilirken, ordunun Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için harekete geçmesi istendi.
Köklü Değişim Dergisi tarafından Cuma namazının ardından işgalci Siyonistlerin Mescid-i Aksa baskınını protesto etmek amacıyla Balıklıgöl Yerleşkesi'nde basın açıklaması düzenlendi.
Basın açıklamasını Köklü Değişim Dergisi Yazarı İlahiyatçı Sait Doğan okudu.
15 Nisan Cuma sabahı Mescid-i Aksa'nın kapılarını kıran Yahudilerin İslam'ın kutsal kabul ettiği Mescid- Aksa'yı kirlettiğini belirten Doğan, "Kadın-çocuk, genç-yaşlı demeden sabah namazını eda eden Müslümanlar darp edilerek dışarı atıldı. Birçoğu yaralandı ve gözaltına alındı. Kuşkusuz bu saldırılar gasıp yahudi varlığının Ramazan ayında yaptığı ilk saldırı değildir. Geçen yıl yine Ramazan ayında benzer saldırılar gerçekleştirmiş ve 24 kardeşimiz şehit edilirken 500 kardeşimiz de yaralanmıştı. Gasıp Yahudi varlığı her yıl Ramazan ayında Mescidi Aksa'ya baskın düzenlemeyi, Filistin'e bombalar yağdırmayı, kardeşlerimizi şehit etmeyi, kanını dökmeyi adet edinmiş vaziyettedir." ifadelerini kullandı.
"Yahudiler Müslümanların ilk kıblesine saldırıyor"
Müslümanlar için Rahmet ayı, mağfiret ayı kurtuluş ayı olan Ramazan'ın hüzün ve gözyaşı ayına dönüştüğünü ifade eden Doğan, "Osmanlı Hilafet Devleti İngilizlerin maharetiyle yıkıldığı günden bu yana durum bu şekildedir. 2 milyardan fazla Müslümanın yaşadığı bir dünyada sadece 9 milyon nüfusa sahip olan yahudi varlığı, Müslümanların ilk kıblegahına, Mescidi Aksa'ya saldırıyorsa, kadınlara el uzatıyorsa, aşağılıyorsa ayaklar altına alınan Aksa'nın halıları değil; Müslümanların izzeti ve başındaki yöneticilerin şerefidir. Ayaklar altına alınan, kışlalarda bekletilen ordular ve omuzlarında rütbeler taşıyan komutanlardır. Ayaklar altına alınan, yöneticilere dalkavukluk eden, yahudi varlığının zorbalıklarına ses çıkartamayan saray âlimleridir." şeklinde konuştu.
"Yayımlanan kınama mesajları yahudileri korkutmaz"
Açıklamanın devamında yahudilerle ilişkilerini sürdüren Müslüman yöneticilere seslenen Doğan, "Mescid-i Aksa gasıp Yahudi varlığı askerlerinin postallarıyla kirletilirken, kardeşlerimizin pak kanları Aksa'nın avlusuna dökülürken Müslümanların başındaki yöneticiler, yahudi varlığıyla normalleşmek, ilişkilerini kuvvetlendirmek, ticaretlerini güçlendirmek, dostluk kurmak için sıraya girmiş bir vaziyette beklemektedir. Onların kanlı ellerini sıkmak için adeta birbirileriyle yarışmaktadır. Bu nasıl bir durumdur! Bu nasıl bir zillettir! Siz Allah'u Teâlâ'nın şu sözünü hiç işitmediniz mi? 'Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları kendinize dost edinmeyin. Onlar ancak birbirlerinin dostudur. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.' Gasıp yahudi varlığı ile dost olmak için can atan bu yöneticiler bir de hiç utanmadan hiç yüzleri kızarmadan şaşalı sözlerle kınama mesajları yayınlamaktadır. Yayınladıkları bu kınama mesajlarının gasıp yahudi varlığını korkutmayacağını, durduramayacağını, geri adım attıramayacağını kendileri de çok iyi bilmektedir. Dolayısıyla bu kınama mesajları halklarına şirin gözükmek, ihanetlerinin üstünü örtmek ve sıkı sıkıya sarıldıkları tahtlarını korumaktan başka hiçbir işe yaramamaktadır." ifadelerini kullandı.
"Müslümanların derdi sizin de derdinizdir"
Açıklamanın devamın tüm Müslümanlara seslenen Doğan, "Müslümanların yöneticileri nasihat alacak konumda değildir. Dünya hayatı onları öyle bir kuşatmıştır ki nasihate, hakikate gözlerini ve kulaklarını kapatmış vaziyettedirler. Siz Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın 'en hayırlı ümmet' diye vasfettiği İslam ümmetsiniz! Biliyoruz ki Kudüs'teki, Gazze'deki, EL Halil'deki, Batı Şeria'daki Müslümanların derdi sizin de derdiniz. Onların üzüntüsü sizin de üzüntünüz, onların gözyaşları sizin de gözyaşlarınızdır. Sizin Mescid-i Aksa’ya gösterdiğiniz hassasiyeti, sevgiyi, bağlılığı bu yöneticiler göstermemektedir. Bir beldenin yöneticisi Filistin sorununun çözümü için Birleşmiş Milletleri göreve davet ediyorsa, Arap Birliğini, İslam İşbirliği Teşkilatını toplantıya çağırıyorsa, anlamını yitirmiş kınamalarla sizleri avutuyorsa, gerçekten Filistin sorununa çözüm arama gibi bir derdi yoktur. Derdi Kudüs olmayanın sizinle işi olamaz! Bu yöneticiler sıkılmadan ve utanmadan hala Kudüs davasından bahsetmektedirler. " dedi.
"Filistin sorununun kaynağı Müslümanların bağrına bir hançer gibi saplanan Yahudi varlığıdır"
İslam devletlerinin Kudüs konusundaki tavırlarını eleştiren Doğan, "Onlar 'Tüm dünya sussa bile biz Kudüs davamızı en yüksek sesle sürdüreceğiz.' diyorlar. 'Kudüs davamız başkadır, israil ile sürdürdüğümüz ilişkiler başkadır' diyorlar. Şimdi sizlere soruyoruz: Kudüs, Mescid-i Aksa, Filistin sorununun kaynağı Müslümanların bağrına bir hançer gibi saplanan o gasıp yahudi varlığı israil değil midir? Müslümanların topraklarını işgal eden o yahudi varlığı değil midir? Müslümanların üzerine misket bombaları yağdıran o yahudi varlığı değil midir? Müslümanları Sokak ortasında güpegündüz infaz eden o yahudi varlığı değil midir? Gazze'yi açık cezaevine çeviren o yahudi varlığı değil midir? Öyleyse nasıl bir yandan 'israil' ile ilişkileri güçlendirirken, diğer yandan Kudüs'e sahip çıktığınızı iddia edebilirsiniz? Siz bizim aklımızla dalga mı geçiyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
"Bu mübarek topraklar kınamakla kurtulmaz"
Mübarek toprakların kınamakla özgürlüğüne kavuşamayacağını vurgulayan Doğan, "Kuşkusuz bu mübarek topraklar kınamakla kurtulmaz! Birleşmiş Milletleri göreve davet etmekle kurtulmaz! Amerika Birleşik Devletlerine ricada bulunmakla kurtulmaz! Uluslararası toplumu harekete geçirmekle kurtulmaz! Tek derdi koktuklarını korumak olan korkak yöneticiler eliyle kurtulmaz! Bugüne kadar kurtulmadı bundan sonra da kurtulmaz! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) bu çağda, bu zaman diliminde yaşasaydı, Kudüs'ün işgal altında olduğu bu yıllarda, Müslümanların kolaylıkla katledildiği, topraklarının işgal edildiği, kadınlarının iffetlerinin kirletildiği, yer altı ve yer üstü zenginliklerinin talan edildiği bugünlerde yaşamış olsaydı ne yapardı? Bizim bu çaresizliğimizi, acizliğimizi görse bize ne derdi? Vallahi herkesten önce zırhını giyerdi! Ordusunun başına geçerdi ve Kudüs esaretten kurtulana kadar zırhını çıkarmazdı." dedi.
"Raşidi Hilafet Allah izni ve yardımıyla yeniden kurulacaktır"
Yahudi varlığını ortadan kaldıracak olan tek devletin Allah Resulünün müjdelediği Raşid-i Hilafet Devleti olduğuna değinen Doğan, "Yahudi varlığıyla savaşacak ve onu yok edecek olan devlet, işlerini Batıya havale etmiş bugünkü ulusal devletler değildir! Yıllardır cılız kınama mesajlarından başka hiçbir şey yapmayan devletler değildir! Gasıp yahudi varlığını ortadan kaldıracak olan tek devlet Allah Resul'ünün müjdelediği Raşidi Hilafet Devletidir. Ey Müslümanlar muhakkak ki, Allah Rasulü doğru söylemiştir. Raşidi Hilafet Allah izni ve yardımıyla yeniden kurulacaktır. İşte o zaman gasp edilen topraklar geri alınacak, Mescid-i Aksa esaretten kurtulacak ve “israil” haritadan silinecek ve yok olup gidecektir." diye konuştu. (İLKHA)