Malatya'dan siyonist işgal rejimine tepki
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrenci toplulukları, siyonist işgal rejimine tepki, Filistinli Müslümanlara, Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya destek amacıyla, İlahiyat Camii’nin yanında basın açıklaması yaptı.
Topluluk adına basın açıklamasını okuyan İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Mahsum Yaşar, miracın mekânı olan Kudüs’ün bağrında kurulmuş işgalci zulmü yok etmenin ve Kudüs’ü özgürleştirmenin tüm müminlerin ortak davası olduğunu belirtti.
“siyonistlerin işgaline uğrayan Mescid-i Aksa ve zulme maruz kalan kardeşlerimiz için burada toplandık”
“Ayetlerimizden bir kısmını kendisine göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir.” (İsrâ, 17/1)” ayeti kerimeyi anımsatarak başlayan Yaşar, “Allah’a (Celle Celaluhu) hamd, önderimiz Hazreti Muhammed’e, (Sallallahu Aleyhi Vesellem) O’nun âl ve ashabına salat ve selam olsun. Mukaddes değerlerimiz, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa ve yıllardır bizim yerimize Filistin’de nöbet tutan, mücadele eden, ter döken, mübarek kanlarını ve canlarını feda etmekten kaçınmayan kardeşlerimiz için rahatından vazgeçip bugün bu saatte buraya kadar gelerek işgalci siyonist terör örgütünün işlediği zulüm ve katliamlara karşı olduğunu gösteren siz değerli kardeşlerimize selam olsun. Hakkın ve hakikatin âşıkları, gerçek savunucuları öğrenciler olarak, siyonistlerin işgaline uğrayan Mescid-i Aksa, mukaddes Kudüs şehri, Filistin ve her türlü zulme maruz kalan kardeşlerimiz için burada toplanmış bulunmaktayız.” dedi.
“Amacımız bu zulme karşı ümmetin gençleri olarak gür sesimizle haykırmaktır”
Yaşar, “Burada toplanmamızın amacı; emperyalistler ve onların kuklaları işlenen cinayetleri büyük bir saygı ve sessizlik içerisinde seyrederken, taşların mermilere, imanın küfre, hakkın batıla karşı olan savaşını maskeli medyanın üç maymunu oynadığı bu sessiz mücadeleyi ümmetin gençleri olarak gür sesimizle haykırmaktır. Müslüman ülkemizde, özgürlükten dem vurulan bu vakitlerde, dinini yaşamaktan alıkonulan, secdelerine el uzatılan Filistin halkının derdine ortak olmak ve Kudüs davasının tüm müminlerin ortak davası olduğunu eskimiş hafızalarımıza hatırlatmak öncelikli amacımızdır. Binlerce Müslüman, şehidin teri ve kanı ile yoğrulmuş coğrafya, miracda Hazreti Peygamber’in tüm peygamberlere namazda imamlık yapmış olduğu menzilin adı, Mescid-i Haram’ın kardeşi olan Kudüs, siyonistlerin zulmüne maruz kalmaya devam ediyor.” diye dikkat çekti.
“Kudüs’ün bağrında kurulmuş işgalci zulmü yok etmek tüm müminlerin ortak davasıdır”
Yaşar, şöyle devam etti: “Yahudilerin Mısır'dan çıkış günü olarak addedilen sözde “Fısıh Bayramı” bahanesiyle Mescid-i Aksa’da koyun keserek orayı kirletmek isteyen fanatik Yahudiler, Mescid-i Aksa da meşru zemin oluşturmaya çalışarak Mescid-i Aksa üzerindeki camilerimizi yıkıp kendilerinin uydurdukları ve tarihte aslı olmayan bir tapınak yapmak istiyorlar. İnsanlıktan nasibini almamış, gözü dönmüşlerle savaşmak ve yaptıkları bu zulmü ortadan kaldırmak bütün Müslümanlar için bir onur davasıdır. Miracın mekânı olan Kudüs’ün bağrında kurulmuş işgalci zulmü yok etmek ve Kudüs’ü özgürleştirmek tüm müminlerin ortak davasıdır.” diye belirtti.
“Herkes şunu bilsin ki işgalcilerle asla normalleşmeyeceğiz”
Yaşar, “8 yaşında yüreğine Kudüs sevdası, aşkı düşmüş bir İslam sevdalısı olan Selahaddin Eyyübi’nin rüyası, Hazreti Ömer’in sevdasının tezahürü “Kudüs Mekke’dir” dediği, Kudüs’ü işgal etmeye çalışan azgın kavmi bir devlet olarak tanımadığımızı ve hiçbir zaman tanımayacağımızın altını çizerek vurguluyoruz. Herkes şunu bilsin ki işgalcilerle asla normalleşmeyeceğiz.” diye kaydetti.
“Aramızdaki her türlü tefrikayı bir tarafa bırakıp birlik olmalıyız”
Müslümanların aralarındaki her türlü tefrikayı birlik olmaları gerektiğine vurgu yapan Yaşar, son olarak şunları söyledi:
“Emperyalist ülkelerin kirli ellerini sıkmak yerine Müslüman coğrafyası ile kucaklaşmalıyız. Unutulmamalıdır ki Mescid-i Aksa’nın tutsak olduğu bir yerde hiçbir Müslüman özgür olamaz. ‘Mü’minler, birbirini sevmekte, birbirine acımakta, birbirini korumakta bir vücut gibidir. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvları da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa düçar olur.’ (Buhari, edep.27) buyuran Peygamberimiz, uykusuz ve hasta olan Kudüs için diğer organların da rahatsız olmasını ve dertlenmesini bizlerden bekleyip, bizlerin ayağa kalkmasını dirilmesini istiyor. Ey, Müslümanlar! Kendi ellerimizle yaptıklarımız yüzünden şikâyet etmeye hakkımız yoktur. Artık Selahaddinler ve Ömerler bekleme vakti değil, Selahaddinler ve Ömerler olma ve büyütme vaktidir... Kudüs ve Direniş kazanacak, Kudüs ve Direniş kazanacak, Kudüs ve Direniş kazanacak. Yüce Rabbim bizleri özgür Kudüs'e Kudüs'ü özgür ezanlara kavuştursun.”
Basın açıklaması, Bereket Küçükaydın’ın yaptığı dua ile sona erdi.
Basın açıklamasına destek veren öğrenci toplulukları:
Bu programın tertibinde emeği geçen İnönü üniversitesine öğrenci topluluklarından; Bilgi ve Erdem Topluluğu, Kudüs Öğrenci Topluluğu, İnsani Değerler Topluluğu, Söz ve Kalem Topluluğu, Bilgi ve Değerler Topluluğu, Kelam Topluluğu, Milli Gençlik Topluluğu, Bilim Gençlik ve Fikir Topluluğu, Düşünce Akademisi Topluluğu, Önder Gençlik Topluluğu. (İLKHA)