Kitap okumanın kişinin hem kendisi hem de ülkesi için önemli olduğunun altını çizen Eğitimci-Yazar Mehmet Sarmış, geleceğe dair görüş sahibi olmak için kitap okumayı tavsiye etti.

İslam'ın kitap merkezli bir din olduğunu belirten Sarmış, kişi inancını daha iyi anlaması ve yaşaması için okuması gerektiğini ifade etti.

Geçmişte okuma oranının yüksek olduğunu söyleyen Sarmış, daha kaliteli daha bir yaşam için kitap okumayı önerdi.  Günümüzde insanların kitap okumaktan sıkıldığını belirten Sarmış, bu durumun aşılabilmesi için ısrarcı olmak gerektiğini ifade etti.

Kitap okumayla ilgili İLKHA'ya konuşan Sarmış, önemli tavsiyelerde bulundu.

Eğitimci-Yazar Mehmet Sarmış

"Kitap bilginin kaynağıdır"

Toplumu, dünyayı tanımak ve tarihi bilmek için kitap okumanın önemli olduğuna işaret eden Sarmış, "Her bakımdan kitap okumak faydalı ve son derecede önemli bir konudur. Kitap okumak hem kişinin kendisi için hem de kişilerden oluşan toplum ve ülke için önemlidir. Kitap bilginin kaynağıdır. Ondan aldığımız bilgileri hayatı bilinçli yaşamak için kullanıyoruz. Kendimizi, toplumu, dünyayı tanımak ve tarihi bilmek için kitap okumak önemlidir. Geleceğe dair görüş sahibi olabilmemiz ve inancımızı daha iyi bilmemiz için kitap okumak önemlidir. Bizim inancımız, dinimiz kitap merkezli bir dindir. Merkezinde Kur'an-ı Kerim'in olduğu bir dindir. Kur'an-ı Kerim oku diye başlıyor. Gerçi sadece bir kitabı okumak değil orada kastedilen hayatı okumaktır." dedi.

"Maalesef toplum ve ümmet olarak okuma özürlüyüz"

Yaşanan sorunların temelinde okumamanın etkisinin de olduğuna dikkat çeken Sarmış, "Maalesef toplum ve ümmet olarak okuma özürlüyüz. Geçmişte daha iyiymiş ama günümüzde maalesef yayınlanan istatistiklerde sık sık görüyoruz ki dünyadaki gelişmiş ülkelere göre ülkemizdeki okuma oranı çok düşük. Bu da bizim hayatımızın her alanına yansıyor. Bugün yaşadığınız sorunların hemen hemen hepsinin temelinde başka sebeplerle beraber biraz da okumamanın etkisi olduğunu görüyoruz. Okuduğumuz zaman daha bilinçli yaşayacağız, sorgulayacağız, hayır diyeceğiz, itiraz edeceğiz, eleştireceğiz, yaptığımız şeyleri de bilinçli bir şekilde yapacağız. İnancımızı da bilinçli bir şekilde yaşayacağız." diye konuştu.

"Kitap okumak her bakımdan son derece önemlidir"

Okumayla ilgili tavsiyelerde bulunan Sarmış, "Ramazan ayındayız öğle namazında gördüm ki mukabele için pek çok kişi gelmişti. Türkiye genelinde camiler namaz saatlerinde dolup taşıyor. Mukabele için ama kitabın içeriğine muhtevasına ne kadar hâkimiz, ne kadar anlıyoruz. Namazlarda ezberden okuduğumuzun ne kadar farkındayız? Bundan bir haberiz. İnancımızı yaşayabilmek, Allah'ın rızasını kazanabilmek için de okumamız gerekiyor. Bir eğitimci olarak öğrenciler için de bir şeyler söylemek gerekirse sınav başarısı için okumamız gerekiyor. Soruları ve şıkları anlamak gerekiyor ki doğru cevap verebilelim. Bunun yolu da okumaktan geçiyor. Dolayısıyla her bakımdan son derece de önemlidir. Ülkenin, toplumun gelişmesi için sorunların azalması ve daha kaliteli daha bir şekilde yaşayabilmek için mutlaka okumamız gerekiyor." şeklinde konuştu.

"İnsanlar zevkine uygun kitaplar okumak isterler"

Kitap konusunda seçici olunmasını gerektiğini de belirten Sarmış, "Sağlıksız beslenme nasıl insan vücuduna zararlıysa, abur cubur, hormonlu gıdalar, GDO'lu gıdalarla beslenmemiz ne kadar sakıncalıysa kitabında doğru olanı seçmemiz gerekiyor. Bir de vaktimiz sınırlı, ömrümüz kısa. Her kitap okumaya kalkarsak gerçekten okumamız gereken kitaplara zaman ayırmamış oluruz. Dolayısıyla kitap konusunda seçmeli olmamız gerekiyor. Bu kişiden kişiye, inançtan inanca, değişir. İnsanlar inançlarına uygun şekilde kitaplar okumak isterler. Bu gayet tabii bir şeydir. Yine insanlar, zevkine uygun kitaplar okumak isterler. Kimi düşünce kitabı kimi roman, deneme kimi öykü kimi şiir okur. Okur da okur. Önemli olan bilinçli bir şekilde okumaktır. Tercihlere dikkat ettikten sonra bundan sonrası kişinin tercihidir. Herkesten aynı şeyleri okumasını bekleyemezsiniz. Kiminin zevki kiminin ilgi alanı kiminin mesleği kiminin inancı kiminin uğraştı işler neyi gerektiriyorsa onu okusun ama seçerek okusun." ifadelerini kullandı.

"Bir kitaptan azami bir şekilde istifade edelim"

Bir düşünce kitabını, din ya da bilimle ilgili kitapları okurken çok daha dikkatli okunmasının gerektiğinin altını çizen Sarmış, "Okurken okuduğumuz kitaptan daha çok istifade etmenin yolları vardır. Bir roman bile aslında baştan sonra hızlı bir şekilde sadece konusuna ve hikâyesine bakarak okunmaz. Bundan da istifade edilecek şeyler vardır; ama bir düşünce kitabını, din ya da bilimle ilgili kitapları okurken çok daha dikkatli okumak gerekiyor. Altını çizmek, yanına notlar almak gerekiyor. Zaman zaman kitabı kapatarak okuduğu konular üzerine düşünmek gerekiyor. Bazen kitabın bir bölümünü ya da kitabın tamamını tekrar tekrar okumak gerekir. Hatta bazen çok önemli ise bizim için hayata ve uygulamaya yönelik bir şeyler yapacaksak bir tarafa özetini çıkarmak gerekir. Oradan anladığımız önemli unsurları ileride bize lazım olacak diye düşünerek notlar alarak okumamız gerekir. Bazı kitapların arkasında boş sayfalar bırakıyorlar. Bu sayfalar ya da bir defter de bu amaçla not almak için kullanılabilir. Bir kitaptan azami bir şekilde istifade edelim." dedi.

"Kitap okumada ısrarcı olmak gerekir"

Okunan kitabın dilinin de önemli olduğunu vurgulayan Sarmış, "Kitap okumada ısrarcı olmak gerekir. İnsanların 'benim başıma gelen bu sıkılma durumu herkes için söz konusu olabilir; ama birileri zamanla bunu aştı.' demeleri gerekiyor. Dolayısıyla 'Benim okumam gerekiyor. Bir süre sonra bu sakınganlıktan kurtulacağım ve daha rahat okuyacağım.' demesi ve buna inanması gerekiyor. İkincisi de seçtiğimiz kitapla ilgili… Kitabın dili önemli, okunur ve anlaşılır olması önemli ve bilimsel bir kitap bile olsa üslubu önemlidir. Önemli bir bilimsel kitap bile olsa bazen dili kurudur, anlaşılmazdır dolayısıyla sıkılır insan. Bazı kitaplarda bilimsel bir kitaptır ama böyle roman gibi akar gider." şeklinde konuştu.

Sarmış, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: "Biz de dili ve üslubu güzel olan kitapları seçtiğimiz zaman o sıkılma durumu biraz daha aza iner ama genel olarak günümüz insanı her şeyden sıkılıyor. Dikkat dağınıklığı var. Hayatı çok hızlı yaşıyor yani sosyal medyada bile uzun bir metni okumaktan insanlar aciz durumda. Böyle kısa kısa şeylerin peşindeyiz. Bu sebeple video kanallarında bakıyoruz ki 40-50 dakikalık bir programı üçer beşer dakikalık bölümleri ayrı ayırmışlar ki insanlar rahat okuyabilirsin. Bu genel bir durum; ama 'Ben kitap okuyan biri olmak istiyorum. Kitaplardan azami bir şekilde istifade etmek istiyorum.' diyenlerin kendilerindeki bu sıkılganlığı ısrarla ve bir de kaliteli kitap seçerek açmaya çalışmalarını tavsiye ederim." (İLKHA)