Açıklamada, Tunus’ta mesafe katedilebilmesi için sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve kadın örgütleri temsilcilerini içeren geniş tabanlı ulusal bir diyaloğun acilen başlatılması gerektiği aktarıldı.

Tunus’un içinden geçtiği siyasi krize ancak ilgili tüm tarafların tam katılımıyla çözüm bulanabileceği vurgulanan açıklamada, Avrupa Birliği’nin (AB) mali yardımlar da dahil olmak üzere Tunus’un yanında durmaya devam edeceği kaydedildi.

Cumhurbaşkanının ve Tunuslu milletvekillerinin meşruiyetlerinin kaynağının aynı halk ve anayasa olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Tunus on yıldır demokratik kurumları tesis etme sürecinden geçti. Bu yolda karşılaştığı zorluklara rağmen, bütün dünya Tunus’ta temel hak ve özgürlüklerde eşi görülmemiş gelişmelere tanık oldu.”

Cumhurbaşkanı Kays Said ile pazartesi görüşerek Tunus'taki temaslarına başlayan Michael Gahler başkanlığındaki heyet, dün de Başbakan Necla Buden Ramazan ile bir araya gelmişti.

- Tunus'a "çoğulcu ve temsili demokrasiye saygı" gösterilmeli

Başbakan Buden ile yapılan görüşmenin ardından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Kays Said’in “siyasi krizden çıkışın yol haritasında" çerçevesinde Tunus’un çoğulcu ve temsili demokrasisine saygı gösterilmesi çağrısı yapılmıştı.

Açıklamada, AP'nin, ortaklık ilkelerine saygı bağlamında, demokrasi deneyimini tamamlamasına yardımcı olmak için Tunus ile uzmanlığını paylaşmaya hazır olduğu aktarılmıştı.

- Tunus’ta siyasi kriz

Tunus Cumhurbaşkanı Said'in geçen yıldan bu yana aldığı olağanüstü kararlar ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.

Said, 25 Temmuz 2021'de Meclis'in çalışmalarını askıya alarak milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı.

Tunus Cumhurbaşkanı, 22 Eylül 2021'de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.

Tunus Cumhurbaşkanı, 13 Aralık 2021'de açıkladığı "siyasi krizden çıkışın yol haritası" ile ülkede 25 Temmuz 2022'de Anayasa değişikliği referandumu, 17 Aralık 2022'de ise erken genel seçime gidileceğini ve o zamana kadar Meclis'in kapalı kalacağını duyurdu.

Ülkedeki bazı kesimler, Said'in Meclis'i saf dışı bırakan kararlarını "darbe" olarak nitelendiriyor ve Tunus'un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.