Bugünlerde bir hayli yoğun iş yüküne maruz kalan icra mahkemelerinde sıradan bir gün… 

Bakırköy 6. İcra Ceza Mahkemesi'nin yeni hakimi, iki borçlu arasındaki davanın duruşması için kürsüdeydi. 

Mahkemeye yeni atanan hakim, katipten önceki tutanakların okunmasını istedi.

Ardından şikayetçi tarafın avukatına sordu ve şikayetlerinin devam ettiğini duydu. 

Sanık avukatının bulunduğu yöne döndü ve ona da diyeceklerini sordu. 

Sanık avukatı, Ankara Barosu'na kayıtlı Mansur Cömert'ti. 

İcra mahkemesinde avukattan, hakimin başörtüsüne karşıtı beyan

İstanbul'da görülen ve aslında taraflarının dışında hiç kimsenin ilgilenmeyeceği bu basit davayla ilgili Cömert'in beyan bulunması gerekiyordu ama gözleri öncelikle mahkeme hakimi S.A'nın başörtüsüne takılmıştı. 

İlk sözleri şunlar oldu:

"Duruşmaya girdiğimde mahkeme yargıcının Arap kültürü emperyalizmi simgesi olan şal türbanla kürsüde olduğunu gördüm. Bu durumun ulusal ve uluslararası sözleşme ve yasalara aykırı olduğunu, yeni dünya düzeni soyguncuları Amerika, Avrupa ve İsrail sevk ve denetiminde iktidara getirilen AKP ve başı, şeriatçı BOP Eşgüdüm Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hayatının her alanında fiili şeriat olan, kendi deyimiyle sessiz ve kansız yeşil devrimin dayatması…" 

"Atatürk'ün mirasçısıyım" 

Cömert sözlerine şöyle devam etti:

"Laik, demokratik hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir yurttaşı ve Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve devrimlerini benimseyen manevi mirasçısı evladı olarak kabul etmediğimi mahkemeye beyan ediyorum."

Sıra, mahkemede görülen davayla ilgili beyanlarına gelmişti. 

Avukat Cömert, davayla ilgili şunları söylemekle yetindi:

"Dosyayı şu an elime aldım. Dosyayı inceleyip beyanda bulunmak istiyorum. Beyanda bulunmak için süre talep ediyorum."

Duruşma salonunda yaşananlar tutanağa da geçirildi

 Hakim, kararla yanıt verdi: Suç duyurusunda bulunulmasına

Hakim, avukat Cömert'in bu beyanlarını tutanağa aynen geçirdi. 

29 Mart günü verilen ara kararının birinci maddesi ise şöyleydi: "Duruşma zaptında sanık müdafinin beyanları kapsamında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ankara Barosu'na, sanık müdafi Av. Mansur Cömert hakkında gereğinin yapılması için, duruşma zaptı eklenmek suretiyle suç duyurusunda bulunulmasına…" 

Hakim ve savcılara uygulanan başörtüsü yasağı 2015'te ortadan kalktı

Adliyelerde 2013'e kadar avukatlar, 2015'e kadar ise hakim ve savcılar başörtülü olarak görev yapamıyordu.

2013 yılında Danıştay 8. Dairesi, TBB Meslek Kuralları'nın 8. maddesinde yer alan "başları açık olmak" ifadesinin yürütmesini durdurdu.

Bu durum, başörtülü avukatların işlerini yapabilmelerinin önünü açtı.

Aynı yıl, 1925 yılında hayata geçen "Bilumum Devlet Memurlarının Kıyafetleri Hakkında Kararname"de yer alan "Binalar dahilinde başı açık bulunmak kaidedir" cümlesi Bakanlar Kurulu tarafından yürürlükten kaldırıldı.

2015 yılında ise Yargıtay, o dönemki ismiyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Genel Sekreterliği'ne bir yazı yazarak Yargıtay'da çalışan tetkik hakim ve savcıların başörtülü olarak görev yapıp yapamayacaklarına ilişkin bir görüş sordu.

Yargıtay'a yanıt veren HSYK, isteyen hakim ve savcıların başörtüsüyle ya da şapkayla görev yapabileceğini kaydetti. -

İndependent Türkçe