İki Yoldan Uzun Olanını Tercih Eden Kimse Seferî Sayılır mı?
Yolculuk halinde namazların kasr edilmesi Allah Teâlâ’nın kullarına sadakasıdır (Ebu Dâvud, Salât 269 No: 1199). Hanefî mezhebi hariç cumhura göre seferi olan kimse kasr ile birlikte; öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazlarını cem’ ederek kılabilir.
Bir kimsenin, varacağı yere doğru gideceği iki yol varsa ve bu iki yoldan biri sefer mesafesinde olup diğeri değilse; güvenlik, yolun rahat olması, yol üzerinde birilerini ziyaret etme hatta gezi amacıyla da olsa uzun yolu seçerse namazlarını kasr ederek kılması caizdir. Ancak sırf ruhsattan istifade etmek için uzun yolu tercih ederse namazlarını kısaltması caiz olmaz. Bu durum, kısa yoldan gittiği halde sağa-sola gidip-gelerek yolu sefer mesafesine çıkarmaya benzer (Şirbînî, Muğni'l-Muhtâc I, 731). Söz konusu bu hüküm oruçlunun iftar edip etmemesi için de geçerlidir.